Yüce Dini Merceiyet’ten, Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ziyaretçilerine Erbain ziyaretine yönelik tavsiyeler…

Yüce Dini Mercii Büyük Ayetullah Sn. Seyyid Ali Huseynî Sistanî’nin (Allah bereketli ömrünü uzatsın) bürosu; Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Erbain ziyaretine doğru yola çıkan ziyaretçilere yönelik bazı tavsiye ve direktifler yayınladı. Bir süredir müminler Yüce Merceiyet’ten; yüce münasebetten daha çok istifade edip daha üstün bir ecre ulaşmalarına olmasına vesile olacak tavsiyelerde bulunmasını talep ediyordu. Yüce Merceiyet de bu talebi yanıtsız bırakmayıp ziyaretçileri babacan bir edayla koruyup kollayan tavsiyeler yayınladı. İşte Yüce Merceiyet’in resmi bürosunun resmi sitesinde yayınlanan metnin çevirisi:

“Rahman ve Rahîm olan Allah'ın İsmi ile...”

“Hamd Alemlerin Rabbi’ne olsun. Salât ve Selâm; Hz. Muhammed Efendimiz ile Pek pâk ve Pek güzel kokulu Ailesine olsun!”

“Ve daha sonra… Yüce Allah’ın bu müşerref ziyaret ile kendilerini muvaffak kıldığı müminlerin (şuna) dikkat etmesi lazımdır: Yüce Allah; insanlara örnek ve model olmaları, üzerlerine hüccet olmaları ve öğretileri ile hidayete erip fiillerinin izinden gitmeleri için kullarından peygamberler ve vasîler kılmıştır. Allah-u Teâlâ; onların hatırasını ölümsüzleştirmek, şanlarını yüceltmek ve insanlara Allah-u Teâlâ’yı, öğretilerini ve hükümlerini hatırlatmaları için onların ziyaretgâhlarını ziyaret etmeye teşvikte bulunmuştur. Zira onlar, O’nun (Allah-u Teâlâ’nın) itaati, O’nun (Subhanehu ve Teâlâ) yolunda cihat (mücadele) etme ve ulu dini için fedakarlığın en üstün örneklerini sergilemişlerdir.”

“Binaenaleyh, bu ziyaretin – Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Allah yolundaki fedakarlıklarını hatırlamanın yanı sıra- gerekleri; Hanif dinin öğretileri olan Namaz, tesettür, ıslah, affetmek, hilim, edeb, yolun hürmetleri ve diğer faziletli anlamlara önem vermektir. Böylelikle bu ziyaret, Allah-u Teâlâ’nın fazlı sayesinde, bu anlamlar üzerine kurulu nefis terbiyesinde atılmış bir adım olacak ve önümüzdeki ziyarete, ondan da sonrasına kadar etkisini sürdürecektir. Böylelikle (bu ziyarette) olmak, Hz. İmam’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ilim meclisinde bulunmak ve (mubarek) eliyle terbiye (almak) gibi olacaktır.”

“Bizler her ne kadar Ehlibeyt İmamları’nın (Selâm olsun onlara) huzurunda olup, kendilerinden öğreneceğimiz ve ellerinde yetişeceğimiz (dönemi) idrak etmiş olamasak da; Allah-u Teâlâ, bizlere ayırt eden birer örnek olabilmeleri için onların öğretilerini, onayladıkları şeyleri bizlere saklamış ve ziyaretlerine rağbet ettirmiştir. Tıpkı Onlar’la birlikte yaşayan ve huzurlarında bulunanları sınava tabi tuttuğu gibi, bizi de; Onlar’la birlikte olmayı gerçekten ne kadar arzuladığımız ve onların öğretileri ile öğütlerine (gerçekten ne kadar) uyduğumuz konusunda sınamaktadır. Arzumuzun gerçekten de içten gelen dürüst bir temenni olmamasına karşı çok dikkatli olalım. Şunu bilelim ki; eğer bizler Onlar’ın (Allah'ın çokça salâtı üzerlerine olsun) istediği gibi olursak, onları görenlerle birlikte haşrolmamız umulur. Cemel savaşında Müminlerin Emîri’nden (O'na selâm olsun) şöyle naklolunmuştur: “Şu anda yanımızda, henüz babalarının sülblerinde ve annelerinin rahimlerinde olan bir topluluk hazır bulunmuştur!” Şu halde arzusunda samimi olan bir kimse için, Onlar’ın öğretileriyle amel etmek ve izlerinden gitmek zor olmayacak; Onlar’ın tezkiyesi ile tezkiye olacak ve edepleri ile edeplenecektir.”

“Allah için, Allah için namaz(a çok önem gösteriniz)! (Hadis-i Şerîf’te de buyurulduğu gibi.) O dinin direğidir, müminlerim miracıdır! Kabul olunursa onun dışındakiler de kabul olunur; reddolunursa, onun dışındakiler de reddolunur! İlk vaktinde (kılınmasına) riayet etmek gerekir! Şüphesiz Allah-u Teâlâ’nın en sevdiği kullar, onun (namazın) nidasına en çabuk icabet edenlerdir. Müminin, onun (namazın) ilk vaktinde iken başka bir itaatle kendini meşgul etmemesi gerekir. Zira o itaatlerin en faziletlisidir. Onlar’dan (Ehlibeyt İmamları - Selâm olsun onlara) şöyle rivayet olunmuştur: “Şefaatimiz, namazı hafife alanlara ulaşmaz!” Hz. İmam Huseyn’in ( Selâm olsun O'na) Aşura gününde namaza çok şiddetle önem gösterdiği ve onu (namazı) ilk vaktinde hatırlatana şöyle buyurduğu (nakledilmiştir): “Namazı zikrettin (andın), Allah da Seni; namazını zikrederek kılanlardan kılsın!” Sonra da şiddetle atılan oklarla birlikte savaş meydanında namaz kılmıştır.”

“Allah için, Allah için; ihlas(a dikkat ediniz)! Şüphesiz insanın amelinin değeri ve bereketi Allah-u Teâlâ’ya karşı olan ihlası miktarıncadır! Hiç kuşku yok ki, Allah-u Tealâ; ancak O’na halis olan ve O’ndan başka kimseden bir şey arzu etmekten arındırılmış (amelden) başkasını kabul etmez! Hz. Peygamber’den (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Müslümanlar Medîne’ye hicret ettiği vakit şöyle naklolunmuştur: “Her kim, Allah ve Resûlu için hicret ederse; hicreti onadır (Allah ve Resûlünedir). Her kim dünyalığa denk gelmek için hicret ederse, hicreti de onadır (dünyayadır). Yüce Allah, sevabı; o ameldeki ihlasın derecesine göre, yediyüz katına varıncaya kadar katladıkça katlar. Allah dilediği için katlar (kat kat artırır).” O halde ziyaretçiler yürüyüşleri boyunca Allah’ı anmalı ve her adımda, her amelde ihlasa baksınlar. Bilsinler ki Allah-u Teâlâ; kullarına itikatta, amelde ve sözde ihlas gibi bir nimet ile minnette bulunmuş değildir. İhlas olmadan yapılan amel, bu hayatın geçip gittiği gibi geçip gider ama; Allah-u Teâlâ’ya halis (yalnızca Allah-u Teâlâ için) yapılmış amel, ölümsüzleşir; hem bu hayatta, hem de sonrasında mubarek olur.”

“Allah için, Allah için tesettür ve örtünme(ye dikkat ediniz)! Ehlibeyt’in (Selâm olsun Onlar’a) özel olarak dikkat ettiği en önemli (hususlardan) biri budur! Şartların en çetin (ve) en acımasız olduğu Kerbelâ gününde dahi bu hususta ideal örnek olmuşlardır. (Onlar’a selâm olsun ) düşmanlarının yaptığı davranışların hiçbiri, insanlar içerisinde hürmetlerinin çiğnenmesinden dolayı yaşadıkları acı kadar onların canını yakamamıştır. O halde tüm ziyaretçiler ve bilhassa mümineler; davranışlarında, giysilerinde ve görünüşlerinde iffetin gereğine riayet etsinler ve dar elbiseler (giyme), yerilmiş türden “ihtilat”lardan (kadın ve erkeklerin bir arada bulunduğu ortamlar) ile yasaklanmış ziynetler (takma) kabilinden bunu aşındıracak her türlü şeyden uzak dursunlar. Hatta olması gereken; bu mukaddes ayini, ona layık olmayan her türlü lekeden tenzih etmek için mümkün olan özeni azami düzeyde göstermektir.”

“Yüce Allah’tan Hz. Nebiy-i Mustafa’nın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ve Pâk Ehlibeyti’nin (Selâm olsun Onlar’a); O’nun (Azze ve Celle) uğrunda yaptıkları fedakarlıklar ve O’nun yarattıklarının hidayetini arzu ederek verdikleri mücadele için dünyada ve ahretteki makamlarını daha da yükseltmesini ve bilhassa Hz. İbrahim’e ve Ailesi gibi; Onlar’dan önceki seçilmişlere salât ettiği gibi Onlar’a da salâtını kat kat artırmasını niyaz ederiz. Yüce Allah’tan, Hz. Ebî Abdillah Huseyn’in (O'na selâm olsun) ziyaretçilerinin ziyaretini mubarek kılmasını, salih kullarının kabul ettiği amelleri içinde kabul ettiklerinin en üstünü (gibi) kabul etmesini niyaz ederiz ki; ziyaretlerinde de, sonrasında da hem siretlerinde hem de seyirlerinde başkalarına örnek olsunlar.(Yüce Allah’tan Hz. İmam Huseyn (O'na selâm olsun) ziyaretçilerine) Peygamberleri’nin Ehlibeyti’ne (Selâm olsun Onlar’a) velayetleri, siretlerinin izinden gitmesi ve mesajlarını tebliğ etmelerini mükafatlandırmasını niyaz ederiz. (Yüce Allah onları); herkesi İmamları ile çağırdığı kıyamet gününde (Ehlibeyt İmamları - Selâm olsun Onlar’a) ile çağırmasını ve bu yolda şehîd düşenleri; velayetleri ( Ehlibeyt’e (Selâm olsun Onlar’a) bağlılıkları) uğrunda verdikleri canlar, tahammül ettikleri zulümler ve eziyetlere karşılık onları Hz. Huseyn (O'na selâm olsun) ve dostları ile haşr etmesini dileriz! Şüphesiz O Semî-i Mucîb’dir!
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: