Küçüğünden büyüğüne kadar tüm Enbar’lı göçmenlerin ağzından itiraf: “DAİŞ’in bizi kurtaracağı ve Şiilerin bizi yok edeceği yalanlarına kandık…”

Irak’taki Ehlisünnetin büyük bir kısmı, DAİŞ’in onları “Şii hükümet diktası”ndan kurtaracağı yalanıyla aldatıldı. Zalim DAİŞ (DAEŞ,IŞİD) terör çeteleri de kendilerine yöneltilen taraflı propagandayı fırsat bilerek onları barınacakları kuluçkalar ve korunacakları birer canlı kalkan olarak kullandılar. Bu süre zarfında onlara hep Şiileri ve Şiilerin merciini, onların bir numaralı düşmanı olarak gösterdi. Oysa ki Şiilerle yüzyıllara dayanan akrabalık bağları vardı ve Şiilerin mercii de tüm Iraklıların, bağımsızlıklarının, işgalcinin ülkeyi terk etmesinin, Irak anayasasının yazılmasının ve tüm Iraklılar tarafından seçilen bir hükümetin oluşturulmasının bir numaralı savunucusuydu. HattaHz. İmam Hasan-ı Askerî ile Hz. İmam Ali Hadî’nin (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhları’nın patlatılması faciaları sonrası baş gösteren mezhep çatışmasında ve ondan öncesinda Iraklı Şiilerin ölüm üçgeni olarak adı verilen yerde sürekli boğazlanması felaketi sonrası yaşanan olaylarda Irak Ehlisünnetinin kanının dökülmesine işte bu merceiyet engel olmuştu. Dini Merceiyet, Iraklıların kanının korunması ve ülkenin yeniden yapılanması için çaba ve emek sarfetti. Sonra da kifai cihad ilen ederek ülkenin DAİŞ Çetelerinin eline düşüp Amerika ve bu çeteleri kuran işbirlikçilerinin global siyonist planlarının uygulanmasına engel olarak Irak’ı korudu ve heybetini geri kazandırdı.

Enbarlı göçmenler de işte aldatılan kesimlerden birini oluşturuyordu.

Yüce Dini Merceiyet heyeti ile ona eşlik eden Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi heyetleri Amiriyyet-i Felluce’deki kamplara giderek göçmenlere yardım dağıttı. Uluslar arası El-Kefîl Ağı objektifleri de; DAİŞ’in onları kurtarmak için gelip Şiilerin ve Merciilerinin onları öldürmek istediğini sanan, sonra da durumun aslında bunun tam tersi olduğunu keşfeden Enbarlı çocukların ve aileleri görüntüledi.

Hamid Abdullah Enbar’ın “Hiseybe” bölgesinden bir vatandaş.

“Kötü niyetli bazı insanlar tarafından bize Şiilerin bizi öldürüp yerlerimizden etmek istedikleri ve toprağımızı işgal etmek istediklerine yönelik propaganda yapıldı. Bu düşünceler etrafımızda o kadar çoğalıp arttı ki çocuklarımız bile bu şekilde konuşur oldu. Ancak Allah’a hamdolsun o çetelerin ve onlara eliyle, diliyle, mümkün olduğunca her türlü yapmaya çalışanların yalanları ortaya çıktı; söyledikleri ile yaptıkları birbirinin tam tersiydi. Bu kafileden gördüklerimiz ve diğer kamplardaki göçmenlerin bize anlattıkları bu iddiaların gerçekten son derece uzak olduğunu ortaya koydu. Merceiyet ve onu taklit edenler (onun peşinden gidenler) bize ve tüm göçmenlere karşı babacan bir duruş sergiledi.

Ahmed Kerîm de Ramadi’li bir genç. Bizim yanımızda durup sessizce; heyetin yardım dağıtmasını, halka güzel sözler söylemelerini ve yaşadıkları acılar dinleyip acı duymalarını seyretti.Sonra bize döndü ve şöyle dedi: “Yardım dağıtım çalışmaları esnasında; Mubarek Merceiyet ve onun takipçileri hakkında sürekli bize pazarlanan batıl ve hastalıklı fikirler aklıma geldi. Ama bugün karşımızda gözümüzle görüp elimizle tuttuğumuz bir gerçek var; Merceiyet gerçekten de tüm Iraklıların güvende yaşaması için bir garantörmüş.”

Hacı Muhammed Hassan da şunları ekledi: “Ziyaretinizle gönlümüze su serptiniz ve şu an yaşamakta olduğumuz zorlu şartlarla mücadele etmemizi sağlayacak büyük bir moral verdiniz. DAİŞ’çiler bize yalan söyleyip yanlış fikir ve inançlarla bizi aldattı. Bu yalan yanlış fikirler ve inançları söyleyenler şu an komşu ülkelerde zevk-u sefa içinde yaşıyor. Bunların sözleri hep Merceiyet’i ve güney bölgelerinde yaşayan kardeşlerimizi hedef alıyordu. Allah’a hamdolsun şu anki tablo onların ortaya koydu ve Yüce Dini Merceiyet hakkında zalimce yüklü yüklü iftiralar atan herkesin aslında ne olduğu tüm çıplaklığıyla meydana çıktı.”

Sözü daha fazla uzatmayıp DAİŞ’çilerin yalanlarıyla aldatılan ve iğrenç varlıklarının ne kadar lanetli olduğu gerçeğini keşfeden Enbar’lıların manzaralarıyla sizleri başbaşa bırakıyoruz.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: