Tıptan umudu yitirmişlerdi; Hz. Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hizmetkârlarını görünce şifa umutları geri geldi...

Isfahan’da bulunan El-Emîn ve Hz. İmam Rıza (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Hastahanelerinde yatan ve tedavisi mümkün olmayan hastalıklara maruz kalan hastalar bu sabah farklı bir şekilde uyandı. Bir süredir her sabah onlara ilaçlarını vermekle yükümlü hastabakıcılarını elinde ilaçla beklerken görmeye alışmışlardı. Ancak bu sabah uyandıklarında karşılarında çok daha farklı bir manzara vardı. Üzerinde “Ya Kamer-i Benî Haşim” yazılı kara bir sancak tüm ihtişamı ile karşılarındaydı. Hz. Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hizmetkârlarının omuzlarında taşınan sancak, bir salondan başka bir salona ve başka bir odaya taşınıyordu.

Hastalar, modern tıbbın çaresiz kaldığı hastalıklara maruz kalmış olduklarından son günlerini yaşıyorlardı ve derin bir karamsarlığa bürünmüşlerdi. Hem tıp, hem de aileleri artık onlardan umudu kesmişti. Dertlere derman kapı Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sancağını görünce gözyaşlarına hakim olamadılar. Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesini ziyaret edip dertlerini anlatmayı;O’nun (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Allah (Azze ve Celle) katında sahip olduğu yüce makamıyla kendilerinin şifa vesilesi olmasını çok istemişlerdi. Şimdi O Pâk Türbe’nin hem de en değerli parçalarından biri olan Sancak-ı Şerîf; ayaklarına kadar gelmişti… Mukaddes Türbe’nin asırlara varan hizmetleri ile bilinen geleneksel hizmetkârları da onların adına dua etti. Lisan-ı hal ile şöyle diyorlardı: “Ey Ağabeyi Huseyn’in yüzüne yerleşen derdi gideren; Ağabeyin’in hakkı için benim de derdimi gider…”

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi tarafından İran’ın Isfahan kentinde düzenlenen Erbain ziyareti konulu “Cennet yolu Kültür Haftası” organizasyonu programındaki faaliyetlerden biri de işte bu ziyaretti. Faaliyet programı; Isfahan’daki Huseynî dergahları (Huseyniyeleri), kültür merkezlerini ve dini ilimler havzalarının ziyaretlerinin yanı sıra hastahane ve sağlık merkezlerinin de ziyaret edilmesini kapsamaktadır.

Ziyaretçi heyet üyesi ve Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Kültüren ve Düşünsel İşler Bölümü Başkan Yardımcısı Şeyh Ammar Hilalî; yapılan ziyaret ile ilgili olarak Uluslar arası El-Kefîl Ağı’na bilgi verdi:

“Bu hastaneye yapılan ziyaret; başka hastaneleri de kapsayan ziyaretlerin bir bölümünü oluşturmaktadır ve Cennet yolu Kültür haftası faaliyet programı kapsamındaki yeni eklentilerdendir. Bu Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin katkılarıyla düzenlenmiş olan kültürel faaliyetler içerisinde bir ilktir.Umutsuz vakalar yaşayan hastalar, (etkinliğe karşı) büyük bir etkileşim (gösterdi) ve yoğun bir duygu alışverişi ile mukabelede bulundu. (Her ne kadar umutsuz vaka dense de) Allah-u Teâlâ ile umutsuzluk yoktur. O (Azze ve Celle) her şeye kadirdir ve dilerse sırrını yarattıklarının en zayıfında bile kılabilir. Peki ya bu öyle biri ki, Hz.Zehra’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) gözünün aydınlığı, Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ciğer paresi ve Cennet gençlerinin Efendisi olan Hz. İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) için her şeyini feda etmiş olan bir şahıs ise? (Peki ya bu) Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Sancaktarı, Ordusunun Komutanı ve Allah-u Teâlâ’nın dertlere derman kıldığı kapı Hz.Ebulfazl Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ise?...”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: