Receb-i Şerîf ayının ikinci günü; Onuncu Hüccet Hz.İmam Ali Hadî’nin (O’na selâm olsun) mubarek doğumuyla yeryüzü aydınlandı

Receb-i Asabb ayı birçok önemli münasebetle yüklü bir aydır. Bunlardan biri de Hicri 212 yılının Receb-i Asabb ayının ikinci gününde gerçekleşen; Muhammedî Hidayet Önderleri’nin Onuncus Hz.İmam Ali Hadî (Allah’ın selâmı üzerine olsun) mubarek doğumudur. Medîne-i Münevvere’den üç mil uzakta, Hz.İmam Musa Kâzım (Allah’ın selâmı üzerine olsun) tarafından kurulan Sarayya köyünde dünyayı şereflendirmiştir.

Yüce Allah’ın isminin zikredilmesine izin verdiği bu yüce hanedanın yeni ferdinin dünyaya gelmişti. Mubarek doğum ile birlikte yeryüzü ve mânâ aleminin dört bir yanı nura garkoldu. Mubarek haberi alan Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dostlarının gönlü sevinçle dolup taştı.

Evladının müjdesini alan Hz. İmam Cevâd (Allah'ın selâmı üzerine olsun); yeni doğmuş oğlunu alıp bağrına bastı, öptü, sağ kulağına ezan ve sol kulağına ikamet okudu. Sonra da Hz.Peygamber’e (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) gelen vahy ile çok önceden belirlenmiş ismini koydu: “Ali”. Sonra da Ceddi Müminlerin Emîri Ebul Hasan İmam Ali bin Ebî Talib’in (Allah'ın selâmı üzerlerine olsun) bereketli künyesini ona taktı. O artık “Ebul Hasan Ali” idi. Aynı künyeye sahip olan O, Hz. İmam Ali Rıza ve Müminlerin Emîri Ebul Hasan Hz. İmam Ali (Allah'ın selâmı hepsine olsun) ile karışmasın diye de künyesinin sonuna “Üçüncü” kelimesini ekledi. Yani “Üçüncü Ebul Hasan”.

Babası On iki İmamlar’ın dokuzuncusu, Masum İmam Hz.İmam Muhammed Cevâd’dır (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun). Mubarek validesi ise Faslı Sumane hatundur. Hz.İmam Ali Hadî (Allah’ın selâmı üzerine olsun) işte böyle bir yuvada; Kur’ân-i Kerîm’in sofrasında ve mubarek babası Hz.İmam Muhammed Cevâd’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) en iyi şekilde somutlaştırdığı Peygamber (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) ahlakıyla dopdolu bir yuvada yetişmiştir.

Mubarek lakaplarından bazıları şunlardır: Hadî (hidayete erdiren), Mutevekkil (Allah’a tevekkül etmiş olan), Fettah (fetheden), Nakî (pek duru, pek arınmış), Murteza (Razı olunmuş), Necîb (soylu, asil), Alim… En meşhurları da “Hadî”dir.

İlmi konumu: Tarih ve siyer erbabı; Hz.İmam Ali hadî’nin (O’na selâm olsun) kendi döneminde tartışmasız ilmi otorite olduğunu ve kimsenin onunla rekabet edemediğini zikretmişlerdir. Tûsî’nin “Ricâl-ut-Tusî” isimli eserinde Hz.İmam’ın (Allah’ın selâmı üzerine olsun) yüz seksen beş öğrenci ve ravisi olduğunu; bu öğrenci ve ravilerin de O’ndan hadis rivayet ettiklerini belirtmiştir.

İlim, fıkıh ve İslami kanunlar husususunda tam bir otorite olmuştur. Hadis kitapları O’nun münazaraları, fıkhı, tefsiri, ilimleri ve marifetlerine dair rivayetlerle dolmuştur.

Başka türlüsü de düşünülemezdir. Zira o Nübuvvet madeninden beslenmiş, Hz.Muhammed Mustafa’nın (Allah-u Teâlâ O’na ve Pâk Ehlibeyti’ne salât eylesin) çizgisinde insanlığı somutlaştırmış; tüm erdemleri, üstün huyları ve güzellikleri bünyesinde bir araya getirmiş ve hayatının her alanında Allah-u Teâlâ’nın rızasını önde tutmuştur.

Doğduğu günde, şehîd olduğu günde ve yeniden diriltileceği günde Allah’ın selâmı Hz.İmam Hadî’nin üzerine olsun!...
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: