Hz.Ebulfazl Abbas’ın (O'na selâm olsun) yeni Zarîh-i Şerîfi’nin pencereliklerinin kurulumunun ardından başka aşamalara geçildi. Bu kapsamda pencereliklerin altın tacınına ait olan ve pencereliğin zirvesinde yer alan “cevhere” isimli parçaların montajı tamamlandı. Altın taç ile gümüş pencereliğin buluştuğu noktanın üstünde yer alan bu parça, adından da anlaşılacağı gibi mücevher anlamına geliyor.
Adını mücevhere benzemesinden ötürü alan bu parça pencereliklerin sağ ve sol parçalarını birleştiren bir halka görevi görmekte olup sayıları taçlar kadar; yani 14 adettir. Zarîh-i Şerîf’in diğer parçaları gibi büyük bir zanaâtkârlık, ustalık ve profesyonellik örneği sergilenerek üretilen sanat eseri “cevhere”ler; Zarîh-i Şerîf’in tamamlayacı ve bütünleyici parçalarındandır.
Eski “cevhere” gümüşten üretilmiş ve altın ile kaplanmıştı. Yeniler ise 22 ayar saf altından üretilmiş olup kalınlığı 1.25 mm, yani eskisinin iki katıdır.
Nakışları eski taçlar ile aynı olan taçlar ise altından üretilmiş olması sebebiyle son derece büyük bir titizlik gerektirdiğinden karşımızdaki hâline ulaşıncaya dek birçok aşamadan geçmiştir.Katran üzerinde yapılan elle dövülme, nakış işlemi, beyazlatma, parlatma, renklendirme vb birçok aşamadan geçirildikten sonra son olarak; küçük çizgilerle yapılan bir nakış olan ve tacın zemini ile çok uyumlu ve çok estetik bir görüntüye sahip olmasını sağlayan bir işlemden geçirilmiştir. İşlemin adı da bize bayağı tanıdık: “Tıraş” yapmak.
Yapılan çalışmaları fotoğraflarla daha yakından takip etmek için şu bölümümüze tıklayabilirsiniz.