Mukaddes Hz. Abbas (a.s.) Türbesi, Hz. İmam Hüseyin'in (a.s.) mübarek velâdet yıldönümünde hazretin pak hayatından farklı kesitleri andı. Bu anma, Hz. Ebulfazl Abbas (a.s.) Türbesi’nin Kıble Kapısı avlusunda Hz. İmam Hüseyin'in (a.s.) velâdet yıldönümü münasebetiyle düzenlenen yıllık merkezi kutlamada, Mukaddes Türbe Genel Sekreterliği adına yönetim kurulu üyesi Dr. Efdal eş-Şami'nin yaptığı konuşmada gerçekleşti.
Eş-Şami konuşmasında şunları söyledi: "Allah Teala'nın bize nimetlerinden biri, Su ve Vefa Efendisi'nin (a.s.) türbesinde oturarak kardeşi Şehitler Efendisi Eba Abdullah el-Hüseyin'in (a.s.) doğum yıldönümünü anmaktır. Bu gece, onun hayatından ve doğum hatırasından bahsediyoruz. Alemlerin Kadınlarının Efendisi (a.s.), ne peygamberlik devrinde ne de sonrasında Havva'nın kızlarından hiçbirinin doğurmadığı kadar bereketli ve insanlığa faydası en çok olan yüce evladını dünyaya getirmiştir. Dünya onunla aydınlanmış ve insanlık tüm nesilleriyle onunla mutlu olmuştur.”
relatedinner
Eş-Şami şöyle devam etti: "Müslümanlar onunla iftihar etti ve her yıl bu hatırayı onunla gurur duyarak yaşatmıştır. Yesrib'in (Medîne’nin) ufuklarında bu sevindirici haberin yankısı duyulmuş ve müminlerin anneleri ile Müslüman hanımlar, Kadınların Efendisi'nin (s.a.) evine koşarak onu yeni doğan evladından dolayı tebrik etmiş ve sevinçlerine ortak olmuştur. Hz. Resul-i Ekrem'e (s.a.a.) mübarek torunu müjdelendiğinde, ağır adımlarla Canpâresi’nin (s.a.) evine koştu, onu kucakladı ve öpmeye başladı. Ağlayarak 'Benden sonra azgın bir grup onu öldürecek, Allah'ın şefaatim onlara ulaşmasın' dedi. Zira Hazret (s.a.a.) gaybın perdesinin ardından evladının başına gelecek musibetleri görmüştü."
“Hz. İmam Hüseyin (a.s.), hayır ve barış güçlerinin hakim olması ve Allah'ın nurunu söndürmeye çalışan cahiliye alametlerinin yıkılması için her şeyini feda ederek cihad meydanlarına atılmıştır" diye ekledi.