Merceiyet: “Irak’ta şu anda yaşanan mücadele Şii-Sünni çatışması değil, devletin terör ile savaşıdır”

Necef-i Eşref’teki Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Ali Huseynî Sistanî (Allah-u Teala bereketli gölgesini bakî kılsın) bürosu vekil ve temsilcileri sorumlusu Seyyid Muhammed Huseyn El-Umeydî, 7. Uluslar arası Hz. İmam Hasan (Aleyhisselâm) Kültür Festivaline katıldı. Festival etkinlikleri kapsamında düzenlenen bir etkinlik de, Seyyid Umeydî’ye Merceiyet ve Merceiyet’in görüşlerinin sorulduğu soru-cevap oturumuydu.

(Vekiller Merce-i Âlâ nezdinde güvenilirlik sahibi olan temsilcilerdir. Seyyid Umeydî bu temsilcilerden sorumlu isimdir.)

Oturuma katılan konuklardan biri de şu soruyu sormuştu:

“IŞİD’in özellikle de Sünni bölgelerine hızlıca girmesi ve açık, net bir biçimde o bölgelerde kontrolü sağlayabilmesinin en önemli nedenlerinden biri de; o şehirlerde yaşayan insanların silahlı teröristleri coşkuyla bağırlarına basmaları ve onlara sanki birer fatihlermiş gibi karşılamalarıydı. Biz bunu televizyon ekranlarında açıkça gördük.Bu insanların silahlı teröristleri kabul etmelerinden sonra bizim yükümlülüğümüz nedir? Onlara “Biz sizleri severek karşıladıklarınızdan sizi serbest bırakmaya geldik” mi diyeceğiz? Merceiyet’in bu konudaki görüşü nedir?”

Seyyid Umeydî şöyle cevap verdi:

“Yaşanmakta olan mücadele Şii-Sünni çatışması değil, devletin teröre karşı savaşıdır. Basra’da terör olduğunda da devlet, terörü vurdu. Bağdat’ın Şii bölgelerinde terör olduğunda da vurdu. Terör Enbar’da, Musul’da ve Kerbelâ’da olduğunda da devlet yine vurur. Bizler devlet ile birlikte dururuz; belirli bir mezheple ya da inançla birlikte, başka bir mezhebe ya da inanca karşı değil. Çünkü iç savaş; dünyanın en kötü seçeneğidir, toplu yıkımdır.”