Hz.Ebulfazl Abbas’ın, Ağabeyi Hz.İmam Huseyn’in (İkisine de selâm olsun) nezdindeki yüksek makamı

Hz.Ebulfazl Abbas’ın, Ağabeyi Hz.İmam Huseyn’in (İkisine de selâm olsun) nezdindeki yerine gelince… Tabiri caizse “Anlat anlat bitmez” denen türden bir makamdır. Hz.İmam Huseyn (O’na selâm olsun) defalarca, nice nice duruşlarda buyurduğu sözlerle Hz.Abbas’ın (O’na selâm olsun) O’nun nezdinde ne denli üstün bir konuma sahip olduğunu açığa çıkarmıştır.

Mesela Aşûra faciasından bir gün önce; Muharrem ayının dokuzuncu gününde Emevî ordusu Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) kampına doğru ilerlemeye başladığında Hz.Abbas’a (O’na selâm olsun) şöyle demiştir: “Bin (atına) kardeşim; canım sana feda olsun. (Git) ve onlarla karşılaş; onları getirenin ne olduğunu ve ne istediklerini sor.”

Bu sözün değeri ve önemi çok büyüktür. Çünkü Hz.Ebulfazl Abbas’ın, Ağabeyi Hz.İmam Huseyn (O’na selâm olsun) (İkisine de selâm olsun) nezdindeki büyük yeri ve konumundan haber vermektedir.

Hz.İmam Huseyn (O’na selâm olsun) ayrıca kardeşi Hz.Abbas’a (O’na selâm olsun) Aşûra gününde savaş meydanına inip teke tek savaşmak için izin istediğinde şöyle buyurmuştur: ‘Sen sancaktarımsın; sen gidersen ordum dağılır.’ Başka bir rivayette de O’nun kalmasını isteyerek şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Sen askerimin (ordumun) alametisin (nişanesisin). Sen bizim sayımızı toplayansın (bizi bir topluluk haline getirensin). Sen gidersen topluluğumuz (dağılıp) bölük pörçük (kimseler) haline gelir ve inşa ettiğimiz (birliktelik) yapımız harabeye döner…”

Aşûra gününde ayrıca şunu da demiştir. Hz.İmam Huseyn, Hz.Abbas (İkisine de selâm olsun) canını vermek üzere iken O’nu kampına taşımak istemiştir. Ancak Hz.Abbas (O’na selâm olsun) Dedesi Hz. Resûlullah (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) hakkı hürmetine Ağabeyi’nden (O’na selâm olsun) kendisini olduğu yerde bırakmasını istemiştir. Bunu da düşmanların Hz.İmam Huseyn’e (O’na selâm olsun) karşı cüret bulmaması için istediğini belirtmiştir. Bunun üzerine Hz.İmam’ın (O’na selâm olsun) şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: ‘Ağabeyi’nden yana hayırla mükafatlandırılasın. Hayatında da ona yaren oldun (yardımına koştun, destekçi oldun); ölümünde de.’

O’nun (O’na selâm olsun) canını verdiği yerden kalkarken de, gözyaşları eliyle silerek kardeşine hitaben şöyle buyurmuştur: ‘İşte şimdi belim kırıldı; hilem (düşmanıma karşı kullanabileceğim yöntemim) azaldı ve düşmanımın şamatası (başıma gelenlere sevinç sesleri, sözleri) yükseldi.”

Bunların dışında Hz.İmam Huseyn’in kardeşi Hz.Abbas’a (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) hitaben buyurduğu ve O’nun nezdindeki yüce konumunu beyan eden daha başka sözler de bulunmaktadır.