Kur’ân-i Kerîm’i ve Hz.Resûlullah’ın ya da Ehlibeyti’nin (Allah’ın en ulvî salât-u selâmı üzerlerine olsun) hadislerini araştıran herkes yetimlere ne kadar önem ve değer verildiğini okumuştur. Yetimlerin bakımı ve koruyup kollanması karşılığında dünyada ve ahrette verilen karşılık, her akıl sahibini yetimlere hizmete seferber olmaya ateşleyecek cinstendir.
Öksüz çocuklara (yetimlere) verilen önem
Müminlerin Emîri’nin (Aleyhisselâm) yetimlere yönelik gösterdiği ilgi ve sevginin haddi hesabı yoktur. O’nun şahadetinin acısını ilk farkeden de dul,yetim ve muhtaçlar olmuştur. Şu hadise kendisinin verdiği değeri ortaya koyan çok sayıda olaydan sadece biridir:
Ufak ama çok önemli bir öykü
Bir gün Müminlerin Emîri (Aleyhisselâm) yol kenarına çömelip ağlayan bir çocuk görmüş. Yaklaşmış yanına,Allah’ın arslanının tırnaksız bir arslan pençesini andıran elleri ve kollarıyla küçücük yavrucağı bağrına basmış. Hiçbir yavru böylesine babacan bir sevgi tatmamıştır belki de. Hz.Resûlullah’ın (Sallallahu Aleyhi we Âlih) sevgisini tadanlardan başka. İşte o babacan eller bir kez daha yavruya yönelmiş, gözyaşlarını silmiş ve başını okşamış. Tıpkı Resûlullah’ın (Sallallahu Aleyhi we Âlih) yaptığı ve yapılmasını emrettiği gibi.
Şefkat ve rahmet dolu gözlerle çocuğun gözlerine bakmış ve çocuğun niye ağladığını sormuş. Tabi ki niye ağladığını biliyordu,hem de çok çok iyi biliyordu; belki de yavrucağın minik yüreğinde birikenleri kendi ağzından dökmesi iyi gelecekti.
“Çocuklarla oynamak istedim.Kimin oğlu olduğumu sordular. Babamın öldüğünü söyledim. Beni kovdular. “biz babası olmayanlarla oynamayız!” dediler!”
Minik yavru yeniden hıçkırıklara boğulup ağlamaya başlamış.
Müminlerin Emîri’nin (Aleyhisselâm) en çok yüreğini yakan şey.
Yetim acısı, yetimlerin gözyaşı...
Şefkat ve rahmet dolu yüreğinde fırtınalar kopmuş. İki nur güneşi gözleri dolmuş.Yavrucağı tekrar basmış bağrına. Tekrar başını okşamış ve tekrar silmiş, şeffaf birer inciyi andıran o minik gözyaşlarını yavrunun. Ufak bir kese çıkarmış cebinden.
“Al bunu” dedi ve ekledi:
“Kendine bununla oyuncak al ve git o çocuklarla oyna. Sana yine babanın kim olduğunu soracak olurlarsa, onlara şöyle de:”
“Benim babam Ali bin Ebî Talib’dir”
(Meşhur bir hadistir. Öykü diliyle yazıldığından diyalogların aslıyla çok ufak birer farklılık gösterebilir. Nakilde hatamız varsa Mevla'mızın affına sığınıyoruz.)
Hz.Ebulfazl Abbas (Aleyhisselâm) ve yetimler
Hz.Ebulfazl Abbas (Aleyhisselâm) da tıpkı babası gibi yetimleri koruyup kollardı.
Hem İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) hanım ve çocuklarını, hem de şehit kardeşi Hz.İmam Hasan’ın (Aleyhisselâm) evlatlarını tek tek koruyup kollar, ne ihtiyaçları varsa karşılardı. Bu yüzden “el-Kefîl” di lakabı. Kardeşinin evlâtlarına ve diğer kardeşinin yetimlerine su getirirken şehit düşmüştü. Üç gündür su içmediği halde, Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) ve minik yavrulardan önce dudaklarına su çalmayı bile kabul etmeyen bir izzet-i nefs, bir can bağı, bir amca babacanlığı ve tabii ki... Yetim sevgisi!
İşte böylesine ulvi bir zâtı bağrına basan bir mekânın yetimlere dair sorumluluğu da çok fazla olacaktır şüphesiz.
Büyük sorumluluk
Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi tarafından bu son derece önemli dini vazifeyi ve ahlaki,insani vazifeyi eda etmek amacıyla sağlık,eğitim, barınma vb. alanlarda öksüz çocuklara yönelik çok sayıda proje gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmektedir.
Ayrıca şunu da ilave etmekte yarar görüyoruz: Irak’ta gerek Diktatör Saddam rejimi döneminde ve gerek sonrasında sivilleri hedef alan hunharca saldırılar sonucu çok sayıda çocuk öksüz kalmıştır. Bu yüzden yetimlere yönelik projelerin her biri apayrı bir öneme ve etkiye sahiptir.Bu proje ailelerinden sağlık ailesi bünyesindeki projelerden biri de yapımı sona eren “Öksüzler için Diş Sağlığı Merkezi” projesidir.
Yapılan bu proje ile diğer sağlıklı hizmetlerine nazaran daha külfetli olan bir sağlık hizmetine, yani diş sağlığı hizmetine, ebeveyn eksikliğinin yanı sıra maddi imkansızlıklarla da boğuşan öksüz çocukları ve ailelerini bir nebze olsun rahatlatacak –Allah-u Teâlâ’nın izniyle.
Ayrıntılar
Mukaddes Türbede projeden sorumlu bölüm olan Sağlık Bölümü üyesi Dr. Haydar Bahatlî, Uluslararası El-Kefîl Ağı’na yaptığı açıklamalarda şu detaylara yer verdi:
Söz konusu Merkez Mukaddes Türbenin ziyaretçilere özel ayırdığı kompleks olan “Ziyaretçi Şehri”nin sağlık bölümünde yer almaktadır. Verilen hizmette birincil öncelik öksüz çocukların diş sağlığını korumaktır. İkincil önceliği diş sağlığına yönelik çeşitli problemlere (dişlerin sıralamasındaki bozukluk,alt çenenin önde olması vs.) çözümler sağlama çalışmaları oluştururken planın üçüncü aşamasında meydana gelebilecek diş hastalıklarının önüne geçecek önlemler almak yer alıyor.
En modern teknolojilerden yararlanılan ve dünyaca ünlü italyan menşeli cihazların kurulduğu merkez dört dörtlük bir merkez olarak kuruldu. Alanında uzman bir doktor kadrosunun görev aldığı merkez tamamiyle hazır durumda ve günde yaklaşık 35 hastaya birden bakabiliyor.
Bir sonraki adım öksüzlerin bakımıyla ilgilenen kurumlarla koordinasyon ve işbirliği olacak. Bu kurumlarla işbirliği kurulmasıyla birlikte her gün çok daha fazla yetim çocuğa yardımda bulunabilme fırsatına kavuşulacak. Çocukların merkeze ulaşımı da yine Mukaddes Türbe tarafından giderilecek ve böylece ulaşımın bu hizmete erişmeye bir engel oluşturmasının önüne geçilecek.
İşte objektifimizden Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi “Öksüz Çocuklara Özel Diş Sağlığı Merkezi”...