Huzistan’da düzenlenen “I.Kültür Haftası” organizasyonu sona erdi

Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) ve Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbeleri Genel Sekreterliklerinin İran’daki “İ’lam-ud Duvelî / Uluslar Arası Medya” organizasyonu ile ortaklaşa bir biçimde İran Huzistan’da düzenledikleri “I.Kültür Haftası” faaliyetleri sona erdi.
10 Mayıs 2013 Huzistan’da akşam saat 6’da Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ile başlayan törende organizasyonu gerçekleştiren kurumların heyetleri tarafından konuşmalar yapıldı.
Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi heyeti adına konuşan heyet sorumlusu ve Mukaddes Türbe sözcüsü Ali Saffar bey konukları selamlamasının ardından bazı önemli ayrıntılara değindi.
Genelde Müslümanların tümünün ve özelde de Ehlibeyt (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) takipçilerinin Peygamberleri,Allah’ın velilerini ve Salih kullarını (Allah’ın salât ve selâmı üzerlerine olsun) takdis ettiklerine vurgu yapan Saffâr; bu takdisin Allah-u Teâlâ’nın paspâk kıldığı nefis sahiplerine, O’nun (Azze ve Celle) emri doğrultusuna ,O’na (Azze ve Celle) yaklaşmak için ve O’nun (Azze ve Celle ) sevdiklerini sevip buğzettiklerine buğzetmek prensibinden kaynaklandığı gerçeğinin üzerinde durdu.
Mukaddes Türbelerin, kucakladığı Mukaddes Nurlar’ın (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) Rabbleri’ne kavuşmalarından sonra da ümmet ile aralarındaki bağ oluşup gelişmesinde büyük rol oynadığına dikkatleri çeken Saffâr ; paspâk bedenlerin rıhletlerin ardından geçen yüzyıllar boyunca Mukaddes mekânlar yoluyla halkın bu kutsi değerlerin nurundan aydınlanıp bilinçlendiği hakikatine, şeytanı takip edip ayağı haktan kayan kimselerin düşman olduğunu ve birbirinden farklı dönemlerde, birbirinden yüz kızartıcı şekilde Mukaddes nurlarla şereflenmiş ziyaretgâhlara saldırdığını hatırlattı.
Saffâr, insanlığın ve İslam ümmetinin yüz karaları tarafından gerçekleştirilen bu saldırıların sonuncusu olan 1991’daki saldırıyı hatırlatarak; devrik Saddamcı zorba rejim tarafından Kerbelâ’daki mukaddes Türbelerin rejimin uçakları ve tankları tarafından bombalandığını, masum halkın acımasızca katledildiği ve hem halkın hem de dünyanın yıllar boyunca Mukaddes Mekânların nurlarıyla bağlarının koparılmaya çalışıldığını dile getirerek son dönemlerde Mukaddes mekânların ve civarında yaşayan halkın başından geçen olayların ne denli vahim olduğuna dikkatleri çekti.
Devrik diktatörlük rejiminin ardından Mukaddes mekânların idarelerinin başta Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Ali Huseyni Sistâni’nin (Allah O’nu saklasın ve gölgesini baki kılsın) Necef’te bulunan Taklit Mercilerin tarafındanözel ihtimam göstererek titizlikle koruduğunu dile getiren Saffâr; son yıllarda ve şu anda gerçekleşen başarıların da, meşru yönetimin Mukaddes mekânların başına geçmesi vesilesiyle tahakkuk ettiğinin altını çizdi.
Yeni yönetimle birlikte gerçekleştirilen imar,kültür,sağlık,eğitim,din,düşünce vb. alanına yönelik sayısız faaliyetin gerçekleştirildiğini ifade eden Saffâr; Mukaddes Ziyaretgâh’ın da hayatın neredeyse her alanına hitap eden çok sayıda bölümü,şube ve birimden oluşan bir kurum haline geldiğini söyleyerek Mukaddes Ziyaretgâh’ın son dönemde ortaya koyduğu idari sıçramanın de en az imar anlamında gerçekleşen ilerleme kadar gerçekleştiğine dikkatleri çekti.
Saffar yapılan tüm çalışmalara rağmen Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) ve kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) ziyaretine gelmek için her türlü fedakarlığı gösteren ziyaretçilerin hizmetinde kendilerini gerçekten de kusurlu hissettiklerini ve Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) ziyaretçisine hizmet etmenin büyük sorumluluğunun şuurunda olduklarını açıkça ifade etti.
Saffar sözlerinin sonunda konuklara teşekkürlerini sundu.
Sonrasında da Huzistan yerel Meclisi temsilcisi Şeyh Muhsin El-Hayderî sözü aldı ve Mukaddes Türbelere bölgede büyük etki bırakan Huzistan Kültür Haftası’nın düzenlenmesinde harcadıkları emeklerden ötürü teşekkürlerini sunup organizasyonun tekrar edilmesine yönelik temennilerini dile getirdi.
Töreninde sonunda Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) Türbeleri tarafından yarışma düzenlendi ve ödülleri verildi. Yarışmanın 65 galibi; yolculuk ve diğer tüm masraflarının Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) Türbesince karşılanacağı Kerbelâ ziyareti kazandı.Başka bir deyişle ifade edersek;yarışmanın 65 galip, Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) konuğu olarak O’nun (Aleyhisselâm) ziyaretiyle müşerref olacak.