Mukaddes Türbe heyeti, Diyale Valisi ile buluştu: "Diyale eyaleti, teröristlere kök söktürmeye devam edecek!"

Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi, Irak ve Irak’ın mukaddes değerlerini teröre karşı müdafaa eden silahlı kuvvetlere ve onlarla aynı safta mücadele eden gönüllü askerlere desteğini sürdürüyor.

Geçtiğimiz Pazar günü (6 Şevval 1435, 3 Ağustos 2014) Diyale eyaletini ziyaret eden Mukaddes Türbe heyeti; Diyale Eyaleti valisi Selman el-Mucemî tarafından karşılandı.

Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi heyeti ile görüşen Diyale Eyaleti valisi Amir Selman, farklı inançlara mensup Diyale evlatlarının omuz omuza vermesi sayesinde Diyale'nin teröristlere kök söktürmeye devam edeceğini söyledi.

Selman Mukaddes Kerbelâ'dan gelen heyeti karşılamaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek farklı inançlara mensup olmalarına rağmen Kerbelâ'nın tüm Iraklıların nezdinde çok önemli olduğunu söyledi. Mukaddes Kerbelâ'nın tüm Iraklılarca aziz olmasının Iraklıların bütünleşmiş bir doku olduğunu açıkça gösterdiğini söyleyen Selman, sapkın tekfirci grupların ülkeyi ayrıştıramayacağının altını çizdi.

Selman şöyle devam etti:

"Bu eyaletin tabiatı, coğrafi yapısı ve toplumsal dokusu, ülkenin içinden geçtiği zorlu zamanda hep birlikte olunması ve tek bir yumruk olunmasını gerektiriyordu."

Bu sebeple Irak'ın güney eyaletlerinde yaşadığı halde savaşmak için çok sayıda gönüllü gelmiş.

"Merce-i Âlâ'nın çağrısına icabet ederek Irak toprağını ve Irak halkını müdafaa etmek için Milli Seferberlik komitesine katılan ve Diyale eyaletindeki kardeşleriyle savaşıp terörist çetelerin varlığını sona erdirmek amacıyla Güney eyaletlerinden gelen çok sayıda gönüllü var. "

Güney eyaletine neden değinildiğini açıklayalım. Irak'ın güney eyaletlerinin kahir ekseriyeti ya da tümü Şii Müslümanlardan oluşuyor. Iraklı Şii Müslümanlar "Bana ne Diyale'deki Sünnilerden; önemli olan "bizim" şehirler" dememiş. Tıpkı Merce-i Âlâ'nın söz ve tavırlarının ışığında hareket etmişler. Mezhep ya da din ayrımı yapmadan, Irak'ı ve Iraklılar'ı bir bütün görmüşler. Böyle gördüklerini söylemekle yetinmemişler; bilfiil gelip savaşarak ispat etmişler, etmeye de devam ediyorlar...