Bu tacın gerçek sahibinin Pâk Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) olduğunu, çünkü kendisine isabet eden ne kadar hayır varsa bunun Ehlibeyt (Hepsine selâm olsun) ile bağlantılı olduğunu belirten Hacı Basim Kerbelâî şunları söyledi:
“Hediyeyi getiren Huseynî yapının sahipleri bu hediye ile beni şaşırttılar. Ben de kabul ettim ama o an içimden bu değerli parçayı Mukaddes Hz. Huseyn ya da Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Türbeleri’nden birine; ikisinin müzesinden birine hediye etmeyi kararlaştırdım. Çünkü başıma ne hayır gelirse O ikisinin (Hz.İmam Huseyn ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın - Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) vesilesiyle geldiğine inanıyorum. Çünkü beni Huseynî hizmeti yapabilmenin tacıyla şereflendirdiler.”
“İlk başta hangisine hediye edeceğim konusunda kararsız kaldım. Şerî istihareye başvurdum; Mukaddes Hz. Abbas (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Türbesi’ne hediye etmek daha iyi geldi. Şaşırtıcı bir tevafuk da o istiharenin Hz.Ebulfazl Abbas’ın validesi Hz.Ümmül Benîn’in (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) şahadeti hatırası gününde olmasıydı.”
Hacı Basim Kerbelâi sözlerinin sonunda; mukaddes ziyaretgâhına hediye edilen mukaddes şahsiyete atfen şöyle dedi:
“Taç, ehline yakışır.”