Hz.İmam Sadık’ın (O'na selâm olsun) şahadeti işte böyle gerçekleşti...

Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti İslam aleminin o dönemde başına gelen en büyük felaketlerden biridir.

H.1438 senesi 25 Şevval günü Nübuvvet Hanedânı Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hanedânı ile onların sevenleri Pâk Ehlibeyt İmamları’nın altıncısı Hz. İmam Cafer-i Sâdık’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) şahadeti faciası ile hüzne boğuldu.

Halimoğulları’nın evlerinden yükselen feryatların ardından Medîne halkı Hz. İmam’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) evine akın etti. Haberi alanlar gözyaşları ve ağıtları ile Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) mubarek evinde başlayan mateme eşlik etti...

Rivayetler şöyle zikrediyor: Abbasoğulları rejiminin ilk yöneticisi Ebul Abbas el-Seffâh’ın Hz.İmam Cafer-i Sâdık’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Medîne’den Irak’a getirtmişti. Ancak gördüğü şaşkınlık verici mucizeler, apaçık nişaneler, engin ilimler ve ulvî ahlaktan sonra o nur dolu İmam’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) serbest bıraktı.

Başa Ebul Abbas el-Seffâh’ın kardeşi geçtiği Mansur el-Devanîkî geçtiği zaman Hz.İmam Sâdık’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sevenlerinin ve izinden gidenlerin ne kadar çok olduğunu görüp inceledi. Bu sebeple Hz.İmam’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Irak’a getirtti. Beş ya da daha fazla Hz.İmam’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) öldürmeyi kararlaştırdı. Ancak her seferinde Hz.İmam’dan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gördüğü büyük mucizeler sebebiyle bu kararından döndü.

Mansur el-Devanîkî’nin döneminde zorluk ve eziyetler Nübuvvet Hanedânı altıncı Hidayet Önderi Hz. İmam Cafer-i Sadık’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) peşini bırakmadı. O tağut ara ara Hz.İmam’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) çağırtıyor. Sonra da O’nunla karşılaştığı zaman ne O’nun tartışmasız ilmi otorite oluşuna, ne mubarek nesebine, ne büyük yaşına ne de ibadet için dünyadan yüz çevirmişliğine bakmadan saygısızca davranıyor ve hakaret ediyordu. Çünkü iç dünyasında tüyler ürperten bir hayaletmişçesine Hz. İmam’dan korkuyordu.

Mansur sonunda Hz. İmam’a (Allah'ın selâmı üzerine olsun) O Medîne’de iken suikast düzenleme kararı aldı. Bu işin ne denli utanç verici olduğuna ne de sonunda cehennem ateşinde ebediyete dek yanacağına ve sonsuza dek çekeceği azaba aldırış bile etmeden Hz.İmam’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) zehirlettirdi. Zehir Hz.İmam’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) bağırsaklarını parçaladı ve dayanılmaz acılar mubarek bedeninin dört bir yanını sardı. Hz.İmam (Allah'ın selâmı üzerine olsun) kutlu yaşantısının sonlarına gelmişti.

Ölüm Nübuvvet Hanedânı’nın evladına doğru hızla yaklaşmaya başladı. Mubarek ömrünün sonlarına doğru geldiğinde hane halkına vasiyetlerde bulunmaya başladı. Onlara güzel ahlak ile ahlaklanmayı, güzel sıfatları kuşanmayı vasiyet ediyor ve Allah-u Teâlâ’nın emirlerine karşı gelmekten korkutup sakındırıyordu. Ayrıca Kur’ân-i Kerîm’den bazı ayetler ve sûreler de okudu. H.148 senesi 25 Şevval günü son nefesinde oğlu Hz. İmam Musa Kâzım’a (Allah'ın selâmı üzerine olsun) baktı; ardından mubarek ruhu Yüce Dost’a yükseldi.

Hz.İmam Musa Kâzım (Allah'ın selâmı üzerine olsun) o iç parçalayan yürek yarası içinde kalktı ve Babası’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) mubarek naaşını hazırlamaya başladı. Önce pâk bedeni yıkadı. Sonra da Mısır’ın Şata’ bölgesinden getirilen iki elbise ile kefenledi. Bunlar Hz.İmam Cafer-i Sadık’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ihram elbiseleriydi. Ardından bir gömlek ve Dedesi Hz.İmam Zeynelabidîn’e (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ait bir sarık ile kefen işlemine devam etti. Son olarak kendisinin kırk dinara satın aldığı bir bürde ile Babası’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) cenâzesini saran Hz.İmam Musa Kâzım (Allah'ın selâmı üzerine olsun); ardından yüzlerce Müslüman ile birlikte babasının cenaze namazını kıldı.

Mukaddes naaş yükselen tekbirler ve gözyaşları eşliğinde omuzlarda taşındı. Bakî Kabristanlığı’na getirildikten sonra Dedesi Hz. İmam Zeynelabidîn, Babası Hz.İmam Muhammed Bâkır ve Büyük Amcası Hz.İmam Hasan-ı Muctebâ’nın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) yanı başında toprağa verildi...
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: