Mukaddes Türbe Misafirhanesi’nde devasa sancak dalgalanıyor: Hüseynî hizmet mevsimi başladı!

Bilindiği üzere Safer ayının başından, hatta birkaç gün öncesinden itibaren Hz. İmam Huseyn (O'na selâm olsun) aşıkları Irak’ın muhtelif noktalarından Mukaddes Kerbelâ’ya doğru yürümektedir. Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şahadetinin kırkıncı günü veya meşhur adıyla “Erbain” hatırası için taziye sunmak ve biat tazelemek üzere yürüyen bu ziyaretçilere yine Hz. İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sevdalıları hizmet etmektedir.

Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi her sene geleneksel olarak Safer ayının ilk gününde Mukaddes Türbe’nin Mukaddes Kerbelâ – Necef Eşref yolunda yer alan ait şehir dışındaki misafirhanede (Muzîf-i Haricî) özel bir tören düzenlemektedir. Törende göndere çekilen Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) devasa sancak; misafirhanenin ziyaretçileri karşılamaya ve misafir etmeye hazır olduğunu ilan etmektedir.

Kur’ân-i Kerîm tilaveti ile başlayan törende Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Genel Sekreteri adına Diyanet İşleri Bölümü Başkanı Şeyh Salâh Kerbelâî bir konuşma yaptı. Sn. Şeyh Kerbelâi’nin konuşmasında şunlar yer aldı: “Ümmetler tarihi ile iftihar etmeyi sürdürmektedir.Kendi tarihlerinde üstün oldukları yerleri (ya da önemli duruşlarını) keşfetmek için çaba sarfetmekte ve birbirinden farklı yollarla bunları övüp yüceltmeye çalışmaktadır. Ama az sayıda ümmet tarihi günümüze taşıyıp günümüzde canlandırabilir ve onun yardımıyla hayat ve zindelik kazanabilir. Ehlibeyt (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sevdalıları ve izlerinden gidenlerin yaptığı işte budur. Tarihi günümüze taşımışlar; o satırları ve o yolculuğu her tağuta ve İslam’ın imajını karalamaya çalışan herkese bir meydan okumaya dönüştürmüşlerdir.”

“Taff Destânı en büyük ve en aşikâr adresi temsil etmiştir. Hakkın batıldan ayırt edildiği adrestir. Tağutlar onu gömmek üzere iken İslam’a yeniden hayat verilen yerdir.Bu konuyla ilgili olarak Seyyide Zeyneb’in yeğeni Hz. İmam Seccad’a (Onlar’aa selâm olsun) hitaben söylediği şu sözleri aktarıyorum: “Gördüklerin seni kedere bürümesin. Vallahi bu Resûlullah’ın (Allah O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Ceddi’ne, Babana ve Amcan’a (Hepsine selâm olsun) ahdidir: Allah bu ümmetten (bazı) insanlardan misak (söz) almıştır. Yeryüzününün firavunları onları tanımaz (ama) semâların ehli nezdinde onlar tanınmıştır. Onlar bu parçalanmış organları toplayıp gömecekler ve bu Taff’ta baban Şehitlerin Efendisi (O'na selâm olsun) için öyle bir nişane kuracaklar ki; geceler ve günler geçip gittikçe ne izi kaybolacak ne de eskiyip (güzelliği yitecek). Küfrün önderleri ve sapkınlığın takipçileri onu ortadan kaldırıp gömmek için çalışıp çabaladıkça daha da açığa çıkacak ve şanı daha da yücelecek!””

Ardından törene katılanlar Mersiyehân Hamîd Tuwerîcawî’nin okuduğu mersiyeyi dinledi. Sonrasında sancağın göndere çekilmesi faslına geçildi. En kaliteli kumaşlardan dikilen bu sancağın uzunluğu 17 metre olup genişliği 13 metre ve toplam kapladığı alan 221 metrekaredir. Üzerinde “Selâm olsun Sana ey Huseyn’in (O'na selâm olsun) alemdârı” yazan sancak 40 metrelik göndere çekildi.

Seyyid Adnan Musawî ise şunları söyledi: “Hz.Ebulfazl Abbas Efendimiz’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) sancağının göndere çekilmesi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) kollarının hala kopmadığına işarettir. O “yeniden dirilecekleri zamana” kadar sancağı taşıyacaktır. O hep Haşimî kereminin, bağışınin ve cömertliğinin köklerinden biri olmuştur ve hep öyle kalacaktır. Bizler işte bu yüzden kendisi bir başarı olan hizmetin şerefine nail olmak için çaba harcıyoruz. En büyük arzumuz mubarek Haşimî şefaat ile şereflenmektir. Bu yüce kimlik sayesinde yaşadığımız tüm yorgunluklar gözümüzde küçülmekte (ve bize kolay gelmektedir).”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: