Yüce Dini Merceiyet barışçıl bir biçimde protesto eden protestoculara yönelik şiddet uygulamasını ve barış içerisinde toplanan protestocuların güç kullanılarak dağıtılmasını reddettiğini ve kınadığını bir kez daha tekrarladı. Yüce Dini Merceiyet ayrıca bazı protestoculara yönelik suikast ve adam kaçırma eylemlerini de şiddetle reddederken yağma ve zorla eğitime engel olma türü eylemleri de kınadı. Yüce Dini Merceiyet mazereti olmayan bu eylemlerin reformun gereğini yaptırmak için toplumca hazır bulunmaya alternatif olmayacağı; aksine bunun protesto hareketinin ve protesto hareketine katılanların kapsamının daralmasına yol açacağı konusunda tembihte bulundu.
Yüce Dini Merceiyet temsilcisi, Necef-i Eşref’teki Yüce Dini Merceiyet Bürosu’nun Irak’ta ve bölgede yaşanan olaylar ile ilgili gönderdiği metni okudu. Yüce Dini Merceiyet Temsilcisi Şeyh Abdulmehdî Kerbelâî (İzzeti daim olsun) tarafından 5 Cemâziyelâhir 1441 (31 Ocak 2020) Cuma günü Hz.İmam Huseyn’in (Allah’ın selâmı üzerine olsun) Mukaddes Ziyaretgâhı’nda kıldırılan Cuma namazının ikinci hutbesinde konuyla ilgili olarak şunlar yer aldı:
“Memleketi muhtelif devlet kurumları ve dairelerinin geneline yayılan yolsuzluğun ve başarısızlığın pençelerinden kurtarma ve reform talep eden halk hareketlenmesinin başlamasından bu yana dört ay geçmiştir. Bu müddet boyunca çokça suçsuz vatandaşın kanı dökülmüş ve binlercesi de vurulmaya maruz kalmıştır. Halen bir yerlerde çarpışmalar olmaya devam etmektedir ve bunlar da daha çok suçsuz insanın kurban gitmesine sebep olmaktadır.”
“Yüce Dini Merceiyet bir kez daha barışçıl protestoculara karşı şiddet uygulanmasını ve bazılarının suikaste ya da kaçırılmaya maruz bırakılmasını kınadığını vurgulamaktadır. Yüce Dini Merceiyet aynı şekilde barışçıl bir biçimde toplanan insanların güç ve kuvvet kullanarak dağıtılmasını şiddetle reddettiğini vurgulamaktadır. Yüce Dini Merceiyet aynı zamanda bazı güvenlik güçleri ve hükümet organlarına karşı yapılan saldırıları, bazı eğitim ile hizmet kurumlarına karşı yapılan tahribat ve tehdit eylemlerini ve vatandaşların güvenliğini ihlal edip maslahatlarına zarar veren her şeyi reddettiğini vurgulamaktadır. Yüce Dini Merceiyet mazereti olmayan bu eylemlerin reformun gereğini yaptırmak için toplumca hazır bulunmaya alternatif olmayacağı; aksine bunun protesto hareketinin ve protesto hareketine katılanların kapsamının daralmasına yol açacağı konusunda tembihlemektedir.”