Çağımızın en gelişmiş teknikleri, sanatsal deha ve Hz.Abbas’a (O'na selâm olsun) hizmet aşkı… Hepsi yeni Zarih-i Şerîf’te bir araya gelecek!

Hz. Ebulfazl Abbas (Aleyhisselâm) Efendimiz’in kabr-i şerîfini örtecek olan yeni Zarîh-i Şerîf’in tamamlanması öncesi son dönemeçlere girildi.

Mukaddes Türbe’de zarîh ve mezar yapımında çalışan ve ilhamlarını ilk Hz. Ebulfazl Abbas’tan (O'na selâm olsun) alan hizmetkârların, azim ve ısrarla en üstün ve en güzel hizmeti ortaya koymak için çabalıyorlar. Aynı zamanda da; ne kadar üstün bir eser ortaya koyarlarsa koysunlar, Mukaddes Ziyaretgâh’ın Sahibi’nin (O'na selâm olsun) makamına yaraşmayacak olmanın hayası ile gece gündüz çabalıyorlar. Ellerinden gelenin en iyisini ortaya koymak amacıyla başlatıkları hizmet mücadelesinde şimdi de yeni Zarîh-i Şerîf’te yer alacak dört gümüş vazonun yapımını ve kurulumunu tamamladılar. Tabii ki, montaj esnasında sanatsal dehalarını konuşturmayı unutmadılar ve kurulum sonrası vazoların alt köşelerini süsleyerek tam bir sanat tablosu ortaya koydular…

Mukaddes Türbe’deki Zarîh Yapımı Atölyesi sorumlusu Ra’d Huseyn El-Hafâcî, Uluslar arası El-Kefîl Ağı’na çalışmalar hakkında bilgi verdi..

Yeni Zarîh-i Şerîf, Irak’ta üretilen ve tümü Iraklılar tarafından yapılan ilk Zarih olma özelliğini taşıyacak. Eski Zarîh-i Şerîf mermerden yapılmıştı. Yapılan laboratuar analizlerinde gümüş-altın alaşımının çok daha başarılı sonuçlar verdiği tespit edildiğinden (Daha önceki haberlerimizde değindiğimiz) darbelere dayanıklılık, uzun ömürlülük, kararmaya karşı dirençlilik avantajı ve gümüşün gerçek parlak rengini vermesi amacıyla; yeni Zarîh %2 oranında 24 ayar altın ile alaşılmış 15 mm kalınlığında 999 ayar gümüşten yapılması kararlaştırıldı.

Söz konusu parçalar da tıpkı diğerleri gibi tamamen el yapımı ve eski Zarîh’in parçalarına nazaran daha kalın olacak.

Yapımı tamamlanan dört adet vazonun her biri 6-8 mm kalınlığında olup 30 cm yüksekliğinde ve 4kg ağırlığında. Zarîh-i Şerîf’teki diğer parçalar ile uyumluluğuna ve estetiğine büyük özen gösterilerek tasarlanıp üretilen yeni vazoların montajı da çok özel bir teknikle yapıldı. Çünkü kurulumda kullanılan teknik estetiği tamamen koruyor ve ahşap malzemeye metalin kurulumuna yönelik bilinen yöntemlerden tamamiyle farklı.

Yeni Zarîh-i Şerîf güzelliği, sağlamlığı, hem de diğer özellikleri açısından benzerlerinden farklılık gösteriyor. Söz konusu yeni Zarîh-i Şerîf’in tasarımı; var olan Zarîh-i Şerîf ile genel iskelet ve nakış bakımından aynı olup bazı ilave düzeltme ve geliştirmelerden oluşuyor.Geçmiş yıllara ait tasarımın değiştirilmeyişinin sebebi de; bu Zarîh-i Şerîf’in, dünya üzerinde bulunan diğer Mukaddes Mekanlara ait Zarîh’lerin hepsinden farklı ve özgün bir tasarıma sahip olmasıdır. Söz konusu Zarîh-i Şerîf; 1964 yılında, o dönemde Merce-i Âlâ Sn. Seyyid Muhsin El-Hekîm (Kuddise sirruh) tarafından yaptırılmıştı.

Sağlamlık,dayanıklılık, titizlik, sanatsal uyumluluk ve özel yeni dokunuşlar taşıyan; yeni vazolar; geçmiş tasarımın güzelliğine güzellik katacak.

İşte Uluslar arası El-Kefîl Ağı özel objektiflerinden; yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayan Hz. İmam Huseyn’in Sancaktarı’nın (Onlara selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîf’i …
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: