Mukaddes Türbe’den Babil Üniversitesi'nde Hz. İmam Hasan’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti özel anma töreni

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi, 9 Safer 1436 (2 Aralık 2014) günü Hz. İmam Hasan’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hatırasını yâd etmek amacıyla Babil Üniversitesi rektörlüğü işbirliği ile özel anma töreni düzenledi. Üç yıldır düzenlenen törene Hz. İmam Hasan- ı Muctebâ’nın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) özel lakabından esinlenerek “Kerîm-i Ehlibeyt” adı verildi.

Törene, Mukaddes Hz. Ali, Hz. Huseyn, Hz. Kazımeyn (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri heyetleri ile üniversite öğretim görevlilerinin yanı sıra çok sayıda akademisyen,din adamı ve üniversite öğrencisi katıldı.

Tören; Kur’ân-ı Kerîm tilaveti ve Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’nin özel marşı olan “Lahn-ul İbâ” ile başladı. Üniversite rektörü adına konuşan rektör vekili Kahtan Cuburî: “Hz. İmam Hasan’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) yaşadığı müddet, İslam Ümmetinin en önemli dönemlerinden biri sayılmaktadır. Babası Müminlerin Emîri İmam Ali bin Ebî Talib’in (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) şahadetinin ardından yaşadığı on sene; Ümeyyeoğulları’nın aldatmacalarını gün yüzüne çıkarmak ve İslam ümmetini saran tehlikelerini ortaya koymak içindi. Zira onlar özellikle; İslam diniyle hiçbir alakası olmayan işlerinin üzerini örtmek için İslam dinini kisve olarak kullanıyorlardı. Hz. İmam Hasan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Emevi devletinin maskesini düşürerek bilfiil başarılı oldu ve Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) kıyamının yolunu hazırladı.”

Ardından Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi adına Mukaddes Türbe Genel sekreter vekîli Müh. Beşîr Muhammed Casim bir konuşma yaptı. Casim konuşmasında şunları söyledi: “İmamet makamı, Allah-u Teâlâ tarafından Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) zürriyetinde kılınmıştır. Müslümanların dini işlerinde ve işlerinin yürütülmesinde Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) halifeliğini onlar icra etmişlerdir. Hz. İmam Hasan’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadeti hatırasını yaşıyoruz. Bu mazlum İmam zehirlenerek katledilmiş ve hilafeti almasından Muaviye tarafından şehîd edilinceye kadar nice zulümler, sıkıntılar çekmiştir. (Muaviye), O’na (Allah'ın selâmı üzerine olsun) karşı hile ve aldatmacalar kullanıp tuzaklar kuruyordu. Bunların bir neticesinde Hz. İmam Hasan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) İslam’ı ve az sayıdaki müminleri koruma şartını taşıyan barışa mecbur kaldı. Barışın şartları arasında bunlara ek olarak Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en üstün salât-u selâmı, başta Hz.Peygamberimiz olmak üzere hepsine olsun) takipçilerinin peşinden gitmek ve Muaviye’den sonra Hz. İmam Hasan’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) halîfe olması yer alıyordu. Ancak Muaviye bu barış (metnini) parçaladı.”

“Saygıdeğer kardeşlerim; Hz. İmam Hasan’ın (O'na selâm olsun) davası ve mazlumiyeti çok büyüktür. Belki de Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) davası, O’nun davasını aşmıştır. Hz. İmam Hasan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) hayatından şahadetine, naaşının oklarla vurulduğu teşyi törenine ve Dedesi Hz. Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) kabrinin yanında defnedilmekten men edilmesine kadar tüm bu mazlumiyetlere İslam dinini muhafaza etmek uğruna tahammül etmiştir.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: