Mubarek doğumu münasebetiyle: Hz. İmam Ali Hâdî’nin (O'na selâm olsun) bazı keramet ve mucizelerinden…

Bu günlerde Allah-u Teâlâ’nın yeryüzündeki hüccetleri olan Pâk İmamlar’ın Onuncusu Hz. İmam Ali Hâdi’nin (Hepsine selâm olsun) mubarek sevincini idrak ediyoruz. Bir rivayete göre hayırların bol bol döküldüğü ay olan Receb-i Şerîf’in ikinci gününde dünyayı şereflendirmiştir.

Pâk İmamlar’ın (Hepsine selâm olsun) özelliklerinden biri de Allah-u Teâlâ ve gayb âlemi ile eşsiz benzersiz bir ilişkiye sahip oluşlarıdır. Masumiyet ve İmamet makamlarına sahip olduklarından; tıpkı Peygamberler gibi, Allah-u Teâlâ ile özel ilişkilerinin bulunduğuna dair duyulan şüpheleri ortadan kaldıran kerâmetlere ve mucizelere sahiptirler. Masum İmamlar’dan biri olan Hz. İmam Hâdî de (Hepsine selâm olsun) de bunlara sahiptir.Bazıları şunlardır:

  • 1- Sekiz yaşında iken “Hidayet İmamı (Önderliği)” vazifesini devralmıştır. Bu öyle bir makamdır ki; değil küçükler, koca koca büyükler bile altından kalkamaz. Ancak Allah-u Teâlâ tarafından desteklenen bir kimse bu makamın yükünü sırtlanabilir.
  • 2- Heyrân-ı Esbâtî Medîne-i Münevvere’ye gelip Hz. İmam Hâdî (O'na selâm olsun) ile bir araya geldi. İmam (O'na selâm olsun) Vasık’ın (Abbasî yönetici) haberlerini sordu. Heyrân: “On gün önce (şehirden çıkarken) ardımda bıraktığımda hayır ve afiyet içindeydi” dedi. Bunun üzerine hz. İmam (O'na selâm olsun) “Allah-u Teâlâ’nın uygun biçtiği (kaderleri) ve hükümleri icra etmek zorundadır. Ey Heyrân; Vasık ölmüştür, yerine de Mütevekkil gelmiştir.”

Heyrân bunun üzerine: “Ne zaman, sana feda olayım?” diye sorunca şöyle buyurdu: “Sen çıktıktan altı gün sonra.” Gerçekten de birkaç gün geçmeden Mütevekkil’in elçisi gelip olanları anlattı. Tam Hz. İmam Hadî’nin (O'na selâm olsun) naklettiği gibiydi.

  • 3- Mütevekkil üç arslanın getirilmesini emretti. Adamları da onları Mütevekkil’in sarayının avlusuna getirdiler. Sonra Hz. İmam Hadî’yi (O'na selâm olsun) çağırttı. Hz. İmam (O'na selâm olsun) girince sarayın kapılarını kapattı. Arslanlar Hz. İmam’ın (O'na selâm olsun) etrafını dolaşıp karşısında boyun eğdiler. Hz. İmam (O'na selâm olsun) da eliyle onları okşadı. Sonra dışarı çıktı. Mütevekkil bunun üzerine Hz. İmam’ın (O'na selâm olsun) ardından büyük bir ödül yolladı. Mütevvekkil’in etrafındakiler ona “Amcanın oğlu (Yani Hz. İmam Hâdî - O'na selâm olsun) arslanlara gördüğün şeyleri yapıyor. Sen de amcaoğlunun yaptığını yapsana!” dediler. O da onlara “Siz benim öldürülmemi istiyorsunuz” dedi ve bu yaşananı kimseye anlatmamalarını emretti.

Hz. İmam Ali Hâdi (O'na selâm olsun), Medîne-i Münevvere’nin bir nahiyesinde yer alan ve Hz. İmam Musa Kâzım (O'na selâm olsun) tarafından kurulmuş olan “Saraya” adında bir köyde dünyayı şereflendirmiştir. Receb-i Şerîf ayında gerçekleşen bu mubarek doğumun senesi bazı rivayetlerde H. 212 ve bazı rivayetlerde de H. 214 olarak ifade edilmiştir.

Hz. Resûlullah, Hz. İmam Ali Hâdi’nin (Allah-u Teâlâ Hz. Resûlullah’a ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) doğumunu önceden müjdelemiş ve şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teâlâ O’nun sulbünde ne azgın ne de zorba olmayan, iyilik dolu, mubarek, pek güzel, pek pâk bir nutfe yerleştirmiştir. Muhammed oğlu Ali’de onu sulamış, sukûnet ve vakâr elbisesi giydirmiş ve ilim ile her gizli saklı sırrı ona emanet etmiştir…”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: