Mukaddes Hz.Huseyn ve Hz.Abbas (a.s.) Türbeleri Huseynî minberin kaybı merhum Seyyid Casîm el-Tuveyricâvî’nin (Allah rahmet eylesin) haşmetli cenaze törenine sahne oldu

Mukaddes Hz.Huseyn ve Hz.Abbas _{(Allah’ın selâmı üzerlerine olsun)} Türbeleri bugün (24 Safer 1442 - 12 Ekim 2020 Pazartesi günü) Huseynî minberin duayeni ve usta mersiyehan merhum Seyyid Casim el-Tuveyrîcavî’nin _{(Allah O’na rahmet eylesin)} haşmetli cenaze törenine sahne oldu. Dün şafak vakti hakkın rahmetine kavuşan merhumun cenaze töreni; çok sayıda din adamının yanı sıra Mukaddes Kerbelâ halkından ve şehir dışından gelen ziyaretçilerin oluşturduğu yoğun bir katılıma sahne oldu.

Hz.Ebulfazl Abbas’ın _{(O’na selâm olsun)} Mukaddes Ziyaretgâhı tarafındaki Kıble Caddesi’nden başlayıp pâk mekânın ana avlusuna devam eden teşyî töreninde merhum için cenaze merasimi eda edilip Huseynî mersiye okundu. Merhumun naaşı Zarih-i Şerîf’in etrafında dolaştırılıp adına niyabeten ziyaret okundu. Cenaze töreninde Mukaddes Hz.Abbas _{(Allah’ın selâmı üzerine olsun)} Türbesi Genel Sekreteri, Yönetim Kurulu Üyeleri ve pâk ziyaretgâhın hizmetkârları da hazır bulundu.

Ardından pâk naaş merhumun atası Hz.İmam Huseyn’in _{(O’na selâm olsun)} Mukaddes Ziyaretgâhı’na taşınıp yapılan merasimlerin benzerleri orada da eda edildi ve pâk avlunun içerisine defnedildi.

Mukaddes Hz.Abbas _{(Allah’ın selâmı üzerine olsun)} Türbesi Genel Sekreterliği de daha önce merhumun haberini duyurmuştur.

Merhum Seyyid Casim; Seyyid Abbas el-Ardavî’nin oğludur ve Huseynî seyyidlerden olan Ardavî aşiretindendir. 1947 yılında Necef-i Eşref’te doğan merhum Seyyid Casim; hem okulda okumuş hem havza ilimleri öğrenimi görmüştür. Geçtiğimiz yüzyılın ellili yıllarının sonunda Tebliğ ve Hitabet usülleri eğitimi gören merhum; ardından büyük hatîp Şeyh Muhammed Ali el-Yakubî ve Seyyid Huseyn Cevâd’ın elinde yetişmiştir. Merhum seyyid ardından Necef’te ev Irak’ın orta Fırat bölgesinde yaşanan kültür ve edebiyat hareketinde Doktor Şeyh Ahmed Vailî, Şehîd Seyyid Cevâd Şubber, Şehît Hatîp Şeyh Abduzzehra el-Kâbî ve Hatîp Seyyid Murtezâ el-Kazvinî gibi isimlere eşlik etmiştir.

Merhumun hitabeti toplumun tüm kesimleri tarafından kolayca anlaşılır olmasıyla ön plana çıkmıştır. Merhum Seyyid Allah Resûlü’nün Ehlibeyti’nin _{(Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin)} maktellerindeki duygusal anlara odaklanmış ve bu yüzden de Taff’ın (Kerbelâ olayının) ağıtçısı ve büyük ninesi Hz.Zehrâ’nın _{(Allah’ın selâmı üzerine olsun)} musibetinin anlatıldığı meclislerin hizmetkârı olarak nam salmıştır.

Seyyid Casîm el-Tuveyrîcavî’nin rıhleti ile Necef-i Eşref, Mukaddes Kerbelâ ve Irak’ın genelinde büyük bir kayıp yaşanmış oldu. Çünkü merhum Seyyid; geçtiğimiz yüzyılında altmışlı ve yetmişli yıllarda yıldızı parlayan ve Ehlibeyt _{(Hepsine selâm olsun)} musibetlere ağıt mirasını yaşanan tüm zorluklara rağmen bu güne kadar muhafaza eden özel bir neslin öncülerinden biriydi. Merhumun Ehlibeyt’in _{(Allah’ın selâmı üzerlerine olsun)} musibetlerini anlatış üslubu ve özel Huseynî ağıdını yaktığı Huseynî meclisleri; farklı kesimlerden ve inançlardan Iraklıları Hz.İmam Huseyn _{(Allah’ın selâmı üzerine olsun)} sevgisi şemsiyesi altında toplayan bir maneviyat sofrasıydı.

Yüce Allah merhumu engin rahmetiyle kuşatsın ve Ehlibeyt _{(Allah’ın selâmı üzerlerine olsun)} ile birlikte haşr eylesin…