Hz. Rukayye (O'na selâm olsun) adına en büyük sofra, Babası ve Amcası’nın (Onlar’a selâm olsun) Mukaddes Ziyaretgâhlarının arasında kuruldu

Emevî çetelerinin Nübuvvet Hanedânı Ehlibeyt’in (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hakkında işlediği diğer cinayetler gibi; Hz. İmam Huseyn’in kızı Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) şahadeti de Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) aşıklarının ve dostlarının gönüllerinde büyük bir etki bırakmıştır. Bu acı dolu hadiseyi anmak, Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) yaşadığı dertleri paylaşmak ve Şehitlerin Efendisi’nin (O'na selâm olsun) Allah katındaki diri ruhuna bu hatırada taziye sunmak amacıyla 3 Safer 1438 (4 Kasım 2016) Cuma günü Hz.İmam Huseyn ile Kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhları’nın arasına Hz.Rukayye (O'na selâm olsun) adına sofra kuruldu. H. 61 yılında Safer ayının 5. gününde Şam harabelerinde Babası Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) kesik başına sarılırken yaşadığı hüzün ve kederin etkisiyle şehîde olan Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) adına açılan bu sofra O’nun adına açılan en uzun sofra sayılıyor. Sevâbı Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) mubarek ruhuna adanan bu sofra; sofra başında Yüce Allah’a edilen duaların ve Yüce Allah’tan dilenen dileklerin gerçekleşmesi yönüyle de biliniyor.

Üç yıldır Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Hizmetkârları Forumu tarafından düzenlenen ve Mukaddes Kerbelâ sakinlerinin yanı sıra Hz. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Türbeleri’nin ziyaretçilerinin de katıldığı organizasyon; Kârî Hacı Mustafa Sarraf’ın Kur’ân-i Kerîm tilaveti ve Seyyide Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ziyareti duası ile başladı. Ardından Seyyid Mudar Kazvînî’nin sohbeti başladı. Ehlibeyt’in (Hepsine selâm olsun) yaşadığı zulümlere, Risalet Hanedânı Ehlibeyt’in Taff Vakıası (Kerbelâ Olayı) sonrası yaşadıkları esaret zulmüne, Şam’a kadar zorla götürülmelerine ve bunların bilhassa Hz. İmam Ali Zeynelabidîn’in (O'na selâm olsun) gönlünde bıraktığı büyük etkiye değinen Seyyid Kazvînî; sohbetini Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) yaşadığı zulümleri ve şahadeti hatırasını anarak bitirdi.

Allah-u Teâlâ’nın O’nu kapılarından biri ve dilekleri gerçekleştirdiği bir vesile kıldığı ve Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gönlünde büyük yere sahip olan küçük kızı Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) adına açılan sofra; O’nun yol boyunca ayağına batan dikenleri sembolize eden dikenleri sembolize eden dikenler ve mumlar ile süslendi. Sevabı Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ruhuna hediye edilecek olan sofrada dağıtılan yemeklere; Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) musibetine gamküsarlık etmek, facianın hatırasında taziye sunmak ve dileklerinin gerçekleşmesini arzulayan ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdi.

Rivayetler Hz. Rukayye’nin (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetini şöyle anlatıyor: Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hanedânından sağ kalanlar esir edilip Şam’a getirilmelerinin ardından Şam harabelerinde bir süre tutuldular. Harabelerde kalındığı sırada Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) uykusunda Hz. Huseyn’i (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gördü. Uykusundan uyanınca şöyle dedi: “Babam Huseyn nerde? Ben onu uykuda çok tedirgin olmuş gördüm.” Kadınlar bunu duyunca ağlamaya başladı. Çocuklar da onlarla ağlamaya başlayınca ağlayış sesleri yükseldi. Melun Yezîd bunu duyduğunda uykusundan uyandı ve “Ne oluyor?” diye sordu.

Etrafındakiler de olanı biteni araştırıp ona bildirdiler. O da başı Hz. Rukayye’ye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) götürmelerini emretti. Onlar da mubarek başı alıp O’nun kucağına attılar. O “Bu ne?” diye sordu. “Babanın başı” dediler. Yüksek sesle feryat etti, ağladı, inledi, içini çekti ve pâk canı bedeninden ayrılıp Yüce Rabbi’nin katına yükseldi. Şehîd olduğu yerde yani Şam harabelerine defn edildi.

Bazı rivayetler şehîd olduğu sırada yaşının üç, bazısı dört, bazısı da daha büyük olduğunu söylemektedir. “Mealiyyus-Simtayn” kitabının yazarı Haşimoğulları’na mensup olup Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) katlinden sonra şehîd olan ilk kişinin kızı Hz. Rukayye (Allah'ın selâmı üzerine olsun) olduğunu söylemiştir.

Kabr-i Şerîfi Şam’daki Emevî mescidinin yaklaşık 100 m uzağında Firdevs Kapısı’nda yer almaktadır. Bu kapı Şam’ın birçok kapısı arasında meşhur olan bir kapıdır ve çok eskidir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: