50’den fazla katılımcı ülkeyi konuk eden 9.Uluslar Arası Şahadetin Baharı Kültür Festivali başladı

Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) ve Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbeleri tarafından Hz.İmam Huseyn’in, Hz.İmam Zeynelâbidîn’in ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah’ın salât-u selâmı onlara ve başta Hz.Resûlullah olmak üzere paspâk Ehlibeyt’in tümüne olsun) doğumları münasebetiyle ortaklaşa bir biçimde 9 yıldır ardı ardına düzenli bir biçimde düzenlenen “Şahadetin Baharı Festivali” düzenlenen görkemli açılış töreni ile birlikte başladı.
Bu yılki şiarı “İmam Huseyn; Üstün bir örnek ve güzel bir çağrı…” olan ve 2-6 Şaban (12-16 Haziran) tarihleri boyunca sürecek festivale bilim,sanat, din,kültür ve siyaset camiasından çok sayıda isim katıldı. 50’den fazla ülkeden konukları katılımına ve avluyu tıklım tıklım dolduran kalabalığa sahne olan uluslar arası festival açılışına basının ilgisi de büyük oldu. 25 uydu kanalı tarafından yayınlanan festivalin açılışı görsel,yazılı,işitsel ve elektronik basın tarafından detaylı olarak duyuruldu.
Açılış Mukaddes Hz.Huseyn ve Hz.Abbas (Aleyhimasselâm) Türbeleri Kârisi ve Kur’ân-i Kerîm tilaveti şampiyonu Hacı Usame Kerbelâ’î’nin tilaveti ile başladı. Ardından Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) ve Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbeleri adına açılış konuşmasını yapmak üzere Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Sekreteri Sn. Seyyid Ahmet Sâfi kürsünün başına geçti.
Vefa,Huseynî kimlik ve birleştiricilik özelliği
Allah’a Hamd ve Hz.Peygamberimiz ile paspâk Ehlibeyti’ne salât-u selâm’dan sonra konukları selamlayan Seyyid Sâfi şunları söyledi:
“Birkaç saat boyunca tarihin yazılıp yüzyıllara uzandığı ve inşaAllah-u Teâlâ kalıcı olmaya devam edeceği;kanla,katliamla, baş,el ve ayakların kesilmesiyle yazılmasına rağmen müminlerin azminden hiçbir şeyin azalmayıp hakkın kaybolmadığı, bilakis o akan kanların hala tazeliğini korumaya devam ettiği, koparılıp mızrakların ucuna asılmalarının baş sahiplerini ortadan kaldırmayıp yukarılara taşıdığı ve böylece en ücra köşelerdeki şehirlere bile ışık tuttukları kimselerin (mekânına) gelen siz değerli hazirûna (konuklara) Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) ahdine bağlı kalanlardan ve vefakarlardan olmayı temenni ederim. O (Aleyhisselâm) bu dev mesirenin önderliğini yapmış, hatlarını açık bir biçimde ortaya koymuş, hak ile batıl arasındaki mücadelenin denklemini belirlemiş ve hakikati her türlü sahtelikten uzak bir biçimde ayan beyan ortaya koymuştur.”
“İslam toplumumuzun cefasını çekmekte olduğu sorunlar ve ne zaman biteceği belli olmayan krizlerin yaşanmasının sebebi Hz.Huseyn’in (Aleyhisselâm) zihinlerden uzak olması ve kendisinin çizmiş olduğu mukaddes yolun hayata geçmeyişidir.”
“Bizler bu hayırlı ve mümin kitlenin Mukaddes Türbelerin kucağında bulunmasıyla iftihar etmekte ve gerçekleştirmiş olduğunuz bu değerli misafirliğinizden ötürü Allah-u Teâlâ’nın sizi bereketlendirmesini niyaz etmekteyiz.”
“ Aynı şekilde burada yer alan farklı din ve mezheplere mensup kitleyi Huseynî misafirler olarak adlandırma fikri naçizane güzel bulmaktayım. Çünkü bu unvan çok geniş bir unvan olup meşrep ve yönelişlerinde farklılık yaşayanların hepsini gölgesine alan bir çadır gibi çok geniş bir alanı kaplamakta ve herkes de algısı ve kavrayışı düzeyinde bu gölgeyle gölgelenmektedir. Bu yüzden bu gölge dar değil sandığımızdan çok daha geniştir.
Pek değerli efendiler!
Hz.Huseyn’in Aleyhisselâm üzerimizdeki hakkı büyük ve pek çoktur! O’nun (Aleyhisselâm) mubarek yolu; etrafa sinen ve hala koklamakta olduğumuz, bu uğurda dökülen pâk kanların burcu kokularıyla dolup taşmış ve bizleri daha ileriye, hakka ve hürriyete çağırmaktadır.Bu yolun amaçlarından (ya da duraklarından) biri de; mahrum kalmış ve rehavetin sarhoşluğuna kapılmış haldeki halkları, korkunun, zilletin, sömürünün,zulmün,zorbalığın ve ezilmişliğin prangalarını kırdırmaktır.”
“Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) yolunun aydınlığını daha da parlak kılmaya yönelik fikirleriniz çok değerli, ilmi çalışmalarınız pek saygın ve en yüce değerlere yönelik yazılmış olan şiirleriniz pek anlamlıdır”.
“Allah-u Teâlâ’dan sizleri; kalemlerin gürültüsünden ve tarihçilerin oluşturduğu sisten uzak ve susuzluğunu, hakikatlerin gürül gürül doğduğu saf kaynak olan Kerbelâ’dan gidermiş olan rüşde ve hidayete doğru götüren mealimler (önde gelen, yol gösterici, parmakla gösterilip çok iyi bilinen mekânlara da denir) kılmasını niyaz ederiz. “
“Aynı şekilde,sizlerle aramızdaki kardeşliğin kalıcılığı,güzellik ve izzet temennisindeyiz.”
“Vesselâmu aleykum.”
Akabinde sözü Mısır’da yer alan dünyaca ünlü El-Ezher Üniversitesi’ni temsilen orada yer alan Şeyh Abdulvelî Nasrî aldı.
Varlığın varolması, devamı ve Ehlibeyt (SSA)
“Allah-u Teâlâ bu toprakları dünyanın başka topraklardan daha ayrıcalıklı kılmıştır. Bunun sebebi de bu toprakların birçok evliyayı, Salihleri ve bilhassa Hz.İmam Huseyn’i (Aleyhisselâm) koynunda barındırmasıdır.Burada yer alışımız ve toplanışımız Allah-u Teâlâ’nın kabul buyurup gözle görülür ve elle dokunulur bir hakikate dönüştürdüğü icabet olunmuş bir duadır.”
“Müslümanı ve kafiri le, muvahhidi ve ateisti ile,üstünü ve alçağı ile hepsi; Hz.Peygamber’in ailesinin - Allah’ın en üstün salât-u selâmı üzerlerine olsun - verdiği amân ile dünya üzerinde yaşamıştır. Çünkü Onlar, Hz.Resûlullah’ın (Allah’ın en üstün salât-u selâmı üzerlerine olsun)buyurduğu gibi; yeryüzü ehli için amân vesilesidirler; yıldızların sema ehli için amân vesilesi olduğu gibi… Onlar (Allah’ın en üstün salât-u selâmı üzerlerine olsun). İnsanlığın tümü Ehlibeyt’in (Allah’ın en üstün salât-u selâmı üzerlerine olsun) nimetleri içerisinde yaşamaktadır.Zira Allah-u Teâlâ dünyayı ve içindekileri Hz.Resûlullah için yaratmış, bekasını ve devamını da O’nun Ehlibeyt’inin varlığıyla rehin tutmuştur.
Allah’ın en üstün salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere paspâk Ehlibeyt’e olsun.
Ehlisunnet ve Şiadan çok sayıda konuşmacının katıldığı törenin diğer konuşmacıları hakkındaki detayları daha sonra irdeleyeceğiz Allah-u Teâlâ’nın izniyle.
Festival çerçevesinde çok sayıda etkinlik düzenlenecek olup bunlardan biri de; 9. Uluslar Arası Kerbelâ Kitap Fuarı’dır.