Seyyid Sistani (Allah Uzun Ömürler Versin) Ofisi’nden Uyuşturucu Kullanımı, Ticareti ve Rehabilitasyona Dair Bir Dizi Soruya Yanıt

Merce-i Âla Ayetullah Uzma Seyyid Ali Sistani'nin (Allah O’na uzun ömürler versin) ofisi, uyuşturucu ticareti ve bağımlılığı ile ilgili bir dizi soruyu yanıtlayarak, uyuşturucu kaçakçılarıyla iş yapmanın boykot edilmesi gerektiğini vurguladı.

Aşağıda soruların metni ve Seyyid Sistani'nin ofisinin yanıtları yer almaktadır:

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

Merce-i Âlâ Ayetullah Uzma Seyyid Ali Sistani'nin (Allah O’na uzun ömürler versin) ofisi

Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketleri üzerinize olsun

Son yıllarda Irak'ta uyuşturucu ticareti yaygınlaşmış ve kullanımı artmıştır. Bunun bireylere, ailelerine ve genel olarak topluma son derece olumsuz etkileri büyümüştür. Bu nedenle, saygıdeğer Merce-i Âlâ’ya (Allah uzun ömürler versin) bu konuyla ilgili seçilmiş bir dizi soru yöneltiyoruz ve yanıtlamanızı rica ediyoruz. Bunun müminlere faydalı olacağını umuyoruz. Çok teşekkür ederiz.

El-Mârife-tu Lissekâfe (Biliş İçin Kültür) Müessesesi


Soru 1: Tüm uyuşturucu türleri haram mıdır yoksa bazı hafif türlerini kullanmak caiz midir? Kullanım yoluna göre - ağızdan, damardan enjeksiyon veya burundan çekme - hüküm değişir mi?

Cevap: Bağımlılık yapan tüm türleri ve belirtilen tüm kullanım yolları haramdır. Evet, eğer uzman doktor bazı özel hastalık durumlarında bunları içeren bazı ilaçların kullanılmasını önerirse, önerdiği sınırlar dahilinde caizdir.

Soru 2: Başkasının uyuşturucu kullanmasına ve bağımlı olmasına sebep olanın (örneğin birkaç kez ücretsiz vererek bağımlı olmasını sağlayan, özellikle de daha sonra ondan temin etmek zorunda kalması ve bundan maddi çıkar sağlaması amacıyla) hükmü nedir?

Cevap: Bu kesinlikle haramdır. Buna sebep olan kişi - büyük günaha ek olarak - eğer kullanıcı reşit değilse veya kullanmanın risklerini bilmiyorsa, kullanıcının bunun sonucunda maruz kaldığı tüm psikolojik veya fiziksel zarardan sorumludur, Telafisi mümkün olan zararın tazminatını vermelidir. Uyuşturucu kullanımını teşvik etmek - herhangi bir söz veya eylemle - de haramdır. Hatta uyuşturucu kullanma riski altında olanlara uygun bir şekilde uyarıda bulunmak gerekir.

Soru 3: Uyuşturucu kaçakçılığına ve satışına yardım etmenin hükmü nedir?

Cevap: Kesinlikle haramdır ve bu yolla elde edilen para haramdır, kullanılması da yasaktır.

Soru 4: Uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti yapanlarla diğer mal alışverişlerinde bulunmak caiz midir? Onlarla oturmak, düğün veya cenaze gibi sosyal etkinliklerine katılmak caiz midir?

Cevap: Onları boykot etmek gerekir. Hatta eğer bu onu kötülükten alıkoyacaksa kötülükten alıkoyma şartlarına göre riayet kaydıyla zorunlu dahi olur. (Kötülükten alıkoymanın) asgari düzeyi de, bu açık kötülüğü ve büyük günahı işlemesinden dolayı rahatsızlığı ona göstermektir. Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Resulullah (s.a.a.) bize günahkarları asık suratla karşılamamızı emretti."

Soru 5: Uyuşturucu kaçakçılığı ve ticareti yapanları yetkili makamlara bildirmek farz mıdır?

Cevap: Evet, (bildirenin) zarar görmesi korkusu olmadığı ve bunu bildirmenin faydalı olacağı, yani (bu yapanların) haklarında uygun yasal işlemlerin yapılacağı beklendiği takdirde bu farzdır.

Soru 6: Uyuşturucuyla mücadele kurumlarında görev almak caiz midir?

Cevap: Evet, hatta bu görevi yerine getirmeye ehil olan kimsler için kifai vacip olarak farzdır.*

Soru 7: Uyuşturucu ticaretinin haramlığı konusunda başka bir ülkeye nakletmek amacıyla uyuşturucu ticareti yapılması ile yerel pazarda satılmak için yapılması arasında bir fark var mıdır?

Cevap: İki durum arasında haramlık açısından bir fark yoktur.

Soru 8: Baba uyuşturucu bağımlısıysa, çocuklarını bu büyük afetten korumak için onlarla aynı evde yaşayan annenin görevi nedir?

Cevap: Çocuklarını uyuşturucu tehlikesinden uzak tutmak için tüm şerî ve yasal yolları kullanması gerekir. Bunlardan biri, babanın kardeşleri, amcaları, dayıları gibi akrabalarından yardım alarak onu bağımlılık tedavisi için özel kliniklere yatırmaktır. Bu mümkün değilse ve kendisi ve çocukları için başka bir ev seçmesi gerekiyorsa - çocuklar reşit değilse babalarının babasının onayını alarak - bunu yapabilir ve evli olduğu evinden ayrıldığı için asi sayılmaz.

Soru 9: Anne uyuşturucu bağımlısıysa, küçük çocuğunun velayet hakkı düşer mi? Peki ya baba bağımlıysa ve çocuk onun velayetindeyse (bu hak düşer mi)?

Cevap: Çocuğun bağımlı annenin velayetinde kalmasıyla güvenliğinden endişe edilirse, velisinin çocuğun güvenliğinden emin olmak için uygun önlemi alması gerekir. Eğer bu sadece annenin velayetini kaldırmakla mümkünse velayet hakkı düşer. Aynı şekilde, çocuğun bağımlı babanın velayetinde kalmasıyla güvenliğinden endişe edilir ve onu korumak sadece babanın velayetini kaldırmakla mümkün olursa, babanın velayet hakkı düşer.

Soru 10: Uyuşturucuyla mücadele kurumlarındaki yetkililerin görevlerini ihmal etmelerinin hükmü nedir?

Cevap: Onlardan (bahsi geçen yetkililerden) sorumluluğunu yerine getirmede ihmalkâr davranan kimseler kat kat günah işlemiş ve aldıkları maaş ve ödenekler onlara haram olur. Öyle bir kimse üzerine düşen sorumluluğu yerine getiremiyorsa istifa edip başka bir işe geçmeleri gerekir.

Soru 11: Güvenlik veya yargı kurumlarında çalışıp uyuşturucu kaçakçılığı veya ticareti yapanları yakalamama veya onları serbest bırakma karşılığında rüşvet alan kimselerin hükmü nedir? Hatta bazıları; birtakım paralar elde etmek veya uyuşturucu tacirlerini yakalamak için belirlenen ödülleri almak amacıyla masum insanları uyuşturucu ticareti suçlamasıyla hapse atıp, onları şantaj yapmak için zorla itiraf ettirmeye kadar vardırabiliyor. Bunların hükmü nedir?

Cevap: Bunların hepsi, farklı derecelerde olmakla birlikte, en büyük günahlar ve Allah’ın emrine karşı gelmenin en büyük çeşitlerindendir. Hatta Allah'ın cehennem vaat ettiği büyük günahlardan sayılabilir. Bunlardan herhangi birini yapan kişinin, ahiret azabından önce dünyada büyük bir belaya uğramayacağından emin olunmaz. Uyuşturucu kaçakçıları ve tüccarlarına müsamaha karşılığında alınan paranın haramlığı, fuhuş ücreti ve benzerleri düzeyinde haram bir kazançtır.

Masum insanları tuzağa düşürüp, bazı paraları elde etmek için onlara işkence yaparak yalan itiraflar almaya gelince, bunun günahını ve vebalini anlatmaya kelimeler yetmez. Hatta herhangi bir suçla itham edilen kişiden itiraf almak için işkence yapan herkes büyük bir günah işler ve Allah o kimseyi dünyada da ahirette de rezil eder. Güvenlikten sorumlu liderlerin, sorumlulukları altındaki alanlarda böyle şeylerin olmaması için son derece dikkatli olmalı ve gözaltındakilerin durumunu, haklarında alınan önlemlerin doğruluğundan emin olmak için takip etmelidir. İşkence ve benzeri uygulamalara yer vermeyen modern soruşturma yöntemlerini kullanmaları gereklidir.

Yönetim açısından kontrolü elinde tutan üst makamlar, güvenlik ve yargı kurumlarını yozlaşmış ve bozguncu kişilerden temizleme konusunda büyük bir sorumluluk taşımaktadır. Ülkede yaygın olan uyuşturucu sorunu ve diğer suçların üstesinden gelinmesi, yüksek dürüstlük ve profesyonellik düzeyine sahip etkili güvenlik ve yargı kurumları olmadan mümkün değildir. Şikayet(imiz) Allah'adır.


Soru 12: Uyuşturucuyla mücadele kurumlarında çalışan birçok kişi görevlerini yerine getirirken büyük risklerle karşı karşıya kalıyor. Çoğu durumda yaralanıyorlar ve bazıları kaçakçılar ve uyuşturucu tüccarlarıyla çatışmada öldürülebiliyor. Bunun hükmü nedir?

Cevap: Görevini yerine getirirken zarar gören kişinin mükafatı Allah katında zayi olmaz. Bu uğurda hayatını kaybederse, o kimseye şehidin ecri ve makamı verilir inşa’Allah-u Teâlâ.

Soru 13: Birçok kafe ve eğlence mekanı, bazı müşterileri tarafından uyuşturucu kullanımı yüzünden kirletildi (hastalıklı yerlere dönüştü). Bu mekânların sahiplerinin uyuşturucu kullanımı, satışı ve ticareti konusundaki görevleri nedir?

Cevap: Kesinlikle görevleri, oralarda uyuşturucu kullanımına izin vermemektir. Bundan emin olmak için, dini kurallara uygun şekilde kullanılmak üzere güvenlik kameraları ve benzeri araçların kullanılmasında sakınca yoktur.

Soru 14: Sevgili ülkemiz Irak'ta giderek yayılan bu büyük belayı önlemede kültürel ve dini merkezlerin ve kurumların üstlenmesi gereken rol nedir?

Cevap: Bu merkezler ve kurumların temel görevi bilinçlendirme ve eğitimdir. Bu görevi en iyi şekilde yerine getirerek toplumu - özellikle ergenler ve gençleri - uyuşturucu tehlikesinden uzak tutmak için ellerinden geleni yapmalıdırlar. (Bu kurumların) çalışmalarını geliştirmeleri ve bunu yapmak için modern yöntemlerden yararlanmaları daha da iyidir.

Aynı şekilde, üniversite öğretim üyeleri, öğretmenler, hatipler, tebliğciler, medya mensupları ve benzerleri de bu önemli konuya özen göstermeli, gençleri, ergenleri, velileri ve tüm kesimleri bu büyük belanın etkilerine karşı müsamahalı davranmanın tehlikeli sonuçları hakkında bilinçlendirmek için mümkün olan her çabayı göstermelidir. Herkes - kendi konumundan - bu belaya düşme riski altında olanları mümkün olduğunca uzak tutmak için çalışmalıdır.

En büyük görev, ilgili devlet kurumlarına ve yargı makamlarına düşmektedir. Uyuşturucuyla mücadele için gerekli her şeyi yapmalı, bu alandaki yürürlükteki kanunlara uymayanlara karşı kararlı olmalı, medya ve etkili programlar aracılığıyla vatandaşları uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığının tehlikeleri konusunda eğitmeli ve bilinçlendirmelidirler.

Bağımlıları tedavi etmek için gerekli klinikleri sağlamaları ve bu tehlikeli afeti önlemek için sadece hapis cezası gibi cezalandırma yöntemlerine başvurmakla yetinmemeleri gerekir. Aksine, bu belaya bulaşmış olanları en güvenli ve etkili yöntemlerle kurtarmaya ve topluma sağlıklı bir şekilde geri kazandırmaya çalışmalıdırlar. Bu büyüyen sorunla doğru şekilde başa çıkmak için bölgesel ve uluslararası uzmanlıklardan yararlanmak gereklidir.

Soru 15: Uyuşturucu kullanan ve bağımlı hale gelen, sonra pişman olup tövbe eden kişinin tövbesi kabul edilir mi? Peki ya henüz tamamen bırakmamışsa? Çünkü bağımlılıktan kurtulma süreci zaman alan aşamalardan geçmektedir.
Cevap: Eğer tövbesinde samimi ise, tedavinin son aşamasına kadar devam etmeye ve bir daha asla uyuşturucuya dönmemeye kararlıysa, Allah'ın lütfu ve rahmeti ile tövbesi kabul edilir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar."


Soru 16: Ergenler, gençler ve arkadaşları aracılığıyla uyuşturucu kullanımına sürüklenme riski taşıyan diğer kişilere ne tavsiye edersiniz? Onları bu büyük tehlikeden uzak tutmak için ebeveynlerine ne önerirsiniz?


Cevap: Bu büyük belaya maruz kalma riski taşıyan ergenler, gençler ve diğerleri, bu belaya yakalanmaktan son derece sakınmalıdırlar. Çünkü bu, hem dünyayı hem de ahireti kaybetmeye neden olur. En önemli önlemlerden biri, kötü arkadaşlardan uzak durmak, uyuşturucu kullanan veya satan kişilerle oturup kalkmamak ve onlarla arkadaşlık etmemektir. Bu kişilerden son derece sakınmalıdırlar. Çünkü uyuşturucu kullanan gençlerin çoğunun, başlangıçta bunu arkadaşları ve tanıdıkları aracılığıyla kullandığı kanıtlanmıştır. Birçok durumda, merak duygusuyla kendileri istemişlerdir. Bu nedenle, bu tehlikeli zehirle kirlenmiş herkesle iletişimden uzak durmak önemlidir.


(Uyuşturucunun) etkisini öğrenme isteği veya benzeri nedenlerle, hafif türlerinde bile olsa, bir kez bile kullanmaktan kaçınmalıdırlar. Çünkü bu, deneyimi tekrarlamaya ve sonunda bağımlılık tuzağına düşmeye yol açabilir.


Ergenlerin ve gençlerin ebeveynlerine gelince, çocuklarını uyuşturucu kullanma tehlikesinden korumak için tüm uygun önlemleri almak dini bir görevdir. Bu, kiminle arkadaşlık ettiklerini ve iletişim kurduklarını gözlemlemeyi de içerir. Bazılarının buna bulaştığını fark ederlerse, bilge eğitim yöntemleriyle ve doktorlar gibi uzmanların tavsiyelerini alarak onları kurtarmak için harekete geçmelidirler.


Yüce Allah'tan bu büyük tehlikeyi oğullarımızdan ve kızlarımızdan uzak tutmasını ve herkese bu alandaki sorumluluklarını yerine getirmede başarı vermesini dileriz. Şüphesiz O, başarının sahibidir.


7 Safer 1446 / 12 Ağustos 2024





*(Kifai vacip, bir görevi yerine getirecek kimseler toplanıp amaç hasıl oluncaya kadar dinen yükümlü olan herkesin üzerine farz olan bir farz türüdür. Editör)
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: