“El-Cûd İntravenöz Çözeltiler Fabrikası” inşaatı ilerliyor...

Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Ehlibeyt (Allah-u Teâlâ'nın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere hepsine olsun) öğretileri ışığında başlattığı ve hayatın her alanına hayır yaymayı hedefleyen projelerine devam ediyor. Mukaddes Türbe’nin bu çerçevede sağlık alanındaki başlatmış olduğu bir proje de “El-Cûd İntravenöz Çözeltiler Fabrikası” projesidir.

Proje, bölgedeki sağlık sektöründe ciddi anlamda intravenöz çözeltilere (serumlar vb.) ihtiyacı yaşanması sebebiyle doğdu. Mukaddes Hz. Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi, diğer projelerinde de gerçekleştirdiği gibi sağlık alanına da daha çok katkıda bulunmak ve ülkedeki ilaç sanayisine destek olmak amacıyla “El- Cûd İntravenöz Çözeltiler Fabrikası” projesinin inşaatına başladı.

Mukaddes Türbe’de söz konusu Projeden sorumlu olan Mühendislik Projeleri Bölümü adına Uluslararası El-Kefîl Ağı’na açıklamalarda bulunan Mühendislik Projeleri Bölümü Başkanı Ziyâ Mecîd Sâîğ; fabrikanın idare binası ve fabrikaya götüren yolların inşaatının sona erdiğini kaydetti. Saîğ’in verdiği bilgiye göre söz konusu aşamanın projenin önemli bir kısmını oluşturmuş ve proje çalışmalarını yürüten firma tarafından özel olarak önemsenmişti.

Söz konusu proje; “Er-Riyah El-Âlemiyye” adlı Iraklı bir firma ile mukavele yoluyla gerçekleştirilmekte ve yapılan tüm çalışmalar, Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi Mühendislik Projeleri Bölümü’nün gözetim ve denetimi altında yürütülmektedir.

“El-Cûd” adı ve sıklıkla kullanılmasına dair kısa bir bilgi...

Bu ismin seçilmesinin özel bir anlamı bulunuyor.“El-Cûd”,“O Su Kabı” demek. Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) tarihe damgasını vurduğu olaylardan birine atıf yapılmıştır. Zira Kerbelâ Olayı'nda, Hz.Ebulfazl Abbas (Aleyhisselâm) susuz bırakılan yavrulara (Allah-u Teâlâ'nın en ulvî salât-u selâmı başta Hz.Resûlullah olmak üzere Pâk Ehlibeyt’in tümüne olsun) su getirmek için destanlar yazmış; en sonuncusunda da su getirmek için kullandığı kabını korumak için önce kollarını, sonra da hayatını feda etmiştiç İşte o özel su kabı ya da diğer adıyla kırba, “El-Cûd” ismiyle meşhurdur ve Hz.Ebulfazl Abbas (Aleyhisselâm) ile bu ikili anıldığında tarihe mazlumlara su getirmek için kazıdığı o muhteşem kahramanlık destanları akıllara gelir. Mukaddes Türbe de, yapmış olduğu bu proje ile; O’nun (Aleyhisselâm) destanlarına sembol olan “Cûd - Su Kabı”ının bereketleriyle, O’nun (Aleyhisselâm) yaptığı gibi su (serum) ile hayat vermeyi seçtiği için bu lakabından istifade etti. “Cûd” aynı zamanda Arapça “Cömertlik” demektir ve cömertliğin de üstün bir halidir. Bu sıfata sahip olan kimselere "Cevâd" denir ve böyle kimseler, kendilerinden isteyen birşey verilmesini haketmese de bağışlarını eksiltmezler. Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) hem hayatında, hem de şahadetinden sonra bu sıfatından nasiplenenler çoktur. Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) dünya âleminde iken Babası Müminlerin Emîri Hz.İmam Ali Hz.Ebulfazl Abbas’ın (Aleyhisselâm) gibi cömertliği ve elinin bolluğu ile akılları hayran bırakırdı. Şahadeti sonrasunda da O'nun (Aleyhisselâm) vesilesiyle Allah-u Teâlâ'nın kullarına inen bağışlar da mersiyelere konu, dillere destan ve dualara taç olmuştur. “Cûd” bu yüzden de özel bir önem arzediyor.