Bir Şaban Ayının Yarısı (Nîme-i Şaban) gecesi daha geçti Mukaddes şehir Kerbelâ’dan…

Şaban Ayının Yarısı gecesinin (Türkiye’deki adıyla Berat Kandili) Mukaddes Şehir Kerbelâ’ya gelmesinden saatler önce dolmaya başlamıştı zaten. Gecenin başlamasıyla bambaşka bir iman atmosferine büründü şehir… İtminana kavuşmuş, gecenin tümünü ibadetlerle, ellerinde dualarla, namazlarla, uzun rukularda,secdelerde nurlanarak geçiren müminler; huşu dolu kalplerle ve yaşlarla dolu gözlerle, Allah-u Teâlâ’dan rahmet, bağışlanma, af, amellerinin kabul edilmesi ve kabul olunmayı ve Allah-u Teâlâ’ya bu ve bunun gibi diğer gecelerde de ibadet edebilmeyi ve itaatiyle şereflenmeyi dilediler. Dualarını, mubarek doğumu bu gecede gerçekleşmiş beklenen ve vadolunmuş kurtarıcı Hz.İmam Mehdi’yi Allah-u Teâlâ’nın pek şerefli ortaya çıkışını çabuklaştırmasıyla sürekli bir biçimde taçlandıran müminler akabinde gecenin en faziletli ameli Hz.İmam Huseyn’in (Salawâtullah Aleyh) ziyaretiyle şereflenmek üzere hareket etmeye başladılar…

Hz.İmam Huseyn’in (Salawâtullah Aleyh) Ziyareti de bir başkaydı bu gece…

Mutluluk ve sevinç her bir yanı kaplamış, bu sevince O’nun (Salawâtullah Aleyh) evlâdı Hz.İmam Mehdî’nin ortaya çıkışını çabuklaştırmasıyla taçlandırmasını niyaz etti müminler;Allah-u Teâlâ’ya en çok yaklaşılan mukaddes diyarlardan biri olan ve milyonlarca meleğin her saat inip çıktığı, Cennet gençlerinin ve Şehitlerin Efendisi’nin (Salawâtullah Aleyh) yanı başındaki Cennet bahçesinde…

Hz.Resûlullah’ın (Allah O’na ve paspâk Ehlibeyt’e salât-u selâm etsin) toprağını Hz.Cebrail’den (Aleyhisselâm) alıp öptüğü, üzerine mübarek gözyaşlarını döktüğü, has dostlarına saklamasını sıkı sıkı tembihlediği ve tıpkı va’dettiği gibi Muharrem ayının onu Aşûrâ’da -2012’de bile- kana dönüşen Hz.İmam Huseyn (Salawâtullah Aleyh) toprağının diyarında…

Şehr-i Mukaddes Kerbelâ’ya kutsiyeti bağışlayan Hz.İmam Huseyn’in (Salawâtullah Aleyh) pek Mukaddes ve pek mutahhar Ziyaretgâhı’nda…

Allah katındaki diri Şehitlerin ölümsüz Efendisi Eba Abdillah Hz.İmam Huseyn’i (Salawâtullah Aleyh) kutluyordu müminler… “Evlâdın Mehdî’nin doğumu kutlu olsun Ya Huseyn!” diye doluyordu gözyaşları, sevincini paylaşıyordu gönüller ve o huşuyla yükseliyordu eller, niyaz etmeye hazır halde ve bir coşku tufanıyla kaplanmış gönül gözleri, Allah-u Teâlâ’ya dönerek hep bir ağızdan şöyle diyordu :

“Allahumme Accil liweliyyikel ferec!/ Allah’ım senin dostunun zuhurunu çabuklaştır!...”

Mukaddes mekânlarda ve diğer yerlerdeki hazırlık süreci

Evet, işte böyle ve daha nice tarifi dillere dönüşemeyen manevi hazine, pek mubarek münasebet sebebiyle Mukaddes şehir Kerbelâ’yi kuşattı. Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi de bu münasebetle daha önce de dile getirdiğimiz gibi birçok hazırlık gerçekleştirip hizmete yönelik tüm bölümlerini münasebet sebebiyle seferber etti. Yerel yönetimler ve güvenlik güçleriyle çok ciddi bir koordinasyon sağlayarak ziyaret sürecinin herhangi bir aksaklık olmadan geçmesi için çok önceden hummalı bir biçimde yapılan hazırlıklar aktif hale geldi ve gerçekleşen ziyaret süresi boyunca ziyaretçilerin her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi,huzurlu ve sağlıklı bir biçimde mübarek münasebetten feyizyab olup sağ salim evlerine dönebilmeleri için ulaşımdan, sağlığa,itfaiyeye, sivil savunmaya ve diğer alanlara kadar tüm çalışmalar yoğun bir biçimde icra edildi. Irak’ın diğer şehirlerine ilaveten, Irak dışından da gelen binlerce ziyaretçinin katıldığı ve bir günlüğüne dışarıdan Mukaddes şehre teşrif eden yaklaşık 6 milyon ziyaretçiyle birlikte, nüfusun yaklaşık üç katın çıktığı süreç çok, çok yoğun bir biçimde ilerledi ve 15 şaban gününün de ayrı bir kutsiyete sahip olması sebebiyle ertesi günün sonlarına kadar benzer bir biçimde devam etti.

İşte o tarifi mümkün olmayan güzellikteki anlardan ve pek mubarek münasebetten Uluslar Arası El-Kefîl Ağı objektifine yansıyanlar...