العربية
English
فارسى
اُردُو
Français
Deutsch
Kiswahili
Español
hatırası sebebiyle Babası Hz. İmam Huseyn, Amcası Hz.Ebulfazl Abbas ve torunu Hz. İmam Mehdî’ye (Allah'ın çokça salât-u selâmı hepsinin üzerine olsun) taziye sunan müminler; okudukları mersiyeler, atılan sloganlar, dağlanan sineler ve dökülen gözyaşlarıyla Hz. İmam Zeynelabidîn’in (Allah'ın salât-u selâmı üzerine olsun) şahadetini ve Hz. İmam Zeynelabidîn’in (Allah'ın salât-u selâmı üzerine olsun) uğrunda otuz dört yıl boyunca, son nefesine kadar, kendisine takdim edilen her yemek ve suyu gözyaşlarıyla sırılsıklam ettiği emsalsiz facia Aşûra’nın musibetlerini anarak biat tazeledi.
Bilindiği gibi Mukaddes Kerbelâ’da yıl boyunca, Ehlibeyt’in (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) vefat yıldönümlerinde matem alayları hareket etmekte; bu matem alayları Mukaddes Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nden başlayarak Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne doğru ya da tersi şekilde matem yürüyüşleri ve törenler düzenlemektedir.
Hz. İmam Seccad; Hz. Huseyn’in oğlu Hz. Ali’dir (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ve Pâk Ehlibeyt İmamları’nın (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) dördüncüsüdür. "Ebel Hasen" künyesi ile çağrılmıştır. En meşhur lakapları Zeynelabidîn (İbadet edenlerin ziyneti) ve Seccad’dır. (Çok secde eden demektir) Validesi, Yezdecir kızı Şahzenan Hatun’dur. Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Doğunun bir tarafında Cabir bin Hanefî’yi vali olarak ataması sonrasında Yezdecir ona iki kız yolladı. Bunlardan biri olan Şahzenan’ı oğlu Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ile evlendirdi ve o evlilikten Hz. Zeynelabidîn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) dünyaya geldi. Öteki kızı da Muhammedi bin Ebi Bekr ile evlendirdi, o evlilikten de Hz.Kasım dünyaya geldi.
Hz. İmam Zeynelabidîn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) H. 38 senesinde Medîne-i Münevvere’de dünyaya geldi. Dedesi Müminlerin Emîri (Allah'ın salât-u selâmı üzerine olsun) ile iki yıl ve amcası Hz. Hasan (Allah'ın salât-u selâmı üzerine olsun) ile on yıl yaşadı. Babası Hz. Huseyn (Allah'ın salât-u selâmı üzerine olsun) ile de on bir sene yaşadı. Şehitlerin Efendisi’nin (Allah'ın salât-u selâmı üzerine olsun) ardından otuz dört yıl yaşadı. H. 95 yılında zehirlenmesinin ardından Medîne-i Münevvere’de şehîd oldu.
Tüm siyer ve tarih kitapları, Hz. İmam Seccad’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Aşura gününde yerinden bile kalkamayacak kadar hasta olduğunu ittifakla nakletmişlerdir. Hastalığı o denli çetindi ki; ara ara baygınlıklar geçiriyordu. Hasta yatağından savaşın olaylarını takip ediyordu. Savaşın son saatlerinde Babası Hz. İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) “Yok mu bana yardım edecek kimse?” diye nida ettiği zaman halası Hz. Zeyneb’den (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ona destek olup ayağa kaldırmasını ve savaşabilmek için kılıcını vermesini istedi.
Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şehîd olduktan sonra İmamet makamını Hz. İmam Seccâd (Allah'ın selâmı üzerine olsun) devraldı. Düşmanlar Hz. Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ailesinin,yakınlarının ve dostlarının hanımlarını ve çocuklarını yakmak için ateş tutuşturduğunda Hz. Zeyneb (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ne yapması gerektiğini O’na (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sordu. Hz. İmam (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şöyle dedi: “Halacığım, yüzlerinizi çöle çevirip kaçın!” dedi. Kafir Emevî ordusu, Hz. İmam Seccad’ı (Allah'ın selâmı üzerine olsun) da öldürmek istedi. Ancak Allah-u Teâlâ bu isteklerini yerlerine getirmelerine mani oldu.
Doğduğun günde, emsalsiz faciayı yaşadığın günde, Emevî canilerinin zehriyle şehîd olduğun günde ve yeniden dirileceğin günde; Sana Selâm olsun Efendimiz!
