Tarih şahit olsun: “Yüce Dini Mercii Irak ve Iraklılar için dua etmekten kendisi için dua etmeyi unuttu…”

Yüce Dini Merceiyet Vekîli Seyyid Ahmed Safî (İzzeti daim olsun) yaptığı basın toplantısında Merce-i Âlâ’ya yapılan operasyonun başarıyla sonuçlandığını ve kendisinin El-Kefîl Hastanesi’nden taburcu edildiğini ilan etti. Seyyid Safî Merce-i Âlâ’nın gerek ameliyat öncesi, gerek esnasın ve gerekse de sonrasında sürekli Irak ve Iraklılar için dua edip kendisi için dua etmediğini belirtti.

Seyyid Safî şunları söyledi: “Tıbbi ekip sayın Seyyid için lokal anesteziyi yeterli buldular. Operasyon boyunca sayın Seyyid operasyondan sorumlu ekiple konuşuyordu. Size ve tarihe beyan etmek istediğim bir nokta var, o da şudur: Sayın Seyyid kendisi için hiçbir şekilde dua etmedi, Allah’ım bana şifa ver, Allah’ım bana afiyet ver diye dua etmedi. Aksine hep Irak için dua edip duruyordu. Ameliyat öncesinde de, esnasında da ve sonrasında da hep böyleydi.”

“Sözleri hep Irak’ın ve Iraklıların korunması için duadan ibaretti. İnanıyorum ki; bu Irak ve Iraklılar için net bir mesajdır. Ben de kendisinin hizmetinde oldum ve şöyle dedim: ‘Sizin varlığınız Allah-u Teâlâ’nın bize rahmetinin mazharlarından biridir. Biz borcun tüm gerektirdiği haklarla beraber size borçluyuz Seyyid’imiz. Yüce Allah’tan Irak’ı asayiş içinde, huzurlu ve parlak bir halde göstermesini; sana de memleketin o halini ve uzun müddet boyunca verdiğin nasihatlerinin, yol göstermelerinin meyvesini topladığını görmeyi nasip etmesini niyaz ederiz.’”

Operasyonu gerçekleştiren ekibin üyesi Dr. İhsan el-Ferec de sayın Seyyid’in operasyon boyunca hep Irak ve Iraklılar için dua ettiğini belirtti.

Necef-i Eşref’teki ilimler havzası öğrencisi Şeyh Murteza el-Hillî ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Sayın Merce-i Âlâ Seyyid Sistanî’nin (Müşerref gölgesi daim olsun) en çetin ağrı duyduğu anlarda bile kendisi için dua etmeyip Irak ve Iraklılar için duaya odaklanması boş yere ya da bir hikmet olmaksızın gerçekleşmiş değildir. Aksine özgecilikte, başkalarının iyiliğini sevmede ve halis manevi ibadetin terbiyesinde en üstün derecelere ulaşmış yüksek (düzeyde) bir bilincin davranışıdır. Bizlere vatanın işleriyle ilgilenmenin, ona aidiyet (duygusunu güçlendirmenin) ve hatta uğrunda fedâkarlıkta bulunmanın zorunlu olduğunu belirten bilinçli ve ekspres bir mesaj vermiştir. (Yine aynı nedenlerden ötürü) kendileri kifai müdafaa fetvasını vermiş ve Irak için, halkı için, değerleri için, önemi için ve gerek bugünü gerekse de geleceği için kendisini yordukça yormuştur.”
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: