Kerbelâ’da şu an: Milyonlar Tasua’yı andı, Büyük Facia günü için hazırlıklar başladı

Kerbelâ Vakıası zaman ve mekân sınırlarını aşmış bir faciadır. O yüzden de faaliyetlerini belli bir çerçeve ile kısıtlamak mümkün değildir. Ancak bununla beraber Muharrem-i Haram’ın ilk on gecesinin her zaman gönüllerdeki hüzün ve kederi ayrıca harekete geçiren bir etkisi var olmuştur. İlk gecede başlayan hazîn duygular gitgide artar, dokuzuncu gün olan Tasua’da iyice artar ve “Onuncu gün” olan Aşûra günü’nde zirveye ulaşır. Tasua’yı bu denli özel kılan husus da şudur: Bu günde Aşûra destanını yazan Allah’ın seçkin kulları; hak dinin bekâsı uğruna kendilerini feda etmek için hazırlıklarını yapmışlardır.

Bu yüzden özgeciliğin ve şahadetin şehri Mukaddes Kerbelâ’ya gelen ziyaretçileri; facianın acı dolu hadiselerini içinde yaşarken ve Şehitlerin Efendisi’nin (O’na selâm olsun) Onuncu Gece’yi sevdikleri ile vedâ gecesi olarak geçirirken gözlerinde canlandırdıklarını görmekteyiz. Zira bu gecede Hz.İmam (Allah’ın selâmı üzerine olsun) mubarek gözleriyle kampının çadırlarına bakmıştı; ertesi gün sabahında hane halkının ve dostlarının başlarına gelecekleri çok çok iyi biliyordu…

İşte bu yüzden; Yüce Allah’ın kutlu kıldığı bu mubarek hanedânın musibet yaşadığı Aşûra faciasının gecesinin yıldönümü her sene uykusuz geçirilir. Hz.İmam Huseyn ve Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhlarında ve arasında bu geceyi geçiren Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) aşıklarının kimini namaz ile kimini dua ile kimini de Kur’ân-i Kerîm okumakla meşgul olurken görmek mümkündür. Bu da Hz.İmam Huseyn’in (O’na selâm olsun) dostlarının hatırasından ortaya çıkan bir gelenektir. Çünkü “maktel” yazarlarının ve tarihi kaynakların anlattığına göre; Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) dostları bu geceyi adeta kovanındaki arılar kadar çalışkan bir biçimde ibadet ile meşgul olarak geçirmişti. Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) aşıkları Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) izinden giderek musibeti daha derin bir maneviyat ve daha da içtenlikle yaşayabilmek için Muharrem ayının onuncu gecelerinde uyumayıp geceyi ibadet ile geçirmektedirler.