Hz.Müslim b. Akîl’in iki yetim oğlunun (Hepsine selâm olsun) şahadeti … Kerbelâ Faciası’nın şehitlerinin devamı ve yaşanan mazlumiyetin diğer şahitleri…

Muhammed ve İbrahim.. Hz.Huseyn’in Elçisi Müslim b. Akîl b. Ebi Talib’in (Hepsine selâm olsun) iki oğluydu. Bu iki gencecik çocuk, ölümsüz Huseynî devrime katılımda bulunmuştu. Hem de katılımları birkaç gün ya da birkaç saat değil, bir yılı aşkın bir katılım oldu. Birçok olaya sahne olan bu katılımın ardından Zilhicce ayının yirmi üçüncü gününde onların yaşadığı facia; Kerbelâ Olayı’nda Hz.İmam Huseyn’in, hane halkının ve dostlarının (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) şahadetiyle yaşanan şiddetli mazlumiyet adeta bir kez daha can bulmasıydı.

Tarihi kaynaklara göre Muhammed ve İbrahim Kerbelâ’da Hz.İmam Huseyn’e (O’na selâm olsun) eşlik etmişti. Kerbelâ faciası yaşandıktan sonra da Ubeydullah b. Ziyad’ın askerleri Hz.İmam’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) ailesinden onları ayırmış ve yaklaşık bir sene tutuklu olarak alıkoymuştu.

Bir yıla yakın bir süre sonra hapisten kaçmayı başardılar. Onları bulan kimseye konan ödüle tamah eden bir alçak onları bulup Fırat’ın kenarına götürdü. Onları öldürmek istiyordu. Onları öldürmek istediğin bildiklerinde şöyle dediler: ‘Ey ihtiyar… Bizi pazarda sat ki değerimizden faydalanasın!’ Onun hedefi olan parayı kan dökmeden elde edebilme yolunu sunmuşlardı. Ancak o cani dinlemedi; onların Allah Resûlü’nün Hane halkından (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) olduklarını bildiği halde onları boğazlamak istedi!!!

“Sizi öldürüp başınızı götüreceğim ve ödül alacağım!” Onlar da bunun üzerine ‘Öyleyse bizi İbn-i Ziyad’a götür de o bizim hakkımızda karar versin’ dediler. Dinlemedi. Soğukkanlı bir şekilde Fırat’ın kenarında ikisini de öldürüp başlarını kesti ve cesetlerini Fırat suyuna attı.

Rivayetlerde ayrıca öldürülmek istedikleri zaman ağabeyin önce kendini kardeşinin önüne attığı, ağabey öldürüldükten sonra da küçük kardeşin ağabeyinin kanını alıp kendine sürdüğü ve “Allah Resulü’yle işte bu halde, ağabeyimin kanına bulanmış olarak bulaşacağım!” dediği de geçmiştir. O kana susamış canavar öldürdüğü iki yavrunun başını alıp İbn-i Ziyad’a götürdü. İbn-i Ziyad’a yaptıklarını ve gördüklerini anlattı. Bunun üzerine İbn-i Ziyad ödülü vermek istemedi ve onun da öldürülmesini emretti! Böylece o canavar ruhlu katil hem dünyayı hem ahreti kaybederek cehennemin dibini boyladı…

Muhammed ve İbrahim’in pâk türbeleri Museyyeb kazasının otuz kilomere doğusunda, Fırat’ın batı kıyısında yer almaktadır. Irak’ın ortasında yer alan bu bölge bugün idari açıdan Hille şehrine bağlıdır.

Allah’ın selâmı Müslim b. Akîl’in ve kahraman evlatlarının üzerine olsun!