Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) yolu ve manevi ilerleyiş…

Erbain yolculuğumuzu sürdürürken Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) yolunda yürüyen bir adamın manzarası beni durdurdu. Yetmişli yaşlarda beli bükük bir adamdı. Ömründen geçen günler ve geceler yüzüne nice hatıralar kazımıştı. Bana ulaşmasından biraz önce durup halini ve yürüyüşünü gözlemledim. O dev ziyaretçi akınının içindeki hali beni hayretlere düşürmüştü… Selam verdim… Yorgun olup olmadığını sordum…Şaşırtıcı bir ısrarla yorgun olduğunu reddediyordu… Ta Basra’dan gelmiş; sıradan bir ziyaretçinin yürüyerek on günde varacağı günde on iki günde varmıştı… Sonra anladım ki bu manevi yolculuğa çıkarken gerçekleştirmek istediği bir amacı varmış…

Şaşkın bir halde “Bu kadar uzun bir yolu niye tek başına gidiyorsun?” diye sordum. Şöyle dedi: “Evladım, bu Huseynî mevsimi her sene sabırsızlıkla bekliyorum ki; Şehitlerin Efendisi ve Kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas’a (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) giderken Rabbimi anıp tesbih edeyim, tekbir edeyim, “La ilahe illAllah” diyeyim, geçmişte yaptığım hatalar ve aşırılıklarım için istiğfar edeyim, Allah-u Teâlâ’ya yakınlaşmak için tazarru edip tevessülde bulunayım, Allah’ın Peygamberi’ne ve Ailesi’ne salât edip onların şefaatini isteyeyim … Yol arkadaşı meşgul edip bunların hepsinden alıkoyar… Bu bir manevi kemâlat yolculuğudur; daha üstün derecelere erişebilmemiz için ilahi alemden bize bağışlanmış altın bir fırsattır…”

Âh, ne kadar büyüksün ya Huseyn!...
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: