Kefîl Ebelfezl’in yanıbaşındaki özel “Cevâd-ı Âl-i Muhammed’in Şahadeti” Mâtemi başladı...

Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi, 2 Ekim 2013 (25 Zilka’de 1434) Çarşamba akşamından itibaren Hz.İmam Muhammed Cevâd’ın (Aleyhisselâm) şahadeti özel merasimi başladı.

“İmam-ı Takî” olarak da bilinen ve Paspâk Ehlibeyt’in 9. Hidayet Önderi’nin (Allah’ın salât-u selâmları hepsinin üzerine olsun) Şahadeti sebebiyle, Mukaddes Türbeyi –tıpkı diğer Mukaddes mekânların tümünde de olduğu gibi- apayrı bir hüzün, burukluk ve matem havası kapladı.

Hazırlıklar

İslam’ın en büyük facialarından biri olan Hz.İmam Muhammed Cevâd’ın (Aleyhisselâm) Şahadeti münasebetinin yaklaşması sebebiyle; Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Genel sekreterliği matem ilan etti. Mukaddes Türbe’deki hizmet bölümleri de,düzenlenecek olan matem törenlerine katılmak isteyen konukları ağırlamak için her türlü hazırlığı yaptıklarını duyurdu. Çarşamba akşamı düzenlenen matem faaliyetlerinin başlaması töreni hazırlıkları çerçevesinde, Mukaddes Türbenin dört bir yanı özel matem örtüleri,flamaları ve tabelalarıyle kaplandı. Hz.İmam Mûsa Kâzım ile Hz.İmam Muhammed Cevâd’ın (Aleyhimasselâm) ortak Türbelesinde düzenlenen matem sancaklarının göndere çekilmesi törenine de eşlik edildi. Bu çerçevede Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi’nde eş zamanlı olarak Mukaddes Kâzimiye Türbesi'nin kara sancağı göndere çekildi. Aynı merasim, Irak’taki diğer Mukaddes mekânlar ve bazı Mezâr-ı Şerîfler'de de gerçekleştirildi.

Kara sancakların göndere çekilmesiyle birlikte Mukaddes Türbe’de özel bir yas meclisi başladı. Düzenlenen matem meclisi, Mukaddes Türbe’de hizmet veren çalışanlar ile Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) ziyaretçilerinin yoğun ilgisine sahne oldu. Bu meclislere ek olarak; Pazar günü sabahı Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi’nde özel bir matem meclisi düzenlenecek ve Mukaddes Türbe’de yola çıkılarak, Hz.İmam Cevâd’ın (Aleyhisselâm) Kabr-i Şerîfleri'nin bulunduğu Mukaddes Kâzımıyye Türbesi’ne özel bir matem grubu ile gidilecek ve orada özel bir matem merâsimi düzenlenecek.

Hz.İmam Muhammed Cevâd (Aleyhisselâm)...

Hz.İmam Muhammed Cevâd(Aleyhisselâm) Hicri 195 yılında Receb-i Şerîf ayının 10. gününde Medine-i Münevvere’de dünyaya gelmiştir. Halkın İmameti vazifesine küçük yaşlarda (7 ya da 8)geçmiş olup 25 yaşında şahadet şerbetini içinceye kadar 17 sene boyunca mukaddes vazifesini eda etmiştir. Meşhur lakaplarından bazıları şunlardır:


Cevâd: Hakkedene de etmeyene de bağışı bol olan”,
Takî: Pek takvalı olan”,
Zekî: Tezkiye edilmiş, arıtılmış, ilahi yolla beslenmiş olan”,
Kâni: Kanaatkâr”,
Bâbul Murâd: Murada erdiren kapı”...

Şahadeti...

Hz.İmam Muhammed Cevâd (Aleyhisselâm) 220 senesinde zehirlenerek şehit olmuştur. Kendisine düzenlenen bu karanlık suikast, Abbasi devleti yöneticilerinden Mutasım’ın (doğru okunuşuyla yazılırsa Mu’tasım) emriyle olmuştur. Hz.İmam Cevâd’ın(Aleyhisselâm) eşlerinden biri olan Ümmü fazl aracılığıyla gerçekleşmiştir. Mutasım Ümmüfazl’ın kardeşi Cafer bin Memun ile iletişime geçmiş ve Cafer de, zehir gibi sözleriyle yavaş yavaş Ümmüfazl’ı etkisi altına almıştır. Bu etki altına alma sürecinde de Ümmüfazl’ın; Hz.İmam Ali Hâdi’nin (Aleyhisselâm) annesi olan Hz.İmam Cevâd’ın (Aleyhisselâm) diğer eşine karşı duyduğu şiddetli kıskançlıktan çok çok yararlanmıştır. Sözleriyle Ümmüfazl’a iyice tesir eden Cafer bin Memun, suikastın tüm detaylarını iyice netleştirdikten sonra ona etkisini hemen gösteren öldürücü bir zehir vermiştir. Ümmüfazl da Hz.İmam’ın (Aleyhisselâm) yemeğine bu zehri katmıştir. Zehirli yemeği yiyen Hz.İmam Cevâd’ın(Aleyhisselâm) mübarek bedenini bir anda sancı ve ağrılar kaplar. Durumu gören Ümmüfazl, yaptığından pişman olup ağlamaya başlar, ama iş işten geçmiştir artık. Hz.İmam Cevâd (Aleyhisselâm) da bu üzüntünün boşuna olduğunu tasdik eder mahiyette şöyle buyurmuştur:

“Vallahi; öyle bir fakirlik vuracak ki seni, ondan kurtuluş yoktur ve öyle bir belâ (çatacak ki sana), ondan örtünme (saklanma) yoktur!”

Nitekim öyle de olmuştur. Öyle bir hastalığa düçar olmuştur ki; şifa bulmak için neyi varsa neyi yoksa tüketmiştir. Ancak ne iyileşebilmiştir ne de kendisini utanç içerisinde bırakan bu hastalığı gizleyebilmiştir. Cafer bin Memun da, derin bir kuyuya düşmüş ve ölü halde o kuyudan çıkarılmıştır. Hz.İmam Muhammed Cevâd (Aleyhisselâm) ise, atalarıyla “Kudreti her şeye yeten Melîk’in (ve Her Şeyin Yegâne Sahibi’nin) katında, sıdk tahtında” (Kamer 55) yerini almıştır.

“İnna lillah ve inna ileyhi raci’ûn/ Şüphesiz biz Allah’a aitiz ve Şüphesiz O’na geri döndürüleceğiz.”

Allah’ım Âl-i Muhammed’in Cevâdı Hz.İmam Muhammed’e ve başta Hz.Resûlullah olmak üzere, paspâk Ehlibeyt’in tümüne salât-u selâm eyle! Allah’ım Onlar'ın katillerinı ve ıslahı mümkün olmayan düşmanlarını da, katındaki en çetin cezayla cezalandır! Şüphesiz sen bağışı pek bol olduğun gibi, cezası da pek çetin olansın!

Allah-u Teâlâ siz değerli Ehlibeyt (Allah’ın salât-u selâmı üzerlerine olsun) Dostlarına; Hz.İmam Cevâd’ın (Aleyhisselâm) şahadeti musibeti sebebiyle bağışladığı ecirleri daha da çoğaltsın ve daim etsin! Şüphesiz O Kerem sahiplerinin en keremlisidir!
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: