Aşûra Durakları: Esirler Kervânı’nın facia sonrası Kûfe’ye hareket edişi

Sîyer kitapları hicri 61 yılında Muharrem-i Haram ayının on ikinci günündeki olaylardan şöyle söz etmektedir:

Bu günde Ehlibeyt’ten (Hepsine selâm olsun) hayatta kalan Esîrler kervanı Kûfe’ye hareket etti.

Ömer b. Sâd o gün öğle vaktine kadar orada kalmıştı. Kendi ordusundan cehenneme giden askerlerinin cenaze namazını kılıp leşlerini defnettikten sonra Nübuvvet Hânedânı’nın hanımefendilerinin gayrimüslim esirler gibi yüzleri örtüsü olmadan hareket ettirilmesini emretti. Sonra Şehitlerin Efendisi’nin, hane halkının ve dostlarının (Hepsine selâm olsun) kurbanlıklar gibi başlarından ayrılmış bedenlerini Kerbelâ toprağında, kavuru güneşin altında o korkunç halde öylece bırakıp gitti.

Ömer b. Sâd Hz.Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) esîr edilmiş evlatlarını, gelinlerini ve Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) dostlarının dulları ile yetimlerini alarak Kûfe’ye doğru yola çıktı. Şehitlerin mubarek başlarını da mızraklara taktırmış yanında dolaştırıyordu.

Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali’nın kızı Zeyneb (Allah’ın selâmı üzerine olsun) gitmeden önce ağabeyi Huseyn’in (O’na selâm olsun) bedeninin üzerine düşüp şöyle dedi: “Ey Muhammed! Semâ dolusunca sana selâm olsun! İşte Huseyn çöldedir, bedenleri koparılmıştır! Kızların esirdir, zürriyeti ise katledilmiştir!”

Ardından Cebel-i Sabır (Sabır Dağı) Hz. Zeyneb’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) etrafında minik yetimlerin ve dulların dört bir yandan ağlayışları yükseldi. Kalbinin zaten acıyla yanmış yüreği daha da ağrıdı. Hidayet güneşinin boğazlanmış ve pâk bedenleri soyulmuş olması yetmezmiş gibi ardında bıraktıkları mubarek hanedan da esîr edilmişti...

Bedenler ardında, başlar önünde, yetimler ve dullar etrafını sarmış bir halde ilerledi. Allah Resûlü’nün (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) nezdinde Harun’un nezdinde Musa konumunda olan Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali’nin İki Cihan Seyyidesi Hz.Fatıma Zehra’nın kızı (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) esir edilmişti.

Böylece ölümsüz Aşûra destanının Huseynî perdesi kapanmış ve Zeynebî perdesi açılmış oldu…
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: