Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi Misafirhanesi’nin dev sancağı göndere çekildi: Huseynî hizmet mevsimi başladı

1 Kasım 2016 (30 Muharrem 1438) Salı günü düzenlenen tören ile Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) sancağı Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi Misafirhanesinde göndere çekildi. Dev sancağın dalgalandırılmaya başlaması misafirhanenin; şahadetlerinin kırkıncı günü yıldönümünde (Erbain) Hz. İmam Huseyn’i ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ı (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ziyaret etmek üzere gelen ziyaretçileri misafir etmeye ve kendilerine hizmet sunmaya hazır olduğunu ifade ediyor.

Başta Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi Genel Sekreteri Seyyid Muhammed Uşeykar (Başarısı daim olsun) olmak üzere Mukaddes Türbe yetkilileri, değerli din adamları ve muhterem müminlerin katılımına sahne olan tören Kur’ân-i Kerîm tilaveti ve Irak şehitleri için okunan Fatiha Sûresi ile başladı. Ardından Irak milli marşı ve Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi’nin “Lahn-ul İbâ/(Zulme) Başkaldırının Ezgisi” okundu. Sonrasında da Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi Diyanet İşleri Bölümü’nden Seyyid Adnan Celôhân bir konuşma yaptı. Konuşmada şunlar yer aldı:

“Efendim Ey Ebulfazl; bugün senin hep yüce kalan ve kalacak olan sancağını göndere çekmek için burada duruyoruz. Evet efendim; İmam Huseyn (O'na selâm olsun) Efendimiz’in sen savaşmak için izin istediğinde söylediği sözleri anıyoruz. Sana “Kardeşim sen sancaktarımsın ve ordumun başısın. Sen gidersen topluluğumuz (ordumuz) dağılmaya yüz tutar…” Öyleyse Hz. Ebulfazl Abbas tek başına bir orduydu. Düşmanların ondan ödü patlıyordu. (O varken) Ebu Abdullah’ın kampına yaklaşmaya cüret edemiyordu. Ancak Hz.Ebulfazl Abbas şehit düştükten sonra (gelecek cesareti buldular). Fatımî hanımlar ve yetimler ancak O (O'na selâm olsun) şehit olduktan sonra susuzluktan dert yandılar. İşte Hz. İmam Zeynelabidîn (O'na selâm olsun) şöyle buyuruyor: “Amcam Abbas için öyle bir menzilet (ilahi makam) vardır ki; kıyamet gününde şehitler O’na gıpta ederler…” Tüm bunlar takdim ettikleri, sahip olduğu üstün nefis ve Allah-u Teâlâ’nın kaza ve kaderine teslimiyeti iledir. Bu yüzden noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah, melekleri ve peygamberleri O’nu selamlarlar…”

“Efendim; bugün yıllardır (yapmakta olduğumuzu yeniden yapmak) ve senin o dünyadaki tüm sancaklardan farklı sancağını göndere çekmek için burada durmaktayız. Bu sancak her yıl işte o müminler senin misafirhanede toplandığında daha da yükseliyor ve ululaşıyor. Her yıl yaklaşık bir milyon ziyaretçiyi misafir ediyor… Öyleyse Allah-u Teâlâ’ya bu izzetli sarayı inşa etmeye ve bu şerefli sancağı dalgalandırmaya muvaffak kıldığı için mutlaka teşekkür etmeliyiz. Bu yüzden Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) hizmetkârlarından olduğumuz için Allah’a hamd ve şükürler olsun! Bu kahramanı ve mükerrem kardeşlerini doğurduğu için muhterem Seyyide Hz. Ümmül Benîn’e ve babası Müminlerin Emîri Hz. Ali b. Ebi Talib’e (Onlar’a selâm olsun) teşekkür ediyoruz. Ssavaş meydanlarında duran ve mukaddes değerleri müdafaa eden kahramanlar için de ayağa kalkıyor ve kendilerine teşekkür ediyoruz. Aynı şekilde Hz.Ebulfazl Abbas (O'na selâm olsun) Efendimiz’in hizmetine katkıda bulunan herkese ve saygıdeğer ziyaretçilere teşekkür ediyoruz.”

Ardından Mukaddes Türbe’nin resmi marşı eşliğinde misafirhanenin özel sancağı olan ve üzerinde “Esselâmu Aleyke Ya Hamilu Livâ-el Huseyn Aleyhisselam/Selâm olsun Sana ey Huseyn’in (O'na selâm olsun) sancaktarı!” yazılan dev sancak göndere çekildi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: