Yüce Dini Merceiyet bir yandan Irak’ı koruyor bir yandan da kahraman şehitlerin evlatlarını koruyup kolluyor

Yüce Dini Merceiyet’in babacanlığı sadece Iraklıların genel olarak maslahatını gözetip bunları gerek siyasi gerekse de askeri iç ve dış tehlikelere karşı savunmakla kısıtlı değil. Amerikan işgali esnasında sabit üslerle yabancı güçlerin Irak’ta kalıcı olarak tutulması planlarına bilgece karşı koyan ve bu planları suya düşürüp hem Irak’ı hem Ortadoğu’yu koruyan Yüce Dini Merceiyet; Iraklıların icabet ettiği mubarek fetvasıyla Irak’ı ve bölgeyi tekrar ve bu kez başka bir tehlikeye karşı korudu.

Yüce Dini Merceiyet Irak’ın varlığını ve mukaddes değerlerini koruyan o Iraklı yiğitleri unutmadı. Sadece onları unutmamakla kalmadı; onların ailelerine de kol kanat gerdi ve onların geride bıraktığı birçok yetimin bakımını üstlendi.

Şehit Ebu Kerrar’ın ailesi bunlardan biri. Basralı mücahit dört yıl çocuk bekledikten sonra evlat sahibi oldu. Ona ikiz çocukları olacağını haber vermişlerdi.

Bir yandan çocukları ve yüzlerinin nasıl olacağına dair hayaller kurup öte yandan izzetin ve şerefin meydanında vatanını, halkını ve mukaddes değerlerini DAİŞ (DAEŞ,IŞİD) teröristlerine karşı müdafaa etme vazifesini ettiği bir sırada şahadetle şereflendi. Şahadet hızla adım atmış ve onun çocuklarını kucağına alma rüyasını gerçekleştirmesinden daha önce davranmıştı. O da şahadete kollarını açtı ve dört gözle beklediği şan ve şerefe doğru ilerledi…

Tıpkı evlatlarını sık sık arayıp soran ve durumlarını araştıran şefkatli bir baba gibi Yüce Dini Mercii Seyyid Sistânî (Bereketli gölgesi daim olsun) de bu mücahidin ve yetim ikizlerinin (Kerrar ve Muhammed Rıza) haberini alır almaz doğumlarının ilk saatlerinden bakımlarını uhdesine altı. El-Ayn Kurumu’na kahraman şehidin bu iki emanetinin durumlarının sürekli takip edilmesi ve onlara en iyi şekilde bakılması talimatını verdi.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: