Müminler Ramazan-ı Şerîf’in son gecesini Mukaddes Kerbelâ’da ibadet ve dualarla geçirdi

Mukaddes Kerbelâ’da her manevi münasebette olduğu gibi kuşkusuz Ramazan-ı Şerîf ayı da çok özel geçiyor. Ramazan-ı Şerîf’in son Cuma gecesi (Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece) tıpkı Ramazan-ı Şerîf’in diğer özel geceleri gibi; Hz. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) yanı başında bambaşka geçti. Çarşamba akşamında Perşembe gününün sabahına kadar Mukaddes Kerbelâ şehrine ziyaretçi akını yaşandı. Müminler pek mubarek geceyi; namaz, Hz. Peygamber Efendimiz’in torunu ve Cennet Gençlerinin Efendisi Hz. İmam Huseyn ve Can Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’nı (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ziyareti , Kur’ân-i Kerîm kıraatı ve dualar ederek değerlendirdi. Ramazan-ı Şerîf’in gecesi olmasının yanı sıra haftanın günlerinin en şerefli gecesi olması hasebiyle de büyük fazileti bulunan bu pek mubarek gecede Mukaddes Ziyaretgâhlar ziyaretçilerle dolup taştı.

Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri de ziyareçilerin; başta Hz. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) ziyaretleri başta olmak üzere tüm ibadetlerini eda edebilmeleri için her türlü hizmeti sağladı. Ziyaretçilerin huzur içerisinde ibadet edebilmesi için oturma yerleri ve ek emanet bırakma yerleri hazırlandı. Ziyaretçilere İftar yemeği, soğuk su, meyve suları ve çay vb. ikram eden Mukaddes Türbeler başta Mukaddes Türbeler’e götüren ana ve ara yollar olmak üzere ek güvenlik önlemleri ve prosedürleri uyguladı.


Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ziyaretinin fazileti…

Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) bu mubarek günlerdeki faziletine gelince… Hz. İmam Cafer-i Sadık’tan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: “ Eğer insanlar Huseyn’in (O'na selâm olsun) ziyaretinde ne faziletler olduğunu bilselerdi; iştiyaktan ölürler ve buna duydukları hasretten içleri paramparça olurdu.” (Ravi) “Ne (fazilet) var peki?” dedim. Şöyle dedi: “O’na iştiyakla gelen kimseye Allah bin (arındırılmış) kabul olunmuş hac, bin (arındırılmış) kabul olunmuş umre, Bedr’deki bin şehidin ecri, bin oruç tutanın ecri, bin kabul olunmuş sadakanın sevabı, Allah’ın (dinine hizmet) arzusuyla serbest bırakılmış bin köle sevabı yazar. (Ayrıca) o sene her türlü afetten korunur; o (afetlerin) en basiti Şeytan’dır. Bir melek onun için görevlendirilir ve onu önünden, arkasından, sağından, solundan, başının üstünden ve ayağının altından (gelecek her türlü kötülüğe) karı korur. O sene ölürse rahmet melekleri O’nun guslünde ve kefenlenmesinde hazır bulunup O’nun için mağfiret diler ve O’nu kabrine kadar teşyi eder (cenazesini uğurlar). Kabri de o kimse için gözü alabildiğince genişletilir ve Allah onu, kabrin sıkmasından ve Münker ile Nekîr’in korkutmasından güvende kılar. O kimse için cennete bir kapı açılır, kitabı sağına verilir ve kıyamet gününde ise; ona öyle bir nur verilir ki batı ve doğu arasındaki her şey onunla aydınlanır; biri şöyle nida eder: “Bu iştiyakla Huseyn’i ziyaret edenlerdendir!” ve kıyamet gününde Huseyn’in (O'na selâm olsun) ziyaretçilerinden olmayı temenni etmeyen hiç kimse kalmaz”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: