العربية
English
فارسى
اُردُو
Français
Deutsch
Kiswahili
Español
Samimi müminlerin kalp ve akıllarından özel bir yere sahip bir toprak parçası olan Bakî Kabristanlığı; İslam’a şan veren ve tarih bağışlayan şahsiyetleri bağrına basmıştır. Bu sebeple Bakî Kabristanlığı onlara ötürü onlara duyulan vefâ, sevgi ve saygıyı temsil etmiştir.
Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) gecenin sonunda dışarı çıktığında bu toprak için “Selâm olsun Mümin topluluğun yurduna. Size vaadolan gelmiştir.Yarına ertelen(dik). Biz de inşa’Allah size yetişeceğiz.Allah’ım Bakî-i Gerkâd (bizim şu anki deyişimizle Bakî Kabristanlığı) sakinlerini bağışla!” buyurduğu rivayet edilmiştir. Bu mubarek toprağın hürmeti Allah düşmanları tarafından çiğnenmiş ve müşerref yapıları bir değil, birkaç defa tahrip edilmiştir. Ancak bu mukaddes toprağın nurunu gizlemeye çalışanların çabaları sonuçsuzdur; Allah’a ve Resûlü’ne dost her müminin kalbinde her zaman bir Bakî yatar…
Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi tarafından düzenlenen programda 92 yıl önce yıkılan bu facianın hatırası Şeyh Sahib et-Taî’nin Ehlibeyt İmamları’nın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) hayatları ve sonrasında yaşadıkları mazlumiyet konulu sohbet ve dünyaca ünlü meşhur Iraklı meddah Hacı Basîm Kerbelâî’nin sinezeni ile yad edildi.
Bu mazlumiyet bugün de sürmeye devam ediyor. Günümüzde halklar; büyüklerinin krallarının ve ölümsüz şahsiyetlerinin kabirleri ve anıtları büyük bir saygı ile inşa edilip restore edilirken İslam ümmetinin ilk başkentinde Allah-u Teâlâ’nın her türlü kötülükten arındırarak tertemiz kıldığı Hz. Resûlullah’ın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) zürriyetine bir hatıra bile yapılması yasak!
