Irak Mukaddes Mekânlar Genel Sekreterleri’nin İstanbul’a teşrif etmesinden övgüyle söz eden Diyanet İşleri Başkanı, dünyadaki tüm dini önderleri İmam Huseyn’i (Aleyhisselâm) örnek alarak söylemlerini birleştirme çağrısında bulundu.

El Kefil Ağı Özel, İstanbul
17-18 Kasım 2012 (3-4 Muharrem 1434) tarihleri arasında İstanbul Eminönü Sepetçiler Kasrı’nda düzenlenen I. Aşûrâ Yıllık Konferansı; din,kültür ve edebiyat camiasından birçok tanınmış isim ile çok sayıda akademisyenin katılımına sahne oldu. Irak Mukaddes Mekanlar Genel Sekreterlikleri’nin Âlulbeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) müessesesi ile ortaklaşa düzenlediği konferansı ve Irak Mukaddes Mekanlar Genel Sekreterlikleri’nin katkılarıyla Türkiye’de kendi alanında bir ilki olan organizasyon kendinden övgüyle söz ettirerek, organizatörlerin yenilikçi perspektif ve fikirleri ile; insanlığın içine düşebileceği ahlaki çöküntü, sapkınlık ve maruz kalacağı her türlü çarpıklığa karşı koruyucu (kollayıcı ve aynı zamanda da kurtarıcı) olan Ehlibeyt’in (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) paha biçilemez hazinelerle dolu mirasını tanıtmak amacıyla gösterdikleri üstün çabaların takdirle karşılandığı ifade edildi.
Konferansın açılışında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez konferanstan övgüyle söz ederek; Aşûrâ faciasından çıkarılan çok değerli dersleri, katılımcılarla paylaşabilme endeksli hazırlanmış olan konferans programını methetti. Aşûrâ’dan, islam toplumunu eğitim, kültür, ahlak ve din açısından bilinçlendirmek amacıyla harcanan bu çabaları metheden Görmez, benzeri organizasyonların tekrarlanmasına yönelik duyduğu temennilerini dile getirdi.
“İmam Hüseyin (Aleyhisselâm) tüm Müslümanların referans noktasıdır. Buna karşılık Yezid mel’unu ise bütün Müslümanların dikkat kesileceği bir teyakkuz objesidir.” Diyen Görmez şunları söyledi.
“Hz. Hüseyin (Aleyhisselâm), istisnasız, her mümin ve Müslümanın dünyasında önemli bir yer tutmaktadır. Nasıl olmasın ki? O (Aleyhisselâm), Efendimiz (Allah’ın en güzel salât-u selâmı O’na ve Ehlibeyti’ne olsun) tarafından başta bütün Müslümanlar olmak üzere, bütün insanlığa bırakılan bir mirastır. O (Aleyhisselâm), hak ve adalet düsturuna sahip çıkılması hususundaki dikkati, özeni ve direnişi ifade eder. Hz. Hüseyin (Aleyhisselâm), Peygamber Efendimiz'in (Allah’ın en güzel salât-u selâmı O’na ve Ehlibeyti’ne olsun) gözünden uzak tutmaya kıyamadığı Ehl-i beytin (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) içinde bugün hepimiz için derin sembolik anlamlar taşıyan simalar içerisinde en başta gelir.”
“O’nun (Aleyhisselâm) tarihten menkıbeye, mitolojiden gündelik bilgiye, inançtan duyguya hemen her alanda iç dünyamızı köklü bir şekilde yoklayan hatırası, bugün her birimizin hak ve adalet tasavvurunda, kişilik sahibi olmak ve şehadetin emsalsiz değeri konusunda sembolik bir ağırlığa sahiptir.”
“Hz. Hüseyin’i (Aleyhisselâm) anmak, onun mirasını sağlam ve muteber bir düzeyde ele almayı gerekli kılmaktadır. Bugün zalim ve mazlum saflaşmasında, hak ve batıl ayrışmasında kurucu bir figür olarak başvurduğumuz Hz. Hüseyin Efendimiz (Aleyhisselâm) tarihsel süreç içinde sembolik bir değere dönüşmüştür. Buna karşılık Yezid mel’unu, tarihsel bir figür olmanın ötesinde her türlü kötülüğün timsali olarak yeni bir anlam bileşkesine sahip olmuştur ve bu anlam bileşkesi, ortak anlamlar dünyamızın ortak bir değeri haline gelmiştir.”
