Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) hizmetkârı olarak hayata başladı ve O’nun izinde, O'nun toprağını savunurken şehîd olarak bitirdi…

Şehidin teşyi töreninden
Yüce Merceiyet’in Irak’ı, halkını ve mukaddes değerlerini müdafaa için kifâi cihad fetvasının yayınlanması ile birlikte Hz.İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hizmetkârlarının gönüllü olmak için atılması bir oldu. Çağrıya icabet ederek Hz. Ali’nin ve Hz. Huseyn’in (Allah'ın selâmı hepsine olsun) toprağı olan vatanlarını tekfirci terör belasına karşı korumak için ferdi ya da gruplar halinde gönüllü oldular. Bu kapsamda kurulan teşkilatlardan biri de, kuruluşundan bu yana çok az bir süre geçmesine rağmen birçok kahramanlık destanına imza atan Mukaddes Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne bağlı Hz. Ali Ekber (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Tuygayı’ydı. Tekfirci DAİŞ (DAEŞ, IŞİD) terörüne karşı kahramanca çarpışan yiğitler; esaretin en güzel örneklerini sergilerdiler ve birçok zaferler elde ettiler. Bunlardan biri de Hz.Ali Ekber (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Tugayı’nda Tümen komutan yardımcısı rütbesiyle kazandığı zaferlere,bir de zaferlerin en büyüğü olan şahadet şerefini de katan kahraman şehid Ahmed Fahruddin Zeynî idi.

Ahmed Zeynî, Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şehri Mukaddes Kerbelâ’nın bağrında doğmuş ve çocukluğundan beri Hüseynî hizmet ile şereflenmişti. Çocukluğundan beri hep istediği bir şey daha vardı: şahadet. Çünkü Hz. İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) okulundan hayatın sonunu ölüm; Hz. Huseyn ile Ehlibeyti (Hepsine selâm olsun) ile ölümsüzleşmenin ise gerçek hayat olduğunu öğrenmişti. Bu ise ancak kişiye Allah-u Teâlâ tarafından ikram edilecek bir tevfikti.

Merhum şehîd Ahmed, Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) hizmetiyle başladığı şeref dolu hayatını, O’nun toprağını ve pâk ziyaretgâhı müdafaa ederken sergilediği kahramanlıklarla ve şahadet nişanıyla tamamladı. Mukaddes mekânda hizmet ederken ne kadar yumuşak huylu, nazik ve güleç yüzlüyse; vatan ve mukaddes değerler müdafaasında da tekfirci teröristlere karşı bir o kadar sert, çetin ve atılgandı. Arkadaşları; son on iki yıl boyunca yaşanan taarruz ya da müdahalede bulunulmak istendiğinde, Ahmed’in Mukaddes Ziyaretgâh’ı savunmak için canını siper ederek atıldığını ve kimsenin mubarek mekanın kutsiyetini çiğnemesine izin vermediğini anlatıyor. Şahadet şerefine nail olmak için çırpınan yüreği, Yüce Dini Merceiyet’in çağrısına icabet edenler kervanına katılana kadar bir an olsun yerinde duramamış. O alçakların Samarra’daki nurların Mukaddes Ziyaretgâhı’na baskın yapmaya kalktığını duyunca da Samarra’nın yolunu tutmuş ve mukaddes mekânların hürmetini çiğnemeye kalkan tekfirci canilere kök söktürmüş.

Şahadetinin öyküsünü Tikrit şehrinde bulunan Mukaddes Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi medya heyetinden dinledik: “Hz. Ali Ekber (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Tugayı, Gönüllü Halk Toplulukları’ndan (Haşd-i Şâbî) bazı teşkilatlar ile birlikte; Selahaddin Eyaleti’nden geriye kalan bölgeleri temizlemek ve Samarra şehrinin baskını planlarını bozmak için DAİŞ (IŞİD) teröristlerine birkaç yönden birden hücum edip baskın yapma kararı aldı. Hz. Ali Ekber (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Tugayı el-Dor bölgesinden hareket etti ve Sur Şinas adı verilen mevziye kuruldu.Oraya vardığı zaman şiddetli bir çatışma başladı ve geç saatlere kadar sürdü. Bunun üzerine DAİŞ (IŞİD) teröristleri, Gönüllü Halk Toplulukları’nın yiğitlerinin bulunduğu mevziyi ele geçirmek için intihar bombacıları tarafından sürülen bomba yüklü bazı araçlar gönderdi.”

“Şehîd Ahmed Fahruddîn Zeynî de arkadaşları ile birlikte bu vahşi saldırıyı bertaraf etmek için Branz türü bir tank eşliğinde ilerledi. Ancak bomba yüklü araçlar kalın zırhlara sahip olduğundan uzaktan patlatılmaları zordu. Çatışma şiddetlendi ve biri hariç DAİŞ’e ait tüm araçlar tahrip edildi. Geriye sadece bir tanesi kalmıştı o da 6mm’lik zırha sahip olduğu için patlatılması zordu. Araç şehîd Ahmed’in yakınlarına varınca infilak etti. Böylece şehîd Ahmed, Yüce Dost’a kavuşmadan önce oradaki tüm DAİŞ teröristleri onun eliyle öldürülmüş oldu.”


Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz. Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri de merhum şehîd için Hz. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhları’nda özel bir cenaze töreni düzenledi. Mukaddes Hz. Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri, Mukaddes Türbe’nın ileri gelenleri, Mukaddes Kerbelâ ahalisi ve Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ziyaretçilerinin katıldığı görkemli teşyi törenin ardından şehîdin mutahhar ruhu için Beynel Haremeyn Meydanı’nda fatiha (Kur’ân-i Kerîm tilaveti) ve matem meclisi düzenlendi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: