Yüce Dini Merceiyet Vekili: “Dinin kurallarını koyan Yüce Allah bize kendi canımıza kıymak için izin vermemiştir”

Yüce Dini Merceiyet vekîli Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) 24 Receb 1441 (20 Mart 2020) Cuma günü bir rehberlik konuşması yaptı. Yüce Allah’ın bize kendi canımıza kıyma izni vermediğini ve bu yüzden de nefsimizi korumakla yükümlü olduğumuzu hatırlatan Seyyid Safî şunları söyledi:

“İnancımız gereği şuna inanıyoruz: ‘Ancak Allah’ın bize yazdığı şey bizim başımıza gelir.’ Yani mümin insanın içi her daim rahat olur. Bu ilişki kulun Rabbi ile arasındaki, kölenin Efendisiyle arasındaki ilişkidir. Duaların bir kısmında da şöyle geçmiştir: ‘Hayrın bize inmekte, şerrimiz Sana yükselmektedir…’ Biz işimizi noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah’a yaparız; - tabiri caizse - O’nunla iş yapmaktayız. O da saf hayırdır ve rahmettir. Yüce Allah’tan kuluna gelen her şeyde kulun O’na karşı tam bir kulluk içinde olması ve O’nun (emri karşısında) kendini hakir gören bir durumda olması gerekir.”

“Bu yüzden mümin insanın üzerinde her zaman bir sükûnet ve vakâr hali olur. Sonuçta (eninde sonunda) bu âlemler ve insanlar başka bir âleme intikal edecektir.”

“Ancak insandan kendi canını koruması istenmiştir. Daha önce zikrettiğimiz şeylere iman ediyoruz; ancak dinin kurallarını koyan Yüce Allah bize canlarımıza kıyma izni vermemiştir. Aksine üzerimize düşen onu korumaktır. Bu yüzden bu konuda şunu diyeyim: Üzerimize düşen bu epidemiyi hafife almamaktır. Tüm imkanları kendimizi korumak için hazır hale getirmeliyiz. Yüce Allah takdir buyurmasın (hasta oldu mu) sadece kendi (başına değil); kendi muhiti ile, ailesi ile ve toplumu ile de bağlantılıdır. (Onları da hasta edebilir).”

“Yetkililerden ve uzmanlardan bize gelen tavsiyelere uymak ve bunları uygulamakla yükümlüyüz. Bu tavsiyelerin amacı bizim canımızı da başkalarının canını da korumaktır. Bu da işin ilk tarafıyla (yani inancımızla) çelişmez. İşin ilk tarafında mümin insan beyan etmiş olduğumuz hususları; Yüce Allah’ın bize farz kıldığı meseleleri veya Yüce Allah’tan bize gelen şeyleri teslimiyetle kabul eder. Ancak aynı zamanda aynı dini ölçütler bize hem kendimizi korumayı hem de bu epidemiden uzakta kalmayı mümkün kılan tüm araçları kendimize sağlamayı farz kılmıştır.”