“Bugün başta Irak ve Suriye olmak üzere birçok İslam beldesinde katliamlar yaşanmaktadır. Biz dinî önderlerin ve Peygamberî mirasın varisleri olan âlimlerin görevi, mezhepler ve ayrılıklar üzerinde durmaksızın İslam ümmetinin vahdetini ve kardeşliğini savunmak olmalıdır.”
“Hiç kuşkusuz bir ve beraber olmaktan söz ettiğimizde hak ve hakikat dostlarından, mahrumlardan, mazlumlardan söz etmiş oluyoruz.”
“Hüseynî olanların yolu bellidir. Bütün bunlar ilim adamlarımıza, dinî ve kültür rehberlerimize, kanaat önderlerimize, entelektüellerimize yeni sorumluluklar yüklemektedir. Kardeşlik harcının yeniden karılması, kırmadan ve dökmeden tarihe bakmayı, acı gerçeklerle yüzleşmeyi, birliğimizi çökerten süreçlerle aramıza mesafe koymamızı gerektirmekte aynı zamanda eleştirelliğe, yüzleşmeye, soğukkanlı analizlere yakın durmamızı da zorunlu kılmaktadır. Gün, “Her gün Aşûrâ, her yer Kerbelâ” demenin günüdür. Hüseyin’in (Aleyhisselâm) kıyam ve şehadeti her günümüzde, her anımızda olmalıdır. Onu törensel bir güne sıkıştırmamalı, onun hayatından ibretlik sonuçlar çıkarmada daha sebatkâr adımlar atmalıyız.”
“Hiç kuşkusuz Hz. Hüseyin (Aleyhisselâm), şehadetiyle zalimlere üstün gelmiştir. Bugün ümmet Hüseyin’e (Aleyhisselâm) olan sadakatiyle, tarihin acımasız hikâyeleri arasında kendine sağlam bir model bulmanın özgüveni içinde yolculuğunu sürdürmek zorundadır.” Diyen Görmez, ümmetin tümünün İmam Huseyn’i (Aleyhisselâm) hayatının ortasına yerleştirmek zorunda olduğunu; bu şekilde kimin daha Hüseyni olduğunu, kimin de yezidleştiğini çok daha iyi ayırt edebileceğimizi ve bunu Kur’âni yolla yapmamız gerektiğini ifade etti.
Görmez daha sonra Gazze’de yaşanan katliamın sona ermesi ile islam ümmetinin birlik ve beraberliğine yönelik temennilerini ifade ederek konuşmasını tamamladı.
I.Aşûra Yıllık Konferansı birçok faaliyetten oluşmakta olup bu faaliyetlerin ilki 2 muharrem sabahı gerçekleşen açılış töreni ile başlayan ve 2 gün sürecek olan organizasyondur. Organizasyon çerçevesinde; ilim havzasına ve üniversitelere yönelik olan birçok çalışma, araştırma ve makale katılımcılarla paylaşılarak tartışıldı. Ardından yine, Konferans faaliyetlerinin bir parçası olarak; Irak Mukaddes Türbeleri’ni (Hz.Ali,Hz.Huseyn,Hz.Kazımeyn ve Hz.Abbas –Allah’ın selâmı üzerlerine olsun – Türbeleri) anlatan, Mukaddes Türbelerin sancaklarının bulunduğu ve Ehlibeyt’i (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun), bilhassa da Aşûrâ Olayı’nı birçok dilde bulunan yazılı ve görsel yayınlarla anlatan Aşûrâ Çadırı” kurularak halka açılacak. Söz konusu faaliyetlerin en önemli adımlarından biri olarak sayılacak olan bu organizasyon; 6 muharrem 1434 tarihinde kurulacak ve muharrem ayının 10.günü olan Aşûrâ Günü’nün sonuna kadar sürecektir.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: