Receb-i Şerîf ayının onuncu günü: Yeryüzü Dokuzuncu Hüccet Hz.İmam Muhammed Cevâd’ın (O’na selâm olsun) nuruyla aydınlandı…

Hayırların oluk oluk döküldüğü Receb-i Asabb ayının onuncu günü, İslam ümmetinin kutlu hatıralarının yaşandığı bir gündür. Bu günde Nübuvvet Hanedânı Ehlibeyt’in Dokuzuncu Hidayet Önderi Hz. İmam Muhammed Cevâd (Allah'ın selâmı hepsine olsun) dünyayı şereflendirmiştir. Ucu bucağı görünmeyen bir derya gibi ilmi ile tanınan Hz. İmam Muhammed Cevâd (Allah'ın selâmı üzerine olsun); yetiştirdiği ulema ve talebeler ile Ehlibeyt (Allah'ın selâmı hepsine olsun) mektebini zenginleştirmiş, devamını sağlamış ve mirasını korumuştur.

Mubarek nesebi: Ebu Talib oğlu Müminlerin Emîri İmam Ali’nin oğlu Şehitlerin Efendisi İmam Huseyn’in oğlu İmam Zeynelâbidîn Ali’nin oğlu İmam Muhammed Bâkır’ın oğlu İmam Cafer-i Sâdık’ın oğlu İmam Mûsa Kâzım’ın oğlu İmam Ali Rızâ’nın oğlu İmam Muhammed Cevâd (Allah'ın selâmı hepsine olsun)

Vâlidesi Mursîli Hz. Sekîne’dir, adının “Hayzerân” olduğu da söylenmiştir. Zevcesi ise Faslı Hz. Sumâne’dir. Mubarek doğumunun ardından küçük yaşlarından itibaren Hz.İmam Muhammed Cevâd, Ehlibeyt (Allah’ın selâmı üzerlerine olsun) dostlarının ilgi odağı olmuştur.


Mubarek doğumunu ve yaşanan kerâmetleri Hz. İmam Kâzım’ın kızı Seyyide Hakîme (Onlar’a selâm olsun) şöyle anlatmaktadır: Ebu Cafer’in (Hz. İmam Muhammed Cevâd - Allah'ın selâmı üzerine olsun) annesi Hayzerân doğum yapmak üzere olunca Hz. Rıza (Allah'ın selâmı üzerine olsun) beni çağırttı; “Ey Hakîme, O’nun doğumunda hazır bulun” diyerek benim Hayzerân ve ebe ile aynı eve girmemi sağladı. Bizim için bir fener koyup (dışarı çıktı) ve kapıyı kapattı. (Hayzerân) doğum yapmak üzere olunca fener söndü. Önünde de bir leğen vardı. Ben de fenerin sönmesine üzüldüm. Biz o halde iken Ebu Cafer (O'na selâm olsun) bir dolunay gibi (parlayarak) leğenin içerisine doğdu. Üzerinde de bir elbise gibi ince bir şey vardı. Nuru tüm evi aydınlatacak şekilde parladığı için onu (çok net) görebiliyorduk.”
Hz.İmam Muhammed Cevâd (Allah'ın selâmı üzerine olsun), Allah-u Teâlâ’nın Müslümanları izzetli kıldığı yuvada; Nübuvvet ve İmamet yuvasında doğup yetişmiştir. Babası Hz. İmam Rızâ’nın (Allah-u Teâlâ O'na ve Pâk Ehlibeyti'ne salât etsin) gölgesinde, O’nun yüce ruhunun feyizleri ve mubarek terbiyesi ile büyümüştür. Hz. İmam (O'na selâm olsun) evinde O’nu yanında tutmuş, yolculuğa çıktığında da beraberinde götürmüştür.

Hz. İmam Muhammed Cevâd (Allah'ın selâmı üzerine olsun) maarif ve ilimlerle dopdolu Muhammedî şeriatın (dini) insanlara öğretebilmeleri için çok sayıda talebeye ders verip bilginler yetiştirmiştir. Hz. İmam (Allah'ın selâmı üzerine olsun) ayrıca öğrencilerini hem O’ndan hem Pâk Ataları’ndan öğrendikleri ilimleri yazmaya ve bunları korumaya teşvik etmiştir.

Bazı lakapları: Cevâd (elibol, bağışı bol), Takî (Pek takvalı), Zekî (arındırılmış, tezkiye edilmiş), Kâni’ (kanâat sahibi), Murtezâ (razı olunmuş), Munteceb (seçkin, seçilmiş)… En meşhuru da bağışının çokluğu ve cömertliği sebebiyle kendisine verilen “Cevâd” lakabıdır. Şahadetinden sonra da Kabr-i Şerîfi’nde edilen duaların kabul olunması, dertlerin giderilmesi ve yaşanan kerâmetlerin çokluğu sebebiyle “Bâb-ul Murâd/ Murâda erilen kapı” lakabıyla anılmıştır.

25 yaşında şehîd olmuş, İmamet vazifesi dönemi 17 yıl sürmüştür.
Okur yorumları
Yorum bulunmuyor
Yorum ekle
İsim:
Ülke:
E-posta:
Paylaş: