Hz.Huseyn (O’na selâm olsun) onlara şöyle dedi: “Bunda var olduğunuz ve canlarınızla derdime ortak olduğunuz için Allah size takvalı kimselere verdiği en güzel mükafatı versin, ey amca oğullarım…”

İki müminin kendi zamanlarının İmamı’nın yardımında ve itaatinde buluşması, bu uğruda çarpışması ve Allah Resûlü’nün Reyhânesi’ni (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) savunurken şehadet şerefine nail olması ne kadar da muhteşem bir şeydir…

Kerbelâ şehitleri arasında yer alarak tarihe adlarını altın harflerle kazıyan iki bahtı açık, salih şehid: Seyf b. Hâris b. Serî el-Cabirî ve Malik b. Abd b. Serî el-Cabirî. Aynı zamanda birbirinin amca oğulları da olan bu yiğitler; Ebu Abdullah Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) düşmanlar ile her taraftan kuşatıldığını görünce ağladılar. Bunun üzerine Hz.İmam (O’na selâm olsun) onlara şöyle buyurdu: “Bunda var olduğunuz ve canlarınızla derdime ortak olduğunuz için Allah size takvalı kimselere verdiği en güzel mükafatı versin, ey amca oğullarım…”

Hak söz üzere kendi gibi birer mümin ile bir araya gelen, birbirilerini Hz. Muhammed Mustafa’nın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) dini ve torunu Hürlerin Efendisi’nin (O’na selâm olsun) davası uğruna çarpışan bu yiğit şehitler; tarih boyunca hak uğurda buluşan ve hak dava için çarpışan nice müminlere örnek oldular. Günümüzde Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) dostlarından ibretler ve ilham alarak DAİŞ (DEAŞ,IŞİD) terörüne karşı vatan ve mukaddes değerler müdafaasında buluşan ve bu uğurda destanlar yazan Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostu müminler gibi…