Duanın reddolunmadığı kubbenin altında açılan avuçlar ve yükselen dua sesleri…

Ebu Basîr’den Hz. İmam Bâkır’ın (O'na selâm olsun) şöyle buyurduğu naklolunmuştur: “(Ebediyete kadar kalacağı) yurdunun ve barınacağı yerin cennet olmasını seven kimse mazlumun ziyaretini bırakmasın” Ona o (mazlumun) kim olduğu sorulunca şöyle buyurdu: “Kerbelâ’nın sahibi Ali oğlu Huseyn’dir. Resûlullah’ın sevgisi için, Müminlerin Emîri’nin sevgisi için ve Fatıma’nın sevgisi için O’na özlemle (iştiyâkla) gelen kimseyi Allah cennet sofralarına oturtur. İnsanlar hesaba çekilirken o Onlar (Resûlullah ve Ehlibeyti - Allah'ın salât-u selâmı hepsine olsun) ile birlikte yemek yer.”

İşte o pâk topraklarda, Ehlibeyt’in (Allah'ın selâmı hepsine olsun) mukaddes ziyaretgâhlarını kuşatan müminlerin elleri semâya açılıyor ve manâ aleminin Dünya alemi ile buluştuğu bu mukaddes mekânda dualar, tesbihatlar ve zikir sesleri meleklerin divanlarına işleniyor. Ayet-i Kerîmeler’in sadaları bir yandan mubarek mekânı inletirken bir yandan Irak’ın ve hayatlarının baharında vatanlarını müdafaa eden Haşd-i Şabî’nin nihai zaferi için dua sesleri, huşû içerisinde dökülen gözyaşları ile birleşerek ulvî âleme yükseliyor.

Hava sıcaklığında düşüşün yaşanmış olmasına ve diğer şartlara rağmen Irak’ın ve Dünya’nın dört bir yanından onbinlerce ziyaretçi Mukaddes Kerbelâ’ya akın ediyor.

Akşam namazının hemen öncesinde müminlerin avuçları semâya açılıyor…Mukaddes Ziyaretgâh; çağımızın haricileri DAİŞ’e (IŞİD, DAEŞ) karşı amansızca mücadele eden ve kahramanlığın en güzel örneklerine imza atan Irak güvenlik güçleri ve Haşd-i Şabî’nin (Halk Seferberliği’nin) nihai zaferi için cân-ı gönülden duaların sadâsı ile inliyor. Müminler Hz. İmam Huseyn’in ve Kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) yüzü suyu hürmetine Haşd-i Şabî’yi ve Irak güvenlik güçlerini düşmanlarına karşı muzaffer kılmasını niyaz ediyor…