II. Uluslararası Huseynî Minberde Yenilenme Konferansı başladı

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin Iraklı Bahr-ul Ulûm isimli hayır kurumunun işbirliği ile organize ettiği II. Uluslararası Huseynî Minberde Yenilenme Konferansı başladı. 17 Cemâziyelâhir 1438 (16 Mart 2017) Perşembe günü sabahı söz konusu kurumun Necef-i Eşref’teki salonunda düzenlenen açılış töreni ile birlikte başlayan organizasyonun bu yılki sloganı “Yenilenmenin öncüsü ilimler havzası” olarak seçildi.



Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin başta Şerî Mütevellîsi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) olmak üzere üst düzey bir heyetle katıldığı ve Mukaddes Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri Seyyid Câfer el-Musavî’nin (İzzeti daim olsun) de hazır bulunduğu tören; Irak’tan ve başka ülkelerden din adamları, entellektüeller, araştırmacılar ve akademisyenlerden oluşan geniş çaplı bir katılıma sahne oldu. Tören medyanın da ilgisine sahne oldu; birçok uydu televizyon kanalı tören ile ilgili yayın yaptı.



Kur’ân-i Kerîm tilaveti ve Irak’ı müdafaa eden şehitlerin ruhuna Fatiha Sûresi okunması ile başlayan törende Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Şerî Mütevellîsi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) bir konuşma yaptı. Seyyid Safî konuşmasında “Yenilenme meselesi maziyi bitirmek, onu inkar etmek ve (rengi) ne olursa olsun bu günün rengine boyanmak demek değildir. Buna hiçbir durumda razı olmayız. Aksine (yenilenme) geçmişi incelikle ve denetleyip araştırarak okumaktır.” dedi.



Akabinde Irak Şii Vakfı Konseyi Başkanı Seyyid Alâ el-Musavî (İzzeti daim olsun) bir konuşma yaptı. Seyyid Musavî’nin konuşmasında şunlar da yer aldı: “Huseynî minber Hz.İmam Huseyn’in ve Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) mersiyelerini okumayı ve Onlar’ın yaşadıkları musibetleri anmayı esas alarak kuruldu. Sonra Huseynî hitabet ve Huseynî minber zamanla farklı biçimler almaya başladı. Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) dostlarının dehası da bir din adamının birçok vazifesini bir günde ve bir çerçevede eda etmesi fikrine ulaştı. Biz (şimdi bu minber aracılığı ile) marufu (iyiliği) emretme ve münkerden (kötülükten) sakındırma isteğindeyiz; cahile öğretilmesi ve insanlara öğüt sunulması beklentisi taşıyoruz. Huseynî minberin başlangıcı mersiye olayıdır. Ancak işaret ettiğimiz gibi Ehlibeyt’i (Hepsine selâm olsun) takip edenlerin dehası Hz.İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) ağıdını yakma vazifesini, iyiliği emredip kötülükten sakındırma vazifesi ve halka öğüt verip onlara doğru yolu gösterme vazifesi ile bir araya getirmiştir. Tebliğci kimse çok uzun zaman öncesinden beri tebliğde bulunmak için en üstün vaktin Hz. İmam’ın (O'na selâm olsun) ağıdını yakma vakti olduğunu anlamıştır. Çünkü bir öğüdün bir insanın kalbine girmesi için en iyi zaman; o insanın Ehlibeyt’e (Hepsine selâm olsun) yönelik dini duygularının tutuştuğu bir zaman olduğu zamandır. Bunlarda ve başka sebeplerden ötürü tebliğci bu minberi temel vazifesi olan ağıt yakmakla çelşimeyecek şekilde geliştirmiştir. Böylece meclislerin başında ve sonunda temeli (ağıdı) aynen sürdürmüş; ortasında da kendi dilediği fıkıh, ahlâk bilgileri, dini talimatlar ve başka başka Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) öğretilerini işlemiştir. Son olarak bu yüce mirası yaşatma hususunda sizlere ve konferansınıza başarılar diliyorum.”



Ardından Dr. Şeyh İbrahim el-Nasîravî bir konuşma yaptı. Dr. Nasîravî “Bu konferans mubarek bir adımdır ve sorumlularına teşekkür edilmeye layık bir çalışmadır. Bu günlerde ona ne kadar da muhtacız. Gerçekten de diyorum ki bu; bu hacimde ve kapsamdaki ilk girişimdir. Huseynî mektep; dört duvara sığmayan, zamanı ve mekânı aşmış büyük bir mekteptir. O Şehitlerin Efendisi’nin (O'na selâm olsun) önderliğini yaptığı uyanıştır. Öyleyse ona hakkını ve gereken yeri vermek zorundayız ki salâh gerçekleşsin. Hatipler uzun bir müddet boyunca Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) düşüncesini ve öğretilerini yayma hususundaki mukaddes vecîbelerini yerine getirmişlerdir. Bu yüzden Huseynî minberlerin hatiplerinin toplumda büyük etkileri vardır; rollerini en iyi şekilde yerine getirmişlerdir. Bu mubarek konferansı düzenleyen herkese can-ı gönülden teşekkür ve takdirlerimizi sunarız” dedi.



Akabinde Suudi Arabistan’dan gelen Şeyh Fevzî Âl-i Seyf bir konuşma yaptı. Şeyh Âl-i Seyf “Bu mubarek konferans uygun bir vakitte düzenlenmektedir. Bilhassa bu zamanda; (çünkü) Huseynî minber de Huseynî minberin karşı karşıya kaldığı meydan okumalar da büyüdükçe büyümektedir. Tartışılmasını beklediğimiz tehlikeler de saygıdeğer hatiplerin Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) düşüncesini ve öğretilerini dünyaya ulaştırmak için sunduğu kültür ve düşünce içeriği ile ilgilidir. Çünkü Onlar’ın düşüncesinde bulunan imkanlar büyüktür.”



Akabinde Şeyh Abdullah el-Hâkânî bir kasîde (şiir) okudu. Sonrasında Bahr-ul Ulûm Hayır Kurumu adına Seyyid Muhammed Bahr-ul Ulûm bir konuşma yaptı. Seyyid Bahrul-Ulûm “Bugün ümmetin işleri ile ilgilenen çok sayıda araştımacı ve düşünürün ilgi odağı haline gelen ve geneli ilgilendiren en önemli hususlardan birini ele almak ve o husustaki bilinci nasıl işleyebileceğimizi konuşmak için toplandık. Kerbelâ olayı itikadın en önemli temel direklerinden ve dayanaklarından biri sayılmaktadır. Bu yüzden sistemimiz dışından birilerinin bu düşünceyi ve bu temel direği bozma girişimlerinde olduğunu görüyoruz. Ancak çağın tehlikelerinin farkında ve geçmişin verdiği dersleri iyi idrak etmiş Yüce Dini Merceiyet’in varlığı ve talimatları ile rehberliği buna engel olmakta ve aşılmaz bir kale görevi görmektedir.” dedi.

Tören sonunda bir grup Huseynî hatip ödüllendirildi ve Şeyh Ebu Alî el-Basrî bir mersiye okudu Tören bitiminde konuklarla birlikte; konferans etkinliklerinden biri olan ve ölümsüz Huseynî uyanışın değerleri ve boyutları konulu fotoğraf ve resim sergisinin açılışını yapmak üzere sergi alanına geçildi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: