Kerbelâ'nın dinmeyen yarası..."Yalnızlık Gecesi"nden kareler...

Mukaddes Kerbelâ bir “Leyletul Wahşe/Yalnızlık Gecesi” (farsça “Şâm-ı Gerîbân” olarak da bilinir) matemine daha sahne oldu…

10 Muharrem 1436 Salı günü, akşam namazının ardından geleneksel Kerbelâ’ya özel Aşûra kıyafetlerini giyen matem alayları tarafından düzenlenen “Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerine olsun) Yalnızlık Gecesi” matemine sahne oldu. Huseynî’ler yaklaşık 1400 küsür yıl önce Muharrem-i Harâm ayında Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) hanımları ve yetimlerinin başlarına gelenleri anıp canlandırmak suretiyle; İmamımız Hz. İmam Seccad’a ve Hz. Zeyneb-i Kubrâ’ya (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerlerine olsun) tesliyet arz etti, sevgi ve bağlılıklarını ifade etti.

Matem alaylarının geçit töreni; Hz.Peygamberimiz’in Ehlibeyti’nin (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) yaşadığı o acımasızlıklarla dolu, çetin ve benzersiz acılarla dolu anların ziyaretçilerin gözlerinin önüne getirdi. Mukaddes Türbelerin Sahn-ı Şerîfleri’nde (Ana avlularında) bu geceye özel olarak loş kırmızı ışıklar ile aydınlatma yapıldı. Aynı şekilde Hz. İmam Huseyn ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın çokça salât-u selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Türbeleri ile Beynel-Haremeyn Meydanındaki ziyaretçiler de bu gecenin hatırasına matem mumları yaktı…

Ve işte böyle…

Ölümsüzlük…

Katlettiler; kazandı…

Evet… Taff ( Kerbelâ) işte böyle…. Ne kadar yazmak istersek yazalım; kalem kuruyuveriyor…

Semâvi bir yol, coşkuyla harekete geçiyor…

Nasıl böyle olmasın ki; O, bu yüce Âlemin İmamı ve Allah’a götüren kapı iken…

İşte fotoğrafların dilinden; Mukaddes Kerbelâ’da o benzersiz facialarla dolu gecenin matemi…