Cennete giden yoldan kareler: İzzetin Kerbelâ’sına doğru bakarak aydınlanan ve özlemle adım atan yüzler…

İşte Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) aşıkları… Yavaş yavaş, adım adım Mukaddes Kerbelâ diyarına; Şehitlerin Efendisi’nin (O’na selâm olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’na doğru geliyorlar. Bedenlerinden önce kalpleri Mukaddes Ziyaretgâh’a doğru ilerliyor… Huseyn’in sadasından daha yüksek bir sadaları yok. Huseyn’in adından başkasını duymuyorlar. Kalpleri de O’na “Allah’ın selâmı üzerine olsun” diye dua etmekten başka bir şekilde atmıyor…Sancaklar birleşmiş, gözleri matem yaşları ile dolmuş; hepsi maşukları ile buluşmak için akmış… Yorgunluk, bitkinlik gibi sözcükler yok olmuş sözlüklerinden…

Ellerindeki her şeyi; dört bir yandan gelen Huseyn’in yarenlerine takdim etmek için her daim hazır olan Huseynî hizmet gruplarının sahnesi bu Erbain sahnesinden hiç de uzakta değil. En basitinden en büyüğüne kadar hiçbir hizmeti sunmada cimrilik etmiyorlar. Bu hizmetkârlık; onların iftiharla taşıdıkları bir kimlik. Hatta onların yetişip nesiller boyunca miras aldığı bir ayin. Hepsi lisân-ı hâl ile ‘Hizmetinin hakkını verebildik mi Ey Allah Resûlü’nün kızının oğlu?’ diyor.

İşte şu yaşlı hanım, bu küçük çocuk, o genç, şu hanımefendi… Hepsi Hz.Huseyn’in (O’na selâm olsun) ziyaret için Taff Diyarı Kerbelâ’ya gide ziyaretçileri karşılamak için kollarını açmışlar… Erbain ziyareti iki destandır; ilki yürüyüştür. İkincisi ise kökü derinlere dayanan Iraklı Huseynî cömertliktir…

Yürüyüşe katılan Uluslararası El-Kefîl Ağı fotoğrafçılarının objektiflerinin hasadından elde edilen bazı meyveleri sizlerle paylaşalım istedik…
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: