Ramazan ayı: Özel bir felsefeye ve mesaja sahip bir okul…

Oruç insanı artıklardan ve pisliklerden temizlemeyi hedefleyen bir mesajdır. Bu kapsamda insan onu arındırıp eğiten ve hem aklını, hem bedenini, hem de ruhunu geliştiren bir operasyona tabi tutulur. Böylece oruç ile geçen her yıl ile birlikte insana her yıl yeni bir ahlak ve yeni bir cevher kazandırılır. Hz. Resûl-i Âzam (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) Efendimiz’in şöyle buyurduğu naklolunmuştur: “Eğer ümmetim Ramazan’da ne hayırlar olduğunu bilseydi tüm yılın Ramazan olmasını temenni ederdi.”

Bunun ardından Müminlerin Emîri Hz. İmam Ali’den (O'na selâm olsun) naklolunan şu buyruğu duyunca şaşırmamak gerek: “Ve Ramazan ayı orucu(na gelince); o (ilahî) cezâdan koruyucu bir kalkandır…” Ancak her oruç tutan salihlerden sayılmaz. Orucun bir başka sebebi daha vardır. Hişâm b. Hakem’den Ebu Abdullah Hz.İmam Sâdık’a (O'na selâm olsun) orucun farz kılınma sebebini sorunca şöyle buyurduğu aktarılmıştır: “Oruç zengin ile fakir eşit olsun diye farz kılındı. Çünkü zengin kimse açlığın dokunmasını (etkisini kendinde bulamadığı için) fakire merhamet edemezdi. Bu sebeple de Noksan sıfatlardan münezzeh olan Allah; zayıfa şefkat göstersin ve aç olana merhamet etsin diye zengine açlığın dokunuşunu tattırmak istedi.”

Kaynaklarda orucun fazileti hakkında çok sayıda rivayet geçmiştir. Sehl b. Sâd’dan Hz. Peygamber’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: “Cennette Reyyan isimli bir kapı vardır. Kıyamet gününde ondan oruç tutanlar girer. Onlardan başkası ondan giremez. “Nerede oruç tutanlar?” diye sorulur. Onlar da kalkıp ondan girerler ve onlardan başkası giremez. Onlar girdikten sonra kapı kapatılır ve hiç kimse ondan içeri giremez.” Ebu Abdullah Hz. İmam Sâdık’tan (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şöyle buyurduğu naklolunmuştur: “Oruç tutanın uykusu ibadettir, uyanıklığı tesbihdir, ameli kabul olunmuştur ve duası da icabet olunmuştur.”

Yunus b. Zebyân’dan Hz.Ebu Abdullah’ın (Allah'ın selâmı üzerine olsun) şöyle buyurduğu naklolunmuştur: “Her kim sıcakta oruç tutar da susuzluk (çekerse); Allah (Azze ve Celle) bin meleği onun yüzünü silmek ve onu müjdelemekle görevlendirir. İftar ettiğinde ise Allah (Azze ve Celle) “Kokun ve canın ne güzeldir; meleklerim şahadet ediniz ki ben O’nu bağışladım” diye buyurur.”

Oruç oruçluya güçlü bir manevi yük verir. Bu yüzden de bireysel hayatta da toplumsal hayatta da üstün bir yere sahiptir. Bu sebeple de Pâk İmamlar (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) şiddetli belalar etraflarını kuşatınca oruca sığınılmasını tavsiye ediyorlardı. Hz. İmam Sâdık’ın (O'na selâm olsun) şöyle buyurduğu naklolunmuştur: “Bir adamın başına (büyük) belâ indiği zaman oruç tutsun. Zira Allah (Azze ve Celle) “Sabır … ile yardım isteyiniz…” buyurmuştur. Yani oruç ile.”

Bu da bize Müslümanların tarihinde oruç ayında gerçekleşen büyük olayları açıklamaktadır. Hz. Peygamber Efendimiz’in (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) hicretinin üçüncü yılında müşriklerin tahtını sallayan ve onlara büyük bir ders veren Bedir savaşı gerçekleşti. Bu savaş olduğu zaman Müslümanlar oruç haldeydi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: