Hz. İmam Huseyn'in (Aleyhisselâm) ziyaretçilerinin hizmetkârları, göçmenlerin hizmetinde...

YENİ HÜSEYNÎ HİZMET: TERÖR GÖÇMENLERİNE HİZMET

Hz. İmam Huseyn'e (Aleyhisselâm) hizmet... Aşûra ve Erbaîn ile ya da yıl boyunca diğer Mukaddes şehirlerde yaşanan, milyonların katıldığı münasebetlerde de artık görülmeye başlanan ve görenleri hayran bırakan bu şeref dolu benzersiz hizmetin artık yeni bir durağı daha var: Göçmenler...

Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) aşıkları; bugünerde şanlı tarihlerine yeni bir sayfa daha yazmaya hazırlanıyor. Çünkü bu günlerde tekfirci teröristler tarafından evlerinden yurtlarından edilmiş ve Kerbelâ'da soluğu alan Iraklılara hizmet için seferber olmuş durumdalar. Tıpkı diğer zamanlarda yaptıkları gibi; sevabını Allah'tan umarak ve Hz. İmam Huseyn'in (Aleyhisselâm) hizmetkârları divanında birer kul olarak Allah-u Teâlâ ile buluşmak umuduyla ellerinden gelen her türlü hizmeti göçmenlere sunmaya çalışıyorlar. Yeme,içme,barınma,tedavi vb her türlü hizmeti hiçbir karşılık beklemeden kendi imkanları ya da kendileri gibi hayır sahiplerinin katkıları ile sağlamak için var güçleri ile çabalıyorlar.

Sadece adında İslam olan ama İslam ile hiçbir alakası olmayan tekfirci örgütün yaptığı zulme inat; gerçek İslam'ın temsilcisi Hz. İmam Huseyn'in (Aleyhisselâm) Kerbelâ'sında, O'nun (Aleyhisselâm) yaşatabilmek uğrunda her şeyini feda ettiği gerçek Muhammedi İslam'a iman edenlerin üzerine düşen vazifeye eda etmeye çalışıyorlar.Şunu da ifade edelim; bu mazlum insanların ağırlıklı çoğunluğu Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ’nın en ulvî salât-u selâmı, başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) dost ve taraftarlarından oluşuyor. Tarihte emsali görülmemiş canilikleri yaşamalarının tek sebebi, benimsedikleri Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en ulvî salât-u selâmı, başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) aşkı... Yezitliği ve Emevi sapkınlığını reddetip Huseynî olduklarını ilan etmelerinin bedelini akıl almaz zulümler yaşayarak ödemişler. Diğer mazlumlar ise tekfirci teröristlerin eline düşen başka azınlıklardan oluşuyor. Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) aşıkları da, mazlum komşularına yardım ederken hiçbir ayrım göstermiyor. Yani, İslam adı altında, kendilerinden olmayı kabul etmeyen herkese her türlü caniliği ve zulmü reva gören tekfirci teröristlerin yaptığının tam tersine; gerçek İslam ehlinin ne yapması gerektiğini yaşayarak ve yaşatarak gösteriyorlar.

MÜMİNLER: AYNI BEDENİN FARKLI ORGANLARI

Hz.Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi we Âlihi) müminlerin birbirlerine karşı sevgi ve merhametini anlatırken çok veciz bir benzetme kullanmıştı. Müminleri tek bir vucudun başka organlarına benzetmiş, şayet biri hasta olursa diğerlerinin de ateşinin çıktığını ve uykusuz kaldığını ifade etmişti.Burada da o gerçeğin bir tezahürünü görüyoruz. Tıpkı aynı bedenin farklı organları acı yaşayınca diğerleri etkilendiği ve harekete geçtiği gibi, Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) aşıkları da kardeşlerinin acısı için seferber olmuş.

HUSEYNÎ HİZMETİN ŞAN VE ŞEREF DOLU TARİHİNE BİR ALTIN YAPRAK DAHA: GÖÇMEN HİZMETİ

Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) aşıklarının sergilediği bu Huseynî ikram ve cömertlik, onlar için bir ilk değil. Zira tarihleri boyunca defalarca canlarını, evlatlarını, dostlarını ve en değer verdiklerin; İslam ve insanlık uğruna feda etmiş olmaları ile nam saldılar. Bunun ne kadar haklı ve yerinde bir vasıf olduğunu anlamak için hiç uzağa gitmeye gerek yok. Geçen yıl Hz. İmam Huseyn'in (Aleyhisselâm) şahadeti Aşura günü ve özellikle de Erbain (Hz. İmam Huseyn'in (Aleyhisselâm) şahadetinin kırkı) münasebetini yâd etmek için yapılan ziyaretler boyunca sergiledikleri destansı ikram ve fedakarlıklar buna çok açık birer şahit niteliğinde...

MUKADDES HZ.ABBAS (Aleyhisselâm) TÜRBESİ

Bu hizmetin öncülerinden biri de hiç kuşkusuz Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi. Mukaddes Türbe göçmenlere hizmet hususunda da hayırlarda yarışın diğer alanlarında olduğu gibi bu alanda da ön safları kimseye kaptırmadı. Göçmenlerin yardımına ilk koşanlardan biri olan Muakddes Türbe; Necef-i Eşref’teki Merce-i Âlâ Büyük Ayetullah Seyyid Ali Huseynî Sistanî’nin (Allah-u Teâlâ bereketli gölgesini bakî kılsın) çağrısı üzerine bu alana yönelik “Göçmenlere Yardım Komitesini” kurarak faaliyetleri birkaç katına çıkardı. Hizmet grupları ile koordinasyona geçerek düzenledi ve Erbain, Aşura vb. milyonların katıldığı anma törenlerinde gerçekleştirdiği hizmeti göçmenlere de verebilmesi için onları organize etti. Grupların kolaylıkla şehre girişini kolaylaştırmak için şehir giriş çıkışlarını düzenledi. Sonra da Mukaddes şehrin idari sınırları içerisinde ve dışarısında hizmete müsait stratejik noktalara yerleştirdi. Böylelikle özel münasebetlerde yapmaya alışmış olduklarını göçmenler için yapmaya başladılar. Örneğin bu yerlerden merkezi mutfak olarak yararlanıyorlar. Yani göçmenlere sıcak yemek veriyorlar. Göçmenler açısından bu hizmet önemli. Çünkü evlerini barklarını o kadar can havliyle terk etmişler ki; ayaklarına giyecekleri basit bir terlik bile olmayanlar oluyor. Haliyle onlar için mutfak malzemesi ya da araç gereçleri bulunmuyor. Olsa bile pişirecek bir ortamı idame ettirmek için imkanları bulacak güçleri de yok. Mukaddes Türbe de bu sebeple onlar için mutfaklar kurdurup sıcak yemek hazırlatıyor ve düzenli bir şekilde öğünler halinde takdim ediyor. Bu hizmet dahil olmak üzere hizmetlerin hepsi Mukaddes Türbe'deki Göçmenlere Yardım Komitesi ile koordine olarak gerçekleştiriliyor. Gıda malzemeleri vb. gereken tüm temel ihtiyaç malzemelerinin birinci tedarikçisi yine Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi. Geri kalanlar da Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) aşığı hizmet grupları ya da maddi imkanları yerinde olan bağışçılar tarafından karşılanıyor. Mukaddes Türbe şu anda 18000’den fazla göçmenin sorumluluğunu üstleniyor.

İKİ HUSEYNÎ’NİN AĞZINDAN “GÖÇMENLERE HUSEYNÎ HİZMET”…

Biraz da neler düşündüklerini, hizmet eden Hz. İmam Huseyn (Aleyhisselâm) aşıklarının kendi ağızlarından duyalım.

Hizmet veren gruplardan biri "Katîul Keffeyn- Kolları Kesilen (Hz.Abbas (Aleyhisselâm))" adlı Matem grubu. Grup kefili Hacı Abdulsettar Kefîl şunları söyledi: " Bizler, Hz.İmam Huseyn (Aleyhisselâm) ve Kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas'ın (Aleyhisselâm) şehri Kerbelâ'ya sığınan herkese bu hizmeti vermiş olabilmekle iftihar ediyoruz. Çoluğumuzu çocuğumuzu, işimizi gücümüzü bırakıp hizmete koyulduk.Biz bu hizmeti Hz. İmam Huseyn'e (Aleyhisselâm) yapılan bir hizmet olarak, o hizmetin bir türü olarak görüyoruz. Çünkü bu insanların sürgüne ve göçe zorlanmış olmalarının sebebi Huseynî kimliği benimsemeleri ve Emevi Yezit'e tabi olmayı reddetmeleri."

Göçmenlere sunulan Huseynî hizmete sadece Kerbelâ'daki gruplar katılmıyor elbette. Civar şehirlerden de çok sayıda hizmet grubu var. Bunlardan biri de İmare eyaletinden gelen "İmare ahalisi" grubu.Kendilerine ayrılan yer mutfağa dönüştürülmüş, yemek pişirip göçmenlere dağıtıyorlar.Grup üyesi Hacı Adiy Kerim şunları söyledi: " Biz bu hizmeti atalarımızdan miras aldık, bunu da çocuklarımıza ve torunlarımıza aktaracağız, bu hususta çok kararlıyız.Arzumuz Hz. İmam Huseyn'in (Aleyhisselâm) aşıklarına hizmetine katkı sağlayanlardan olmaktır.Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi'nin Göçmenlere Yardım Komitesi ile işbirliğine geçerek çalışmalarımızı organize ettik. Mukaddes Türbe, karşılaştığımız zorlukları ortadan kaldırmak için adeta zehri bal ediyor. Göçmen ailelerin sırtındaki yükü hafifletebilmek için eldeki her türlü imkanı seferber etmiş durumda. Bizim aramızda da iş bölümü yaptı. Bu hizmetin kesintisiz bir şekilde devam etmesi için çalışmalar vardıya usulü gerçekleştiriliyor."

Göçmenlere yardım ile ilgili önceki haberlerimiz için buraya, buraya ve buraya tıklayabilirsiniz