Seyyid Safî: İtidal, özgürlük ve hak doğru olarak kalır; ancak erlere, duruşa ve cesarete ihtiyacı vardır

Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri Genel Sekreterlikleri tarafından Cennet Gençlerinin Efendisi Hz. İmam Huseyn, oğlu Hz. İmam Zeynelabidîn ve kardeşi Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah'ın selâmı hepsine olsun) mubarek doğumlarının yıldönümü münasebetiyle organize edilen ve bu yılki şiarı “Hz. İmam Huseyn (O'na selâm olsun); hürriyetin şiarı ve şahadetin kandili” olan 12.Uluslararası Şahadetin Baharı Kültür Festivali 13 Mayıs 2015 (5 Şaban 1437) Cuma günü Hz. İmam Huseyn’in (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nın ana avlusunda düzenlenen kapanış töreninin ardından sona erdi.

Törende Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri Genel Sekreterlikleri adına Mukaddes Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerine olsun) Türbesi Şerî Mütevellîsi Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) bir konuşma yaptı.

Seyyid Safî’nin konuşmasında yer aldı: “Bu müşerref ayda, Şaban-ı Muazzam ayında on iki yıldır İki Mukaddes Türbe’nin bir faaliyeti var: Şahadetin Baharı Festivali. Bu festival hepimiz için mutlu münasebetlerin; Peygamberler’in Şeyhi ve tek başına bir ümmet olan peygamberin Hz. İbrahim’in (O'na selâm olsun) soyundan gelen ve hem O’nun hem de Peygamberimiz Hz. Mustafa’nın (Allah O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) varisleri olan insanlık önderlerinin uğurlu doğumlarının olduğu bir ayda gerçekleşmektedir. Onlar Hz. Huseyn, Hz. Huseyn oğlu Hz. Ali Zeynelabidîn, Çağımızın ve zamanımızın Sultanı Beklenen Mehdî ile iki dolunay Hz. Ebulfazl Abbas ve Hz. Ali Ekber’dir (Allah'ın salât-u selâmları hepsine olsun) Bu münasebetlere bizim için bir de sevdiklerimiz, canlarımızın için aziz olan kimselerle; siz saygıdeğer ve bizler için aziz olan sizlerin ve geçmiş yıllarda bizimle bu münasebeti paylaşanların bu festivalde aramızda bulunduğu bu münasebeti eklendi. Hiç kuşku yok ki sadece tanışıp bir araya gelmek ve buluşmak bizim için ganimetti, bizi onurlandırmıştır. Peki ya buna sizin saygıdeğer düşüncelerinizde yer alan düşünsel ve kültürel fayda eklenirse? Buradaki saygıdeğer bulunuşunuzdan ötürü sizlere teşekkür eder; davete gerçekleştirdiğiniz bu muhterem icabetten ötürü övgülerimizi sunarız.

“Aziz kardeşlerimizin unutulmuş olmayan bir noktaya işaret etmek istiyorum. Bildiğiniz gibi insanlık dönem dönem çok sayıda sorunlardan ve depremler, seller ya da savaşlar gibi doğal ya da beşerî (kökenli) korkunç felaketler yaşar. Dinimiz İslam’ın da bundan büyük ve çok nasibi olmuştur. Her dönem bir fitne yüzeye çıkar; adam öldürme ve yıkıma varan batıl yollarlla belli başlı davranışları dikte eder. Bunun için de hiçbir dayanağı olmayan gerekçeler ve sapkın düşünceleri bahane edip bunları mali olarak ve beşeroğlu şeytanların fetvaları ile destekler. Böylece öldürülenler öldürüldü, sürülenler sürüldü ve (olanlar oldu).”

“Örnek vermek istemiyoruz. Aksine şu anda gözlerimizi; Hz. Resûlullah’ın torununu (Allah O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) ve can hane halkı ile dostlarını bağrına basan şu kabre çevirmemiz yeter. Doğumundan şahadetine kadar olan tarihini okusan söylediğimiz şeyin doğruluğundan seni haber eder. (Okuyan) bir Müslüman ya da Müslüman olmayan bir akıl sahibi Hz. Huseyn’in (O'na selâm olsun) - farz edelim- bir suçu vardı diye düşünür mü? Tabi ki hayır! Aksine o dönemin şeytanları kemale erememişti. Bu da doğal bir iştir. Pislikler kemâli reddeder. Bu pislikler geriye çok sayıda; ara ara başını bulunduğu yerden çıkaran pislik ve şeytanları miras bıraktı.”

“İtidalin, hürriyetin ve hakkın sesi her zamanda ve ebediyete kadar kalacaktır. Doğru ses odur. Ancak bu fitneler karşısında erlere ve cesurca bir duruşa ihtiyacı vardır. Tarihi okumalara göre fitneler tükenmiyor; bu doğru. Tarihi gelenekler yenilenebiliyor (tarih tekerrür edebiliyor) ancak fitnenin dairesini daraltmak ve kaynaklarını kökten kazımak mümkün. Kimse sapkın düşünce ve onu sürekli pompalayan para varken kendini güvende sanmasın. Çünkü kindarlar kininden ayrılmaz. Bunun da sonucunda katliamlar ve yıkımlar uzanıp gider.”

“Bu yüzden bu zamanda medyası ile, parası ile, ekonomisi ile, düşüncesi ile ve kültürü ile herkes sorumluluğunu yüklenmelidir. Bu sapkın düşüncenin pompalanmasının karşısında mutedil ve doğru bir duruş sergilenip mücadele edilmesi zorunludur. Konferanslar, sempozyumlar, forumlar ve birbirimiz ile görüş alışveriş aktif ve etkin olmalıdır. Söylem ne kadar insaflı, mutedil ve güçlü olursa olsun mutlaka onu karar takip etmelidir. Tabi bu karar elinde karar yetkisi bulunan kimselerden olmalıdır. Böylece sonuçlar daha verimli olacaktır.”

“Aziz kardeşlerimiz; aramızda bulunmanızdan ötürü size minnettarız. Bizler ülkenin yaşadığı tradejilerden bu fitnenin - Allah takdir buyurmasın – evlatlarımızdan, topraklarımızdan ve uygarlığımızdan daha geniş çaplı bir alana yayılabileceğini hissediyoruz. (Bu fitne) ona boyun eğmeyen ya da onu onaylamayan her şeye saldırmak için var gücüyle çaba sarf etmektedir. Çünkü diyalog kurabilmekten acizdir ve diyalogu reddetmektedir. Eline geçen ilk fırsatta saldırıya geçebilmektedir. Şu anda yaptıklarının çoğu da budur.”

“Bu yüzden akıl ve görüş ehlinin üzerine düşen seyirci kalmamaktır. Aksine mutlaka bu fitnelerin benzerlerine karşı sakındırma mekanizmasını çalıştırmak zorundadır. Gücümüz birliğimizdedir. Gücümüz bir arada barışça yaşayabilmemizdedir. Gücümüz birbirimize saygı göstermemizdedir. Hiç kuşku yok ki tefrikaya düşmek hiçbir halde güç kaynağı olmamıştır; aksine hep zayıflık kaynağı olmuştur.”

“Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah-u Teâlâ’dan bizleri sürekli hidayet ve birliğimiz üzere bir araya getirmesini ve ülkelerimizi her türlü kötülüklerden korumasını niyaz ederiz.Mukaddes Hz. Huseyn ve Hz.Abbas (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri Genel Sekreterlikleri adına Irak’ın içinden ve dışından bizlere misafir olan saygıdeğer kardeşlerimize teşekkür ettiğimizi yinelemek isterim. Allah-u Teâlâ’dan bu güzelliğe en azından güzel misafirperverlik ve bu pâk mekanlarda edilen dualarla mukabele edebilmiş olmayı niyaz ederiz. Aynı şekilde organizasyon komitesi ile, bölüm başkanları ile, görsel ya da yazılı medyada çalışan medya çalışanları ile bu festivalin başarısı için çalışan tüm kardeşlerimize bu ayrıcalıklı emeklerinden ötürü teşekkürümüzü yineliyorum. Allah-u Teâlâ’dan tüm doğru söz, özgür kalem ve nurlu düşünce sahipleri ile daha iyi şartlarda tekrar bir araya gelebilmeyi ve sizleri başarılı ve etkin çözüm olan bu sonucu dünyanın dört bir yanında sürekli pazarlabilmeye (muvaffak kılmasını) niyaz ederim.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: