العربية
English
فارسى
اُردُو
Français
Deutsch
Kiswahili
Español
Yukarıdaki sözler de törende Asya kıtasından gelen heyetler adına Pakistan uydu televizyon kanallarında program müdürlüğü yapan bir akademisyen olan Dr. Nazîr Huseyn bir konuşma yaptı. Konuşmada şunlar yer aldı. “Bu görkemli Harem’de (kutsal mekânda) bu özel münasebette ve bu entellektüel konuklar karşısında konuşma yapmak benim için büyük bir şereftir. Bu yüzden de duygularımı bu münasebette duygularımı paylaşma fırsatı verdikleri için bu kutlamanın organizatörlerine teşekkür ediyorum. Her ne kadar özet bir ziyaret olsa da unutulmaz (bir ziyarettir bu).”
“Otuz yıla varan meslek hayatım boyunca birçok yeri ziyaret edip (çeşitli) platformlarda çok insana konuşma yaptım. Ancak insanlığın hepsinden geşen bu saygıdeğer şahsiyetlere konuşma yaptığı bu ziyareti tüm hayatım boyunca örnek ziyaretlerden sayıyorum. Hz.İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) önünde, Hz.İmam Abbas’ın (O'na selâm olsun) huzurunda ve bu entellektüel plaftormda kendimi ifade edebilmekten ve konuşmaktan aciz buluyorum kendimi. Müsaade ediniz; gerçek duygularımı paylaşayım.”
“Bu mukaddes mevkide kaldığım, geçen azıcık birkaç gün boyunca İki Mukaddes Ziyaretgâh’ı defalarca ziyaret ettim. Ancak her seferinde beni farklı bir hissiyat kapladı. Hz.İmam Abbas’ın (O'na selâm olsun) yanı başında hissiyatın farklı olduğunu duymuştum ancak onu burada (buraya geldiğimde) hissettim. Bu Ziyaretgâh hala azamet ve Hz.İmam Huseyn (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ile bağ hissi vermeye devam ediyor. Ben Hz.İmam Abbas’ın (O'na selâm olsun) eşsiz lakaplarına tutkun oldum. Mutlaka gerçekten de eşsiz olmalıydı. (Çünkü) O’nun Mukaddes Ziyaretgâhına girdiğinizde O’nun itaat misali ve ‘Bâb-el Havâîc / İhtiyaçların Karşılandığı Kapı’ olduğuna dair aynı hissi duymam mümkün oldu.”
“Gerçek İslam’ın araştırıldığı bu globalleşme çağında; Hz.İmam Huseyn’in (O'na selâm olsun) şahsiyet bir nur meşalesi ve tam bir iman ile takip edilebilecek bir yol olarak ön plana çıkmaktadır. O’nun şahsiyeti, fiilleri, fiilayatı; sadece bir tanecik din, inanç kalıbı, renk ve milliyete ulaşabilmekten çok daha ötedir. O gerçekten de tüm insanlık için bir şahsiyettir. O’nun tuğyana (zorbalığa), sahtekârlığa ve canice işlere karşı duruşu; tüm elçilerin, peygamberlerin ve vasîlerin hak öğretinin somutlaştırılmasını temsil etmektedir.”
“1- O dünyanın dört bir yanında İslam’a sevgi duyan tüm insanlar için bir kaledir/güvenli bir korunaktır.”
“2- O dünyanın dört bir yanındaki insanlar için reform smebolüdür.”
“3- O fedâkarlığın ve ıslahın (reformun) gerçekleşmesinin hak sembolüdür.”
Öyleyse insanlar gafletten uyansınlar. İşte o zaman her birimiz (O’nun ile tanışarak hak gayesine) nail olacaktır.”