Mubahele Ayeti günü; Yüce Allah’ın uyulmasını emrettiği Sadıklar’ın “Doğrular”ın beyan ve ispatının günüdür!

Şu anda Zilhicce-i Harâm ayının 24.gününü idrak etmekteyiz. Mubarek Nebevî Hicretin onuncu senesinde, işte yine böyle bir günde; Hz. Resûlullah, Pâk Ehlibeyt’i ile birlikte (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) Necran Hristiyanlarına karşı mubahele yapmış; yani lanetleşmede bulunmuştur. Bu gün, Nübuvvet hanedânı Pâk Ehlibeyt’in (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) en üstün makamlara ve en yüce kutsiyet mertebelerine eriştiği günlerden biridir. Bu gün, Pâk Hanedân Ehlibeyt’in (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) masumiyetinin tescillendiği ve yüce Allah’ın izzetin İslam’a ait olduğunu ilan ettiği büyük günlerindendir.

Yüce Allah bu günü Kur’ân-i Kerîmde, Al-I İmran suresinin 61. Ayetinde tescillemiştir:

(فَمَنْ حَاجَّكَ فِيهِ مِن بَعْدِمَا جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْا نَدْعُ أَبْنَاءَنَا وَأَبْنَاءَكُمْ وَنِسَاءَنَا وَنِسَاءَكُمْ وَأَنْفُسَنَا وَأَنْفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِل فَنَجْعَلْ لَعْنَةَ اللّهِ عَلَى الْكَاذِبِينَ)

“Sana ilim geldikten sonra, bu hususta seninle kim tartışacak olursa, de ki: “Gelin oğullarımızı, oğullarınızı; kadınlarımızı, kadınlarınızı; nefislerimizi ve nefislerinizi çağıralım, sonra lânetleşelim de Allah'ın lânetinin yalancılara olmasını dileyelim” (Kadri Çelik meali )

Şayet o yüce olayın üzerinde durursak, Muhammedî mesajın; birçok can yerine bir canda, birçok kadın yerine sadece bir kadında ve birçok evlat yerine iki evlatta tecelli ettiği gerçeğini göreceğiz. Bunun sebebi Onlar’ın (Allah’ın salât ve selâmı hepsine olsun) özlerin özü makamında olmalarıdır. Onlar’ın (Allah’ın salât ve selâmı hepsine olsun) Allah tarafından seçilip mükerrem kılınmış ve Elçisi’nden (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) sonra insanları hidayete erdirici kimseler olmak için hazırlanmış olmalarıdır.

Mukaddes Hz.Abbas (O'na selâm olsun) Türbesi yapımı “Necran Hristiyanları ile Mubahele Olayı” animasyon filmini izlemek için buraya tıklayabilirsiniz


Alimlerimiz, İmamlarımız’ın (Onlara selâm olsun) izinden giderek mubahele ayetinde geçen “ve Nefislerimiz” kelimesinden Müminlerin Emîri’nin (O'na selâm olsun) üstünlüğü ve masumiyetine delil olarak göstermişlerdir. Muhtemelen bu ayeti bunun için ilk delil gösteren de o Hazret’in (O'na selâm olsun) kendisidir. Kurulan altı kişilik şurada ihticac ederken faziletlerini ve menkıbelerini nakletmiş; üstünlüğünü tekrar ispat ederken mubarek mubahele ayetini de delil olarak göstermişti. Oradakilerin hepsi söylediklerini ikrar etmiş ve tasdikte bulunmuşlardı
Abbasi yöneticisi Memun, Hz. İmam Rıza’ya (O'na selâm olsun) “Ali’nin üstün olduğuna dair Kur’ân’dan bir delilin var mıdır?” diye sorduğu zaman da Hz. İmam (O'na selâm olsun) mubahele ayetini okumuş ve “Ve Nefislerimiz” kelimesini delil göstermişti. Zira Hz. Peygamber (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) kadınları ile birlikte çıkması emrolunduğunda sadece Hz. Fatıma’yı (O'na selâm olsun) almış, evlatları emrini yerine getirirken de sadece Hz. İmam Hasan ile Hz. İmam Huseyn’i (Onlara selâm olsun) yanına almıştı. Nefsiyle de birlikte çıkması emrini eda ederken de sadece Hz. Ali’yi (O'na selâm olsun) yanına almıştı.

Yani Hz. Ali (O'na selâm olsun), Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) nefsi olmuştu. Hiç kuşku yok ki bu zahiri anlamda “nefsi” olması mümkün değildir. Mecazi bir anlam söz konusudur.

Bundan murad; Hz. Ali’nin (O'na selâm olsun), Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ile – Peygamberlik hariç- tüm meziyet ve özelliklerde eşit olmasıdır. Zaten Peygamberliğin bunun dışında olduğuna tüm ümmet icma etmiştir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: