Güller Resulullah’ın (Allah’ın en güzel salât-u selâmı O’nun ve Ehlibeyt’in üzerine olsun) Gülü için uçuştu….Seyyiduş Şuhedâ Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) yeni Zarîh-i Şerîfi ziyarete açıldı!

5 Mart 2013 Salı günü (22 Rebi’ulâhir 1434 H.) günü, Cennet gençlerinin Efendisi İmâm Huseyn’in (Aleyhisselâm) yeni Zarîh-i Şerîfi; kurulum işlemlerinin tamamlanması ve düzenlenen görkemli açılış töreninin sonunda ziyarete açıldı.

Birçok din alimi, akademisyen, politikacı, kanaat önderi ve toplumun ileri gelenlerinin de aralarında bulunduğu, birçok tanınmış şahsiyetin katılımına sahne olan tören; farklı farklı inanç ve etnik kimlikler altında ayrılan ama İmam Huseyn (Aleyhisselâm) sevgisi çatısı altında birleşen ziyaretçilerin yoğun ilgisine sahne oldu. Irak içi ve dışından gelen konukların büyük kalabalıklar oluşturduğu, büyük izdihama sahne olan törende; günlerdir İmam Huseyn’i (Aleyhisselâm), devam eden inşaat çalışmaları dolayısıyla biraz daha uzaktan ziyaret etmek zorunda kalan ve bu uzaklığa bile tahammül edemeyip sabırsızlıkla kavuşmayı bekleyen İmam Huseyn (Aleyhisselâm) âşıklarının (Allah ayaklarını hak üzere sabit kılsın) hali, bu hali tarif etmeye kalkışan her söz ustasını aciz bırakan cinstendi.

Saatler öğle 3ü gösterdiğinde başlayan açılış töreni Mısır Arap Cumhuriyetinden gelen ünlü Kur’ân-ı Kerîm Kârî’i Şeyh Abdulhay’ın tilavetiyle başladı. Ardından sözü alan Mukaddes Hz.Huseyn (Aleyhisselâm) Türbesi Genel Sekreteri Sn. Şeyh Abdulmehdî El-Kerbelâî, törene teşrif eden konukları selamlayarak gerçekleştirilen çalışma hakkında şunları söyledi:

“Çalışmaları gerçekleştiren kardeşlerimizin harcadığı yoğun çaba sonucunda, istisnai güzellikteki nakış ve motiflerin hayat bulduğu Zarîh-i Şerîf’in meydana gelmesi süreci; uzun ve bir zorlu yolculuk oldu (gerçekten de)…”

Proje aşamaları boyunca Allah-u Teâlâ’nın ayrı ayrı inayetlerine nail olduğuna ve bu vesilelerle projenin muvaffak olduğuna dikkatleri çeken Kerbelâî şunları söyledi:

“Anlaşmanın imzalandığı ve proje çalışmalarının başladığı gün, Hz.İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) doğum günüydü.”

“Pencereliğin (Zarîh-i Şerîf’in) tamamlandığı gün, Hz.İmâm Rıza’nın (Aleyhisselâm) doğum günüydü.”

“ Yeni Zarîh-i Şerîfin yerleştirildiği gün, Hz.İmâm Mehdî’nin – Allah O’nun pek şerefli ortaya çıkışını çabuklaştırsın – (imamet ile) taçlandığı pek şerefli gündü.”

“ Açılış günü de, Mukaddes Kerbelâ Şehrinde 1991 senesinde gerçekleşen Şabaniyye (Şaban ayı) intifadasının başladığı gün (oldu).”

Kerbelâî sözlerinin sonunda; tasarımcısından işçisine, Mukaddes Zarîh’in yapımında emeği geçen,bağış yapan ve Zarîh-i Şerîf’in açılışı törenini düzenle emeği geçenlere kadar katkısı bulunan herkese teşekkürlerini ifade etti.

Ardından, Lübnan’dan gelen meşhur şair Fazıl Muhadder kürsüye çıktı ve bu münasebet için yazdığı (Fizzetul Bâb – Kapının gümüşü) adlı şiirini okudu. Ardından kürsüye geçen Mukaddes Hz.Abbas (Aleyhisselâm) Türbesi resmi sözcüsü ve aynı zamanda da ünlü bir şair olan Ali Saffâr bey; yeni Zarîh-i Şerîf’in geliş öyküsünü aşama aşama aktardığı çalışmasını okudu.

Ardından Irak’ın Azamiyyeliler adına (Bağdat’ta bulunun ve adını kabri orada bulunan Hanefiliğin kurucusu Numan bin Sâbit Ebu Hanîfe’nin adından alan bölge) Şeyh Âmir Azzawî kürsüye geçti. Azzawî, bu mubarek münasebetten, İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) sancak-ı Şerîfi altında birleşerek, Irak’ta birlik ve beraberliği sağlamak suretiyle yararlanılması gerektiğini dile getirerek şunları söyledi: “ Biz Ehlibeyt’in (Allah’ın en güzel Salât-u Selâmı üzerlerine olsun) sevgisi üzere toplandık. Bu yüzden bu kaynaktan, bir arada yaşama ve kardeşlik ruhunun ışığını alarak aydınlanmalı, bunu hayatımıza bilfiil tatbik etmeli, bunu hayatımızda ilerlemek üstüne çalışmalı ve bundan örnek edinilecek düzeyde faydalanmalıyız. (Yaşananlar) sadece bir tören olarak kalmamalıdır.”

Ardından kürsüye geçen meşhur Iraklı halk şairi Seyyid Abdulhâlık Muhanne, İmam Huseyn (Aleyhisselâm) hakkında yazmış olduğu şaheser niteliğindeki kasidelerden yeni bir demet okuyarak katılımcıları coşturdu.

Ardından konuşan Şii Vakfı Divanı başkanı Salih El-Hayderî, sözlerinde İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) devrimine ve devrimin özelde İslam ümmetine, genelde de insanlığın tümüne etkisinin değinerek bu devrimin açtığı yolu takip etmenin hayati önemine değindi. Hayderî bu büyük önemin; Ehlibeyt (Allah’ın en güzel salât-u selâmı üzerlerine olsun) yolunun, yüce olan tüm anlamların ve öz Muhammedi inançların öğretildiği okul oluşundan kaynaklandığına dikkatleri çekti.

Suudi Arabistanlı ünlü şair Casim es-Sahîh ve meşhur din alimi Allame Seyyid Cafer Murteza’nın okuduğu kasideleri ile kapanışı yapılan törenin ardından, hazır bulunanlarla beraber hep birlikte yeni Zarîh-i Şerîf’e doğru hareket edildi ve hasret dolu bekleyiş; İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) Kabr-i Şerîflerini koruyan Zarîh-i Şerîf adındaki özel kafesin üzerinden örtünün kaldırılmasıyla birlikte sona erdi.

Ziyaretçilerin kimi gözyaşlarını tutamazken, kimi şiirler okuyor, kimi de elindeki çiçekleri Zarîh-i Şerîf’in koruduğu Kabr-i Şerîfin içerisinde yatan; Resulullah’ın (Allah’ın en güzel salât-u selâmı O’nun ve Ehlibeyti’nin üzerine olsun) gülü Hz.Zehra’nın (Selamullah aleyha) meyvesi ve Cennet Gençlerinin Efendisi olan Hz. İmam Huseyn’in (Aleyhisselâm) üzerine atıyordu…
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